Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

DEMOKRATİK kitle örgütleri ile ilişkilerini geliştirdi diye bir milletvekili partisinden atılır mı?
Elbette atılmaz. Aksine, partisinin kitlelerle bağlarını güçlendirici yönde çaba gösterdiği için parti yönetimince takdir edilir.
Bülent Tanla, Gökhan Çapoğlu ve Bekir Yurdagül, "sendikalarla güçlü bağ kurdukları" için "takdir" beklerken, Ecevit tarafından partiden atıldıklarını öne sürüyorlar.
Peki, karizmasını işçi hakları için verdiği mücadele ile kazanmış, en deneyimli lider konumundaki Bülent Ecevit, bunu niye yapsın?
Bu sorunun yanıtı, söz konusu milletvekillerinin gerçekten "ne yaptıklarını" bilmekten geçiyor.
Partisi için kitle örgütleriyle bağ kurmak başka, bir partinin mensubuyken, o partiden ayrılmadan yeni parti oluşumu için bağ kurmak başka. Ayrıca bu bağı, mensup olduğu parti lideri üzerinde, "baskı" aracı olarak kullanmaya kalkışmak daha başka.
Türk - İş, DİSK ve TESK'le, "DSP'ye destek olun" diye görüşmek başka, "Genel Başkanımız Ecevit'e baskı yapan CHP ile birleşsin, birleşmezse, bize destek olun, parti kuralım" demek başka.
"Genel Başkanımın ve partimin politikasını benimsemiyorum, bu nedenle istifa edip başka parti kuruyorum" demek başka, "ben partimden ayrılmıyorum ama başka parti kuruyorum" demek başka.
"Ben partim ve ülkem için bu çıkışı yaptım" demek başka, Bülent Tanla'nın ATV'de yaptığı gibi, "bizim başlatmış olduğumuz hareket yeni bir siyasi yapılanmanın Türkiye'deki ilk hareket noktası olabilir... Ben parlamentoda özgür milletvekilliği niteliğinde çok sayıda arkadaşımız olduğu kanaatindeyim. Kamuoyundan gelen istek, beklenti ve baskılarla kararsızların Türkiye'de yeni bir siyasi parti arayışına cevap verecek, yeni oluşumların olabileceği kanaatindeyim" demek başka.
"Solda üçüncü bir partiye gerek var mı" sorusuna, "yok" diye yanıt vermek başka. Gökhan Çapoğlu'nun Turkish Daily News'de yaptığı gibi, "Vallahi açık söyleyeyim paradoksal gibi gözükse bile ihtiyaç var" demek başka.
"Parti parti gezip beni milletvekili yapın" demek başka, milletvekili olunca da, "Ecevit olmadan İnönü devirmeye" kalkışmak başka...
Ecevit'in bu üç milletvekilinin yeni parti kurma iddia ve çabalarına bir itirazı yok. Herkesin parti kurma istek ve çabasının doğal ve demokratik bir hak olduğunu söylüyor. İtirazı, bir parti içinde bir parti daha kurma girişimine...
Bundan çok çekmiş bir lider olarak tepki gösteriyor.