İdam cezasının Öcalan’ın da yararlanacağı şekilde kaldırılmasına dönük bir hükümet tasarısına MHP lideri Devlet Bahçeli imza atmayacaklarını açıkladı.
Başbakan Ecevit ise bu konuyu Meclis’te muhalefetin desteğiyle aşabileceklerini, bunu Bahçeli’nin hükümet sorunu yapmayacağını, bu yönde söz verdiğini belirtti.
Ecevit ve Yılmaz, idam cezasının kaldırılması konusunda Meclis’te nasıl bir muhalefet desteği sağlayabilirler?
Anamuhalefet Partisi DYP’nin lideri Tansu Çiller, böyle bir girişime ancak hükümetin kendi arasında uzlaşma sağlaması halinde destek verebileceklerini açıkladı. İdam cezasını kaldıran düzenlemenin hükümet tasarısı olarak Meclis’e getirilmesini istedi. Aksi halde muhalefetten destek beklemenin haksızlık olacağını kaydetti. MHP tasarıyı imzalamayacağını ilan ettiğine göre, bu durumda DYP’den destek beklemek gerçekçi değil.
Peki AK Parti’nin bu konudaki tavrı ne?
AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, dünkü görüşmemizde şu değerlendirmeyi yaptı:
"Hükümetin bu konuda uzlaşıp bir tasarı getiremeyeceği belli oldu. Biz tasarı değil de teklif olarak gelirse de destek vereceğiz. Ancak bu teklifin Adalet Bakanı tarafından yapılması gerekir. Eğer Adalet Bakanı, Meclis’e böyle bir teklif getirirse, biz AK Parti olarak destek veririz. Bakan’ın getirmesi hükümet üyesi olarak yine bir bağlayıcılık taşır. Bu nedenle Bakan’ın teklif etmesini istiyoruz."
‘Kesin tedbirler alınmalı’
Erdoğan, bu yaklaşımını Çankaya zirvesine de yansıttıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Tabii, Öcalan’ı kapsayacak şekilde idamın kaldırılması çok hassas bir durumdur. Şehitlerimizi, onların ailelerini, onların hissiyatını düşünmek zorundayız. Cumhurbaşkanı Sayın Sezer de zirvede buna dikkat çekti. Dikkat etmemiz gerektiğini söyledi. Bu dikkat de idamın kaldırılmasından sonra bunların kesin olarak aftan yararlanmalarını önleyecek bir tedbir alınmasıdır. Bu da ancak Anayasa hükmü ile olur. Anayasa’ya bu yönde bir hüküm konulmalıdır. Bu bakımdan da Adalet Bakanı’nın getireceği teklif Anayasa değişikliğini de kapsamalıdır."
Erdoğan, MHP’nin idam ve Öcalan konusunda çelişki içinde ve tutarsız olduğunu da öne sürerek şu değerlendirmeyi yaptı:
"MHP, oy kaybettiğini bildiği için yeniden sert bir üsluba dönerek klasik tabanına mesaj vermeye çalışıyor. Oysa, Türkiye’de 1984’ten beri idam cezasının fiilen uygulanmadığı, 127 idam dosyasının beklediği saptamasını yapan ve bu söylemle Öcalan dosyasını tutan irade içinde Bahçeli ve MHP de var. Bunun altında üç koalisyon liderinin imzası var. Öcalan dosyasına gelinceye kadar Şemdin Sakık’ın dosyası da Meclis’te bekletiliyor. Üstelik Meclis Başkanı da MHP’li. Bu nedenle Sayın Bahçeli ve MHP tutarlı bir tavır içinde değiller. Bahçeli, idam konusunda hem çekilirim diyor, hem çekilemiyor. Bir defa muhalefet desteğinden bir şey olmaz, alışkanlık olmasın, diyor. Bu da bir çelişkidir. Aynı durum Sayın Yılmaz ve ANAP için de geçerlidir. Onlar da AB için her şey yapılmalı diyor, yapılmazsa ben yokum, diyemiyor."
‘Biz desteğimizi veririz’
AK Parti lideri Erdoğan, Anayasa değişikliği için Meclis’ten yeterli oy çıkıp çıkmayacağına yönelik sorumuza ise şu karşılığı verdi:
"Biz destek oluruz. Bildiğim kadarıyla Saadet Partisi de destek olacak. Ancak, aftan yararlanmalarını önleyecek Anayasa hükmü için bu destek yetmeyebilir. DYP’den de bir miktar destek gerekebilir. Yoksa referandum aralığına düşülür. Tabii, bu teklifi getirecek olanların düşünmesi gereken bir husus. Adalet Bakanı böyle bir Anayasa değişikliği sunarsa biz desteğimizi veririz ama gerekli oyu sağlamak onların görevi olur. İdamın kaldırılması halinde Anayasa’ya affı önleyen bir hüküm konulmasını bizzat Cumhurbaşkanı Sayın Sezer de ifade etti ve biz de bunun gerekli olduğunu Çankaya zirvesinde söyledik. Bu konuya destek vermeyeceğini belirten MHP dışındaki tüm partiler de bu tedbir üzerinde görüş birliği içindeler. Teklifi getirecek olanların bunu da düşünmeleri gerekiyor."
Erdoğan’ın sözlerinden anlaşılıyor ki, AK Parti idam cezasının kaldırılması konusunda net bir tutum almış durumda. Tek koşulu teklifin Adalet Bakanı tarafından yapılması ve Anayasa’ya da affı önleyecek bir hüküm konulması. Bunun sağlanabilmesi ise DSP ve ANAP’ın SP’den ve DYP’den de destek almalarına bağlı...
