Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başbakan Abdullah Gül, Kopenhag’a gitmeden önce dün Çankaya Köşkü’nde son bir zirve yapıldı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Gül’ü ve Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök’ü Çankaya’ya davet etti. Zirvede, son bir durum değerlendirmesi yapıldı.
Zirveden sonra Başbakan Gül’le konuştuk ve sorduk:
- AB, Türkiye için 2005 tarihini telaffuz etti. Çankaya’da değerlendirme yaptınız. Kopenhag’da nasıl bir tavır sergileyeceksiniz?
- 2005 tarihini kabul etmemiz mümkün değil. Bu tarihe kesinlikle ret, diyoruz. Yarın (bugün) Kopenhag’da yapacağım görüşmelerde de bunu açık ve kesin olarak ifade edeceğim.
- Türkiye’nin kabul edebileceği tarih ne olur? Örneğin 2004 olabilir, diyenler var. Siz ne diyeceksiniz?
- Biz 2003’ün sonuna kadar bir tarih verilmesinde ısrarlıyız. 2004 de bizim için geç bir tarihtir. AB’de genişleme olduktan sonra artık bu iş olmaz. 27 ülkeyle pazarlık edecekseniz, Türkiye hakkında 27 ülke karar verecek. Her biri AB kaynaklarının paylaşımı için kendi taleplerini öne çıkaracaklar. Böyle bir durum bu iş olmayacak anlamına gelir. Bu bakımdan biz 2003’te ısrar edeceğiz.
Kimse bize Kopenhag kriterlerini yerine getirmediniz diyemez. Yarın (bugün) belki yeni yasa paketini de yanıma alıp Kopenhag’a gitmiş olacağım. Belki de bu kadar hızlı olacağımızı beklemiyorlardı. Biz açık, cesur ve mert bir tutum aldık. Aynısını AB’den bekliyoruz. Bize karşı bir cinlik yapmasınlar.
- Peki Türkiye’nin istediği olmaz ve 2005 tarihi çıkarsa, tavrınız ne olacak? Türkiye o zaman ne yapacak?
- Biz umudumuzu korumak istiyoruz. Ama böyle bir durumla karşılaşırsak o zaman kendileri bilir. Bizim de bir (B) planımız var. Eğer böyle bir karar alırlarsa biz bunu kabul etmeyiz. Bunda kararlıyız. Başka ülkeleri rencide etmek istemem ama biz öyle bir şeyi sineye çekmeyiz, bekleme odasında oturup durmayız.
- Kıbrıs konusunda tavrınız ne olacak? Annan yenilenmiş bir metin sundu, 12 Aralık’a kadar Cumhurbaşkanı Denktaş’tan imza bekliyor?
- Türk tarafı açısından ortada olumlu bir metin yok. Biz Kıbrıs konusunu AB’den ayırmayı düşünüyoruz. Gidişat öyle gösteriyor. Ortaya çıkan metinlerden anlaşılan o. Bu iki konuyu ayırmaya yönelmek gerekiyor.
- 12 Aralık’ta Güney Kıbrıs’ı AB’ye alıp, Türkiye’ye de 2005 derlerse ne olur?
- Tarihi bir hata yaparlar ve sonuçlarına katlanırlar.
Başbakan Gül, kararlı bir tutumla Kopenhag’a gidiyor.
Gül’ün bu tutumunun arkasında Cumhurbaşkanı, Genelkurmay ve muhalefetin de desteği olduğu anlaşılıyor. Çankaya’da yapılan zirve AB ve Kıbrıs konusunda takınılacak tutumu netleştirmiş durumda.