Ekonomide 2001

Koalisyon liderlerinin önceki gün gerçekleştirdikleri zirve ekonomi yönetimini rahatlatmış görünüyor. Bürokratlar, liderlerin, ekonomik programın arkasındaki siyasi desteği kararlılıkla sürdüreceklerini bir kez daha görmüş ve duymuş durumdalar. Koalisyonun üç liderinin programın ilk yılında ortaya çıkan makro sonuçlardan memnun oldukları ve 2001 yılı için de programı ödünsüz uygulamak konusunda tereddüt taşımadıkları, ekonomi yönetiminin gözlemi.
Enflasyonun son 14 yıldır ilk kez 30 - 40 aralığına çekilmiş olması, 2001 yılı için programa olan inancı bile umudu güçlendiren bir sonuç olarak değerlendiriliyor.
2000 yılında alınan sonuçları ve 2001 yılındaki hedefleri Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'le konuşma olanağı bulduk. Erçel, enflasyon rakamlarının programın başarıyla uygulandığının kanıtı olduğunu vurguladıktan sonra, şu saptamayı yapıyor:
"Fiyat artışları, analiz edildiğinde, 7 - 7.5 puanın dış ticarete duyarsız, dövize fazla bağlı olmayan iç pazara dönük ürünlerde olduğu görülüyor. 4.5 puan da enerji fiyatlarından geliyor. Ve bu durum dış piyasalara açık alanlarda Türkiye'nin 20 - 25 olarak koyduğu hedeflere yakın sonuçlar aldığının göstergesidir."
Merkez Bankası Başkanı, Türkiye'nin 2001 için de döviz sorunu olmayacağı kanaatinde. Merkez Bankası'ndaki rezervin 2000 yılı sonundaki kriz öncesi düzeye ulaştığını vurgulayarak, şu bilgiyi veriyor:
"Döviz rezervimiz 24.2 milyar doları buldu. Kriz öncesinde de bu rakam 24.4 milyar dolardı. Dolayısıyla bir döviz sıkıntımız olmadığı gibi, krizin yol açtığı azalma da giderilmiş durumda. Bu koşullarda bizim 2001 yılı sonu için döviz kurunda belirlediğimiz oynama aralığı, yüzde 7 - 15'tir. Bunun ortalaması ise yüzde 10.9'dur. Yıl sonu itibariyle dövizin daha fazla artması söz konusu değil."
Enflasyon konusunda ise Erçel'in değerlendirmesi şöyle:
"Aldığımız sonuçlar, 2001 yılı sonunda enflasyonun 10'lu rakamlara çekebileceğimizi gösteriyor. 2001 yılı sonu itibariyle, hedeflediğimiz enflasyon rakamları 10 - 12'dir. 2000 yılında, enflasyonu 30 - 40 aralığına çekebilen Türkiye, 2001 yılı sonunda bu rakamları 10 - 20 aralığına çekebilecektir."
Erçel, bu göstergeler altında faiz oluşumunun da çok yüksek seyretmeyeceği kanaatinde:
"Bizim faiz oluşumuna müdahale gibi bir düşüncemiz yok. Ancak, bankalar da bu rakamları görüyorlardır. Aldığımız sonuçlar ortada. Hedeflerimiz ortada. Bu durumda bankaların da bu koşullara göre gerçekçi davranmalarını beklememiz doğaldır."
Merkez Bankası Başkanı, 2001 yılı sonu itibariyle program hedeflerinin tutturulmasına olan inancının daha da arttığını vurguluyor. Enflasyon beklentisinin kırılması programın uygulanmasında kararlılık gösterilmesi kamuya güvenin sürdürülmesi sonucunda Türkiye'de kaygıların değiştiğine işaret eden Erçel'e göre, program hedefine doğru hızla ilerliyor.
Ekonomi yönetimi, siyasi otoriteye, ekonomik programa ve kendisine güveniyor.