Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön Gül'ü, Siteler esnafının sorunlarından güvenlik ve dış politika alanına çekerken, bir PKK itirafçısının ABD'nin PKK'ya silah verdiği yolundaki iddialarını sorduk, bu konuda bir girişim olup olmadığını öğrenmek istedik.Gül, bu iddiaları çok ciddiye aldığını vurgulayarak şu bilgiyi verdi:"Ben haberi görünce hemen Kara Kuvvetleri Komutanı'nı (Org. İlker Başbuğ) aradım. 2. Ordu bölgesi olduğu için. Dedim ki, 'bunlar çok ciddi iddialar, siz de bir araştırın sonucuna göre biz de harekete geçelim'. Bir süre sonra askerler de aynı yönde şüpheleri olduğunu bildirdiler. Genelkurmay 2. Başkanı (Org. Ergin Saygun) aynı yönde şüpheleri olduğunu belirten bir yazı yazdı. Biz de hemen ABD Büyükelçisi'ni (Ross Wilson) bakanlığa çağırdık. Ertuğrul Bey'e (Dışişleri Müsteşarı Ertuğrul Apakan) talimat verdim. O da büyükelçiyi çağırdı ve belgeleri önüne koydu. 'Bu nedir? Nasıl izah ediyorsunuz' diye sorduk. Büyükelçi, 'böyle bir şey mümkün değil ama ben Washington'a bildirip soracağım' dedi. Bu işi çok ciddi takip ediyoruz."Gül, ABD'nin Irak'a silah verdiğini de anımsatarak o yoldan PKK'nın eline geçip geçmediğine bakmak gerektiğini de belirtti. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dün Ankara'da partisinin seçim bürolarını açtı. Gül'ün Ankara içi turuna Murat Yetkin'le birlikte katıldık. Gül, PKK'ya ABD silahları verildiğine ilişkin konuyu ABD Dışişleri Bakanı Rice'la görüşmesinde de gündeme getirdiğini vurguladı. Rice'ın da araştıracağını kaydetti. Gül, ayrıca İngiltere'nin yeni Dışişleri Bakanı David Miliband'la konuşurken de yine bu konuyu açtığını, onun da "Yanınızdayız" karşılığını verdiğini söyledi. 'Rice'a da söyledim' Gül, sohbetimizde, CHP lideri Deniz Baykal'ın, "Bir AKP militanını cumhurbaşkanı seçtiremediler" sözü konu olduğunda ise şöyle konuştu:"Doğrusu Deniz Bey'in militan kelimesine üzüldüm. Seçim havası içinde söylenmiş sözler. Yani şimdi Başbakanlık yapmış, Dışişleri Bakanı olan biri militan mı oluyor? Oysa ben konuşmalarıma çok dikkat ediyorum. Meydanlarda rahmetli Özal, Demirel, Sezer nasıl seçildiyse ben de öyle seçiliyordum, dediğimde baktım yuhluyorlar, o zaman isim zikretmeyi bıraktım. Geçmiş üç cumhurbaşkanı demeye başladım. Ben çok dikkat ediyorum yani." 'Militan sözüne üzüldüm' Gül, cumhurbaşkanlığı adaylığını konuşmak istemediğini, ancak meydanların konuşmak mecburiyetinde bıraktığını söyleyerek Baykal'ın Meclis dışından aday önerisini de şöyle değerlendirdi:"Türkiye'de birinci sınıf bir demokrasi mi olacak yoksa Türkiye'ye özgü demokrasi deyip geçecek miyiz? Birinci sınıf olması lazım. Dışarıda Türkiye'ye özgü deyip geçiyorlar, bu iyi değil. Ben Türkiye'de teknokrat hükümet gibi teknokrat cumhurbaşkanının doğru olmayacağı kanaatindeyim." Dışarıdan aday Gül, babasına İstanbul Belediyesi tarafından ilan panosu işi verildiğine ilişkin iddiaları da şöyle yanıtladı:"Biz şeffaf bir aileyiz. Kayseri'de bilinen bir aileyiz. Benim 4 amcam üniversite mezunudur, dayımın biri profesördür, biri İzmir ticaret müdürüdür. Yani tahsilli bir aileyiz. Kardeşim makine mühendisi. Babam, Kayseri tayyare fabrikasından usta başı olarak 1972'de emekli oldu. Önce atölyesini açtı, sonra sanayiye geçti. 40 yıldır metal sanayiinde çalışıyorlar. Fabrika var. Kayseri bu işlerde iyidir. Bu bilinir. Ben haberi okuyunca bizimkileri aradım. 'Nedir bu iş' diye sordum. Herhangi bir belediyeden veya İstanbul Belediyesi'nden iş almaları söz konusu değil. Bir Alman-Türk ortaklığı bu işi almış. Yıllardır bu işi yapıyorlarmış. Bu ortaklık, Anadolu'ya işlerin bir kısmını yaptırıyormuş. Bizimkiler de fiyat vermişler. Ne belediyeyi tanırlar ne başka bir yeri. Benim kardeşim daha Başbakanlığa, Dışişleri Bakanlığı'na gelmemiştir. Kendi hallerinde kendi işlerini yapıyorlar. Babam 83 yaşında. Daha geçen yıla kadar tezgâhın başında çalışırdı. Hâlâ da fabrikaya gelir-gider." 'Babama belediye işi verilmedi' Gül, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin iktidara gelirlerse yeniden idam cezasını getirip Öcalan'ın cezasını infaz edeceklerini söylemesini de şöyle değerlendirdi:"İdam cezası onların iktidarda olduğu dönemde kaldırıldı. Bunlar seçim sözleri. İnsanlar yapacakları sözü vermeli ve verince de yapmalı. Sözünü yerine getirebiliyorsa getirsin. Söz verdiğine göre sözüne güvenmek gerek." Bahçeli'nin idam sözü Gül, güvenlik güçlerine teslim olan PKK'lı 4 teröristin, ABD'ye ait iki zırhlı aracın bölücü örgütün Kandil Dağı'ndaki kampına silah ve mühimmat götürdüğü yönündeki sözleri için, "Böyle bir şey doğruysa, bu müthiş bir şeydir. Bu zaten bütün müttefiklik ilişkilerini inanılmaz şekilde zedeler. Bu çok büyük bir olay olur" demişti. Gül, 2 Temmuz'da konuyla ilgili haberi görür görmez Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'u aradığını ve teröristlerin iyice sorgulanmasını istediğini anlatmıştı. Başbuğ'dan sorgunun hemen yapılıp, neticenin kendilerine bildirilmesini istediğini ifade eden Gül, "Eğer böyle bir şey varsa, biz muhakkak ki gerekli teşebbüsleri, girişimleri en üst seviyede yaparız" diye konuşmuştu. fbila@milliyet.com.tr Gül ne demişti?