Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Elinizi polisten çekin
Tantan sertleşti
Elinizi polisten çekin!

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Çevik Kuvvet polisinin eylemlerini sadece bir "disiplin" olayı niteliğinde görmüyor. Eylemlerin yapıldığı günden bu yana bu eylemin nedenleri, örgütleyicileri ve siyasi yönü üzerinde kafa yoruyor.
Önceki günkü görüşmemizde şu saptamayı yapıyor:
"Ne olursa olsun polis yasa dışına çıkamaz, yasa dışı bir eylem yapamaz. Çevik Kuvvet'in böyle bir olayın içine sürüklenmesi çok düşündürücüdür. Bu eylemin amacının genel olarak polisin itibarını düşürmeye yönelik olduğundan eminim. Polisi sokağa dökmeye çalışanların amacı budur. Polis sokağa dökülebilir mi? Dökülemez. Arkadaşları şehit oldu diye böyle davranabilir mi? Davranamaz. Polis acısını içine atmak zorunda olan bir kamu görevlisidir. Polis herkes gibi olabilir mi? Herkes gibi isteklerini sokak eylemleriyle ortaya koyabilir mi? Koyamaz. Koymaya kalkarsa ne olur? Kan gövdeyi götürür. Böyle polislik olmaz. Kan üzerinde polis eylem yapamaz."

Elinizi polisten çekin
Siyasilere çağrı
Tantan, polisi analiz ederken, siyasilere seslenme gereği duyuyor. İçişleri Bakanı'na göre polis üzerinden siyaset yapanlar, bunu sürdürmeye kalkanlar, polisin bu hale getirilmesinden sorumlular.
"Siyasilere sesleniyorum" diyerek şu teşhiste bulunuyor:
"Polisi kullanarak siyaset yapanlara çağrım şu: Elinizi polisin içinden çekin. Polisle, siyaset yapmayın. Polis, onu kullanarak siyaset yapanların oyuncağı değildir. Polisin başarısı siyasetin teşkilattan çıkarılması ile artmıştır. Şimdi yeniden bu yönde tahrik ve teşvikler yapılıyor. Buna izin vermem."

Para önemli değil
Tantan, polisin eyleme kalkışmasının nedenlerinden biri olarak "para"nın gösterildiğini anımsatıyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Polisin maddi sıkıntıları olduğu doğrudur. Ama para polis için önemli değildir, olamaz. Polisin hizmeti parayla ölçülecek bir hizmet değildir. Bu bahane. Polisi tahrik etmek için kullanılan bir bahane. Kaldı ki, polisin maddi durumunun düzeltilmesi için de büyük uğraş verdiğimiz ortada. Yetki yasası iptal edilmeseydi, bu konudaki düzenlemeyi tamamlamış olacaktık. Ancak aynı amaçla yine Meclis'e yetki isteyen tasarıyı sevk ediyoruz. Bu sorunu çözeceğiz. Ama polisin maddi sıkıntısı Çevik Kuvvet'in böyle bir kanundışı eyleme yönelmesini izah etmez, bu polislikle bağdaşmaz."

Araştırma bitmek üzere
Tantan, Çevik Kuvvet eylemiyle ilgili araştırmalarının tamamlanmak üzere olduğuna da dikkat çekiyor:
"Kim kimi aramış? Kim kime telefon etmiş hepsinin kayıtlarını tespit etmiş durumdayız. Nerelerden fakslar çekilmiş, bu fakslarda neler denilmiş onları tespit etmiş durumdayız. Kim menfaat çeteleriyle işbirliği yaparak polisi kışkırtmış, onları da tespit etmiş durumdayız. Yakında bütün bunlar gözler önüne serilecek. Kimse kuşku duymasın."
Polis eylemi bir basit disiplin olayı olarak görülüp geçilemez.
Olayın siyasi boyutu olduğu açık. Polisi böyle harekete geçirebilen mekanizma mutlaka ortaya çıkarılmalı. Türkiye'yi yeniden 12 Eylül öncesi görüntülere sürükleyen polis eyleminin gerçek sorumluları ortaya çıkarılamazsa, polisin siyasetten ve menfaat çetelerinden temizlenmesi de mümkün olmaz.

İstismara açıklar
İçişleri Bakanı Tantan, Çevik Kuvvet'in eğitim düzeyinin yüksek tutulmaması nedeniyle siyasilerin istismarına daha açık bir durumda bulunduğunu kaydediyor ve önlemini şöyle açıklıyor:
"Biz bu gerçeği göreve gelir gelmez gördük. Çevik Kuvvet'in eğitim ve bilinç düzeyinin yükseltilmesinin zorunlu olduğunu anladık. ABD'ye eğitim için amirler gönderdik. Çünkü Çevik Kuvvet, mensuplarının seçimi, eğitimi bakımından polis üzerinden siyaset yapmaya çalışanların oyunlarına gelmeye daha müsait görünüyordu. Bu nedenle hemen bir projeyi devreye soktuk. Dikkat edilirse Çevik Kuvvet dışındaki polis birimleri bu tür eylemlere katılmamış, bu tür provokasyonlara gelmemiştir. Şimdi hedefimiz Çevik Kuvvet'i de eğitim ve bilinç düzeyi olarak bu tür müdahalelere, tahrik ve teşviklere kapalı hale getirmektir."

Polisler ağlayamaz!
İçişleri Bakanı, polisin işlevinin kanun hakimiyetini, kanunların uygulanmasını, toplumun huzur ve güvenini sağlamak olduğunu vurgulayarak, duygusal tepki göstermesinin de büyük hata olacağını kaydediyor ve şöyle devam ediyor:
"Herkes ağlayabilir, herkes yakınabilir, herkes duygularını açığa vurabilir ama polis bunları yapamaz. Polis gözyaşını içine akıtmak zorunda olan bir kuruluştur. Duygusal davranamaz. Şehit kanının üstünde maaşını konu edemez. Polislik mesleğinin niteliği buna engeldir, engel olmalıdır."