DYP lideri Tansu Çiller, Başbakan Ecevit’in, idam cezasının kaldırılması konusunda yaptığı "destek verin" çağrısını, karşı bir çağrıyla yanıtladı.
Çiller, Ecevit’e şu karşılığı verdi:
"Sayın Ecevit, bize çağrıda bulunup, destek istiyor. İyi niyetinden hiç kuşkum yok. Kendisi büyüğümüzdür. Tarihi kişiliğine saygımız vardır. Ama ben de Sayın Ecevit’e bir çağrıda bulunmak istiyorum. Sayın Ecevit artık çekilmelidir. 1970’lerde AB treninin kaçırılması sorumluluğu Sayın Ecevit’in üzerindedir. Artık bu hükümetin yürümediğini kabul etmelidir. Ben 1970’lerde kendisinin İsmet İnönü’ye yaptığı çağrıyı, şimdi Sayın Ecevit’e yapıyorum."
‘Bizi suça azmettiriyorlar’
Çiller, idam konusunda hükümet içindeki anlaşmazlığa dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: "Sayın Ecevit, bana ve DYP’ye çağrıda bulunacağına aslında ortağı Sayın Bahçeli ve MHP’ye çağrıda bulunmalıdır. Desteği öncelikle kendi ortağından istemelidir. Ama öyle yapmıyor. Sayın Bahçeli’ye idam üzerinden politika yapma olanağı sunuyor, MHP’nin yapması gerekeni de bize yaptırmak istiyor. Sayın Bahçeli beni suça azmettiriyor. Sayın Ecevit de buna aracılık yapıyor. İdam dosyası ilk gün Meclis’e indirilseydi, sorunu çoktan çözmüş olurduk. Anayasa’nın 138. maddesine aykırı olarak dosya bekletildi. Bu suçtur. Şimdi de bizi suça azmettiriyorlar. Yaptıkları budur."
Başbakan Bülent Ecevit ise, Çiller’in bu değerlendirmelerine katılmıyor. Ecevit, dün yaptığımız görüşmede Çiller’in yaklaşımına şu karşılığı verdi:
"Ben, Sayın Çiller’den bir ülke sorunu ile ilgili destek istedim. Avrupa Birliği konusu bir devlet konusudur. Yapılacak düzenleme Anayasa ile ilgili bir düzenlemedir. Bu bakımdan Sayın Çiller’in desteğini istemiştim. Eğer Sayın Çiller idam cezasına karşıysa ve Avrupa Birliği’ne girmemizi yürekten istiyorsa bu desteği vermesi gerekir. Bunun yerine bu tartışmaları fırsat bilerek hükümeti düşürmeye çalışması ve beni siyasetten çekilmeye çağırması yakışık almıyor. Bunlar apayrı konular. Ben, Sayın Çiller’e Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesini istediğini düşündüğüm ve bu konuda öncülük yapma iddiasını taşıdığını bildiğim için destek rica etmiştim. Ama Sayın Çiller apayarı konuları gündeme getirerek topu taca atıyor."
‘Sorularıma yanıt alamıyorum’
Çiller, atılacak adımlar konusunda somut öneride bulunduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Anadilde yayın konusunda somut önerim var. TRT - İnt bu yayını belli süre yapabilir. Bu önerime yanıt bekliyorum. Eğer hükümet de bunu uygun görüyorsa, mesele yok, getirsinler hemen yasal düzenlemeyi yapalım. Anadili öğrenmede Fransa modelini öneriyorum. Buna da yanıt bekliyorum. Ama hükümetten somut bir öneri gelmiyor. Tam aksine hükümet uyumsuzluk içinde. Kıbrıs konusu acil ama hiçbir bilgi yok. Sayın Yılmaz, Sayın Denktaş’ın karşısına dikiliyor. BM Genel Sekreteri Annan, Sayın Denktaş’ı anlıyor, destekliyor. Ancak Sayın Yılmaz Denktaş’ın karşısında yer alıyor. MHP, idam konusunda iki ortağına karşı, kendi politikasını yapıyor. Sayın Ecevit bu boşluğu bizim doldurmamızı istiyor. Sayın Bahçeli madem ortaklarıyla ters düşüyor, neden hükümetten ayrılmıyor. Bunu göze alamıyor. Bu adımların bu hükümetle atılması mümkün değil. Sayın Ecevit de bu gerçeği görmeli."
‘İdam acil değil, orta vadeli’
Çiller, idamın kaldırılmasının acil bir konu olmadığını vurgulayarak şöyle dedi:
"İdam orta vadeli taahhütler arasında. Acil değil. Diğer konularda hükümet ne yaptı? PKK, konusunda Avrupa’da bir ilerleme sağlayamadılar. PKK’nın adı KADEK oldu ama KADEK’i terör listesine aldıramadılar. Şimdi idam konusuna takılmışlar. O konu orta vadeli. 2004 başına kadar süre var. Acele etmeye gerek yok. Her şey bitsin, bir tek idamın kaldırılması konusu kalsın, Sayın Ecevit o zaman destek istesin. Sayın Ecevit bana şunu diyebilir mi: AB’ye giriş için tek engel idam konusudur. İdamı kaldırırsak, AB’ye hemen gireceğiz. Eğer bunu diyebiliyorsa o zaman destek talebi tartışılır, görüşülür. Ama bunu diyemiyor, diyemez."
Çiller, Türkiye’nin hükümet değişikliği ve seçim kararıyla açmazdan çıkabileceğini de vurguladı. DYP’nin azınlık hükümetine talip olduğunu, bu olanak tanınmazsa öncelikle geniş tabanlı bir hükümete destek verebileceklerini, bu hükümetin seçim ve siyasi partiler yasasını değiştirmesi gerektiğini belirtti. Çiller, Bahçeli’nin uyumsuz tutumuyla bu hükümetin AB’nin beklediği adımları atamayacağını öne sürdü.