Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Başbakan Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit’le DSP Genel Merkezi’nde sohbet olanağı bulduk.
Ecevitler, akşam, Rahşan Ecevit’in yazdığı "Pülümür’de Aşk" adlı oyunu izlemeye hazırlanıyorlardı. İlk sahnelendiğinde Bülent Bey’in rahatsızlığı nedeniyle izleyememişlerdi. Ankara Yıldırım Beyazıt Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri, Ecevitler için özel olarak oyunu dün akşam sahnelemeye karar vermişler.
Başbakan Ecevit, seçimlerden sonra DSP Genel Başkanlığı’ndan ayrılacağını açıklamıştı.
Bu açıklamadan sonra bazı sorular gündeme geldi. Örneğin Ecevit’in ne zaman ve nasıl ayrılacağı, yerine kimin geçeceği, seçime giderken ayrılacağını açıkladığına göre DSP’nin başbakan adayı kim olacaktı?
Başbakan Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit’e bu kararlarını nasıl uygulayacaklarını ve zamanlamasını sorduk?
Ecevit’in yanıtı şu oldu:
- Ben zaten bu kararımı daha önce vermiştim. Ancak, beni başkanlıktan uzaklaştırma, DSP’yi bölme girişimleri gerekli hazırlıkları yapmamı engelledi. Şimdiki düşüncemiz şöyle: Seçimlerden hemen sonra DSP’nin il ve ilçe kongreleri yapılacak. Çünkü seçim nedeniyle, adaylıklar nedeniyle örgütte değişiklikler oldu. Eksiler oluştu. Genel başkanlığı bırakmadan önce örgütün tamamlanması gerekiyor. Genel Başkan Yardımcısı olarak Rahşan Ecevit bu çalışmaları tamamlayacak. Kongreler bittikten sonra da kurultayı toplayacağız ve orada yeni genel başkan seçilecek. Bu süreç azami bir yıl içinde tamamlanır.
İl ve ilçe kongrelerinin ne kadar zaman alacağını ise Rahşan Ecevit şöyle yanıtladı:
- Seçimden hemen sonra başlayacağız. Tam olarak ne kadar süre alır bilemiyorum. Sanıyorum 7 - 8 ay sürer. Tamamlandıktan sonra da kurultayı toplarız.
Tabii, en çok merak edilen konu, Ecevit’ten sonra DSP’nin başına kimin geçeceği. Ecevit, bir isim telaffuz etmeyi yanlış buluyor, bunu aklından bile geçirmeyeceğini belirtiyor, ama DSP’nin bir uzlaşı içinde yeni liderini seçeceğini söylüyor:
- Kongreler yapılacak. Örgüt tamamlanacak. Tabii ki partinin, örgütün, delegelerin eğilimi ortaya çıkacak. Bir uzlaşı sağlanacağına inanıyorum. Bu uzlaşı içinde DSP’liler, DSP delegeleri yeni liderlerini seçerler.
Bülent Ecevit, 1957’den beri aktif politikanın içinde...
Şimdi DSP Genel Başkanlığı’nı bırakmaya hazırlanıyor. Bu uzun siyasi yaşamında yaptıklarından en çok hangilerinin kendisini mutlu ettiğini, hangilerini yapamadığı için üzüldüğünü soruyoruz:
- Tabii birçok konu sayılabilir. Ama benim en büyük idealim köy - kent projesiydi. İstediğim yaygınlıkta gerçekleştiremedim. Türkiye’nin kalkınmasına çok katkısı olacağına inanıyorum. Ama yine de sonunda ucundan da olsa köy - kent projesini yakalamış olmaktan çok mutluyum. Bir de açık öğretim projesini sayabilirim. Hatta eserim diyebilirim. O projeyi biz başlatmıştık. Şimdi 600 bin öğrencisi var. Ben açık öğretimin bundan sonra örgün eğitimle daha iç içe olmasını, açık öğretim öğrencilerinin örgün öğrenim kurumlarından fiziken de daha fazla yararlanmalarını isterim.
Adı, Kıbrıs Barış Harekatı’yla anılan Ecevit’e Kıbrıs konusunu soruyoruz:
- Benim içim rahat. Bizim açımızdan Kıbrıs diye bir sorun yok. Biz Kıbrıs’tan taviz veremeyiz. Kıbrıs’tan bir karış toprak verirsek Türkiye’den toprak vermiş gibi oluruz. Oradan toprak vermek kendi toprağımızı vermek anlamındadır. Avrupa Birliği’nin KKTC ile Rum yönetimini birleştirme gayretlerini anlamıyorum. Bu sorun çözmek değil sorun üretmektir. Orada iki ayrı millet, iki ayrı devlet, iki ayrı din ve hatta iki ayrı kültür olduğu bir gerçek. Bu gerçek ortadayken Kıbrıs’ı birleştirmeye çalışmak çözmek değil sorun çıkarmaktır. Türklerin Kıbrıs’ta neler çektiği biliniyor. Barış Harekatı’ndan önce gettolarda yaşıyor ve zulüm görüyorlardı. KKTC ayrıca Türkiye’nin güvenliği için de yaşamsal önemdedir. Haritaya bakan bunu anlar.
Ecevitler, 3 Kasım’dan sonra azami bir yıl içinde DSP’deki görevlerinden ayrılmayı planlıyorlar. Seçimden hemen sonra il ve ilçe kongreleriyle bu süreci başlatacaklar.
DSP açısından ise içleri rahat...
Büyük emekle kurup, iğneyle kuyu kazarak iktidara kadar taşıdıkları DSP’yi emin ellere bırakacaklarından kuşku duymuyorlar.