Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Çankaya Köşkü'ndeki Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda Irak'la ilgili soruları da yanıtladı. Orgeneral Özkök, Irak'ta General Frans'in yanıldığını açıkladı.
Özkök, Irak'ta ABD güçlerine karşı yapılan saldırılar ve gösterilen dirençle ilgili soruyu yanıtlarken şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu beklenmedik bir durum değil. Aslında ben General Franks'e bunu söylemiştim. Savaş başlamadan önce savaş sonrası daha önemli olur, saldırılarla ve daha büyük dirençle karşılaşabilirsiniz, demiştim. Bizim bu tür olaylarla ilgili deneyimimiz çok olduğu için bunu kendisine söyledim. Ama o pek buna ihtimal vermemiş olacak ki, bana şöyle demişti: Zafer kazanacağız ve zafer hayranlık yaratacak. Yaklaşımı buydu. Ama öyle olmadığı şimdi anlaşılıyor. Şimdi zaten zaferin de, yenilginin de tanımı değişti. Eskisi gibi değil. Ne zaferdir, ne yenilgidir, tarif etmek zor. Konseptler değişti."
EGEMENLİK KAVRAMI
Org. Özkök, konsept değişikliklerini konu ederken, egemenlik kavramına da dikkat çekti. "Örneğin" dedi:
"Egemenlik kavramı uluslararası kurallar ve kurumlar açısından değişiyor. Egemenlik, milli egemenlik, tamam da ama yeni kurallar, yeni teknoloji bu kavramı etkiliyor. Adam sizin semalarınızda şu uçuşu yapmak istiyorum diye bildiriyor, gelip icra edip gidiyor. Siz de aynı olanağı kullanıyorsunuz. Bu durumda egemenlik kavramı etkileniyor. Ne diyeceksiniz? Bu bir değişim ve yenilik. Bunlara açık olmak zorundasınız. Gelişmeleri izlemek zorundasınız."
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Cumhuriyet'in 80. yıldönümü nedeniyle verdiği resepsiyonda, Org. Özkök'le değişik konularda sohbet olanağı bulduk.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'le bir ara üçlü yürüttüğümüz sohbette Org. Özkök, günlük mesai içinde iletişim ve iletişim teknolojisinin önemini vurgularken, telefon dinlemelerine karşı da aldıkları önlemleri anlattı.
Org. Özkök, günlük mesaisiyle ilgili şu bilgileri verdi: "Normal mesai saatleri bittikten sonra da bizim gece çalışmamız olur. Evde yürüttüğümüz bir çalışmadır bu. Okumamız gereken çok şey oluyor. Bizim okuyucularımız var. Bazılarını onlar okuyup özetleyip sunarlar. Bazılarını bizzat okumamız gerekir. Günlük mesai içinde komutanlarımızla da görüşürüz tabii. Örneğin her MGK toplantısı öncesinde bir araya geliriz. Son zamanlarda bazı olaylar nedeniyle de toplandık. Ben ekip çalışmasını severim. Askerlik mesleği için zor bir yöntemdir ama ben arkadaşlarımın görüşlerini alarak çalışmayı seviyorum. Bunu hem kendi karargâhımla yaparım, hem de kuvvet komutanlarımla yaparım. Daha çok telefonla konuşuruz."
Org. Özkök, komutanlarıyla konuşma mekanizmasını anlatırken telefon dinleme konusuna da girdi ve şöyle devam etti:
İKİ ÖZEL HAT
"Biz özel sistemler kullanıyoruz. Biliyorsunuz herkesi dinliyorlar, bizi de dinliyorlar. Buna karşı önlemler geliştirdik. Özel hatlarımız var. Benim önümde kırmızı ve yeşil telefonlar var. Kırmızı butona basınca Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlarla konuşuyorum. Yeşil butona basınca da komutanlarımla konuşuyorum. Bu bizim aramızda özel bir mekanizma. NATO bu sistemleri geliştirdi, güçlendirdi. Dinlemeye karşı önlem almış olduk. Bizim iki kripto sistemimiz var. Kendi aramızda kullandığımız ve NATO için kullandığımız. Konuştuğumuz kişiye göre bunlardan birini kullanıyoruz."
Org. Özkök, ekip çalışmasına verdiği önemi vurgularken de komutanlarla konuşmalarında görüntülü telefonu tercih ettiğini belirtti ve bu tercihinin nedenini de şöyle anlattı:
"Görüntülü telefonlarımız var. Ben bunları tercih ediyorum. Çünkü sadece konuşmak yetmiyor, jest, mimikler de önemli oluyor. O nedenle ben komutanlarımla konuşurken görüntülü telefonu tercih ediyorum. Konuşurken, komutanımın görüntüsü karşımda oluyor, onun jest ve mimiklerini de görüyorum. Onu daha iyi anlamama olanak sağlıyor. Tabii, o da beni görüp izleyebiliyor. Bu konuşan iki taraf için de daha iyi bir durum. Ordu komutanlarımla böyle konuşuyorum."
Resepsiyon boyunca birkaç kez sohbet olanağı bulduğumuz Org. Hilmi Özkök'ün özellikle siyasi konularda çok dikkatli olduğunu gözledik. Org. Özkök, siyasi sorulara hep aynı yanıtı verdi: O siyasi bir konu, onu siyasilere sorun. Sadece askeri, teknik konularda görüşlerini açıkladı. Bu ayırımı yapmaya çok özen gösterdi. Demokrasiyi özümsemiş kişiliği söylemine de hâkimdi.