Gensoru...

Meclis'in en etkin denetim yöntemi gensoru. Ancak bizdeki uygulanış biçimi, gensoruyu kendisinden beklenen denetim işlevinin çok uzağına taşımış durumda. Muhalefetin, yeterli bilgi ve belgenin ortaya çıkmasını beklemeden, yeterli araştırma yapılmadan "günlük politika"nın sıradan bir aracı gibi gensoruya başvurması bu kurumu da yıpratıyor. Muhalefetin her olayda gensoru verme refleksine karşılık iktidar partileri de reddetme refleksiyle karşılık veriyorlar. Olay, iktidarla muhalefet arasında sandalye mücadelesine dönüşüyor ve gensorular, sonucu önceden belli girişimlerden öteye geçmiyor.
Enerji Bakanı Cumhur Ersümer hakkında verilen "erken gensoru"nun akıbeti de aynı oldu. İktidar partileri, kendi aralarında kenetlenerek gensoruyu reddettiler.
Bu siyasal reflekslere dayalı sonuç önemli değil. Bir gensorunun reddedilişi ilgili bakanın aklanması anlamı taşımadığı gibi kabul edilmesi de suçlu olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü her iki hareket tarzı da tümüyle siyasal güdülerle gelişiyor ve siyasal amaca kilitlenmiş oluyor.
Bunun yerine denetim ve yargı aşaması beklenerek hareket edilse hem olayların aydınlatılması, hem de gensoru yönteminin denetim işlevi gerçek anlamıyla yerine getirilebilir. Beyaz Enerji Operasyonu, Türk kamuoyunun yakından izlediği ve yargı aşamasına ulaşmış bir yolsuzluk soruşturması. Enerji Bakanı'nın kusuru, ihmali veya dahli olup olmadığı yargı süreci sonunda ortaya çıkacak. Bakan Ersümer, Beyaz Enerji Operasyonu'na konu olaylarla ilgisi bulunmadığı iddiasını yüksek sesle sık sık dile getiriyor. Yargı aşamasından sonra ortaya çıkacak bilgi ve belgelerle durum aydınlanacak.
Ancak muhalefetin sabırsızlıkla hareket edip gensoruyla bakanı düşürmeye yönelmesi, olayı, bir anda siyasal güç mücadelesine dönüştürdü.
Meclis denetim araçlarının sadece ve sadece sandalye hesabı ve siyasi amaçlarla tüketilmesi, bu araçları yıpratıyor ve kamuoyunda inandırıcılığın ve güvenin azalmasına neden oluyor.
Bunun yerine dokunulmazlıkların sınırlandırılması ve böylece yargı denetiminin kolaylaştırılıp etkinleştirilmesi çok daha sağlıklı sonuçlar doğurur.
Yoksa "parmak hesabı"na dayalı denetim, ne suçlar, ne aklar...