Başbakan Bülent Ecevit, "Özerklikte itiraf edeyim ki, ölçü kaçtı" biçimindeki sözlerinin yol açtığı soru işaretlerine açıklık getirdi.
Ecevit’in, "Forum İstanbul 2023" toplantısında yaptığı konuşmada, özerk kurumların başına buyruk hale geldikleri, ölçünün kaçırıldığı, bu nedenle yeni düzenlemeler için talimat verdiğini açıklaması yankı bulmuştu. Başbakan’ın sözlerinin, "geri dönüş mü var, kurullar kaldırılacak mı, siyaset yeniden bankalara el mi atacak" gibi yorumlara yol açmıştı.
Ecevit, dün gazetelerin Ankara temsilcilerini davet ederek, konuşması ve amacıyla ilgili açıklayıcı bilgiler verdi, soruları yanıtladı.
Ecevit, "Kurduğumuz sistemden geri dönüş söz konusu değil" diyerek şöyle konuştu :
"Konuşmam duyarlılık yaratmış. Ben özerk kurullarla ilgili olarak işlerin yavaş yürüdüğüne dikkat çekmek istedim. Amacım, devletle, hükümetle bu kurullar arasında dengeli bir ilişki kurulmasının sağlanmasıdır. Üreten sektörle dengeli ilişki kurulması sağlanmalıdır. Yoksa bu kurulların kaldırılması, kapatılması söz konusu değildir. Hükümetle bu kurulların eş güdümü çok önemli. Çünkü hükümetlerin işlevleri var. Öreğin, banka şubeleri kapatılıyor. Bu kurullar teknik olaak buna karar veriyorlar. Ama halk bizi sorumlu tutuyor. Bankalar da kuyruklar artınca yine bizi sorumlu tutuyor. Son olarak bayramda Pendik’te benzeri bir olay yaşandı. Özerklikle siyasetin işlevleri arasında denge kurulması gerekiyor."
Ecevit, özerk kurullarla ilgili düzenleme yapılması konusunda Maliye Bakanlığı’na talimat verdiğini, çalışmanın özetlediği amaçlarla ilgili olacağını, yoksa kurulların kaldırılması gibi bir düzenlemenin söz konusu olmayacağını kaydetti.
Bankalardan el çekilmeli
Ecevit, Devlet Bakanı Kemal Derviş, "Siyaset ekonomiden elini çekmeli" sözlerinin anımsatılması üzerine de şu karşlığı verdi:
"Siyasetin bankalardan elini çekmesi gerektiği söylenebilir. Buna katılırım. Siyasetin çıkar amaçlı olarak bankalara baskı yapması yanlıştır. Ama devlet ekonominin tümünden elini çeksin demek doğru olmaz. Bankalardan elini çekmesi başka şeydir, tümüyle ekonomiden çekilmesi başka şeydir. O zaman hükümetlerin ne işlevi olur ki? Hükümetin hiç yetkisi, işlevi olmayacaksa, hükümetler ne iş yapacak? O zaman biz hiç seçimlere girmeyelim, bankalar ve kurullar ülkeyi yönetsin. Bu olmaz. Siyasetin işlevleri var. Bu işlevleri başka kurumlar üstlenemez. Bu kurullarda görevli olanlar hiç siyasetle ilgilenmemiş, uzman kişiler olabilirler ama siyasetin kendi işlevleri de olduğu unutulmamalı. Sorumluluğu olduğu unutulmamalı."
Ecevit, "özerk kurullar vur deyince öldürdüler, denilebilir mi, şikayetler bu yönde mi geliyor" sorumuza da şöyle dedi:
"Biraz öyle. Biz kurulların işlevlerine katkımız olsun istiyoruz. İşleyişin ağırlaşmaması, tıkanmaması gerekir. Hükümetle eşgüdümlü çalışmaları gerekir. Bizim kurduğumuz yeni bir sistem. Aksaklıklar uygulamada görülüyor. Biraz denemeyanılma yöntemiyle durumu görüyoruz. "
Ecevit, reel sektörle kurullar arasında da dengeli ilişki olması gerektiğini vurguladı, "Reel sektörden de şikayetler yansıyor. İşlemlerin hızlı gitmediği yönünde. Örneğin, bankalara reel sektöre verilmesi koşuluyla devletin katkıda bulunması kararlaştırıldı. Ama bir ilerleme yok. Tabii, bunların çok sıkı bir biçilmde de denetlenmesi gerekiyor" dedi.
Ecevit, "Açıklamalarınızın, şikayetlerin adresi neresi" sorusuna ise, "Adres kendimiz, aksaklıkları düzeltmesi gereken de yine hükümettir. bu kurulların siyasi otorite ile yakın ve eşgüdüm içimde çalışmaları gerekiyor, bunu sağlamaya çalışacağız" yanıtını verdi.
IMF’ye şikâyet
Ecevit, bu konuda IMF’den rahatsızlık iletilip iletilmediği sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Hayır. Rahatsızlık iletilmedi. IMF’nin rahatsız olacağı birşey de. Eğer, birileri veya bazı kesimler 'Ecevit, IMF ile ipleri koparıyor’ gibi bazı aktarımlar demiyorlarsa. Yoksa IMF’nin aklına bile gelmez."
Ecevit, şikayetlerinin Kamu Bankaları Ortak Kurulu’na mı dönük olduğu sorusunu ise, "Olabilir, sadece bir kurul değil" diyerek yanıtladı."
İdam konusu
Ecevit, Danıtay’ın idam cezasının yasayla kaldırılabileceği yönündeki görüşüne Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli’nin katılmadığının anımsatılması üzerine de şu değerlendirmeyi yaptı:
"İdam cezası konusunda farklı düşündüğümüz zaten biliniyor. Anlaşamadığımız ortada. Anlaşmadığımız konusunda anlaştık. Sayın Bahçeli bu karara katılmayacaklarını, ancak, Meclis’ten diğer partilerin desteğiyle geçirilmesi halinde de alınganlık göstermeyeceklerini ifade etmişti. Anlaşmamız bu."