Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fikret BİLA

BAŞBAKAN Mesut Yılmaz'ın Almanya'dan estirdiği rüzgar, Ankara'da esen rüzgara pek uymuyor. Almanya Başbakanı Kohl'den "istediğini alan" Yılmaz, 33 yıllık uğraş sonunda Türkiye'yi "Avrupa'ya girecek ülkeler listesi"nin 12. ve sonuncu sırasına yazdırmış...
Mesut Bey'in "kuyruğa girme"de gösterdiği başarı, Ankara'daki "ekmek kuyruğu başarısı"yla çakışınca, sönük kaldı. Mesut Bey'in bu "başarısını" yine kendisinin gölgelediği söylenebilir. Başkanlığındaki 55. hükümetin, TV'lerin belli başlı magazin programlarının tükenmez malzemesi haline gelen "ekmek kuyruğundaki vatandaş"lara dönük "tarihi" kararı, Bonn'dan esen ılık rüzgarı kesti. Hükümet, yoksul vatandaşlara dönük "yüzde 25 indirimli ekmek" projesini açıklayınca, Ankara'daki "kuyruk sevinci", Bonn'daki "kuyruk sevinci"ni bastırdı. Vatandaşın valilik veya kaymakamlıklardan alacağı "fakirdir" damgalı kağıtlarla, (30.000 - 30.000 x % 25: 22.500) liraya ekmeğe ulaşma umudu, bütün umutların önüne geçti.
Dünya Gıda Örgütü FAO'nun başlattığı "herkese ekmek" kampanyasına Cumhurbaşkanı düzeyinde katılan Ankara, "fakirlik kağıdına dayalı indirimli ekmek" projesiyle ön aldı.
Başbakan Yılmaz "kuyrukta" 12. sırayı kaparken, Cumhurbaşkanı Demirel de, Meclis'te "neyin kapısında kuyruğa girdiğimizi" şöyle anlatıyordu:
"Enflasyon, sarfedilen bütün gayretlere rağmen, istenilen seviyelerde tutulamamış ve uzunca süredir yüzde 70'lerin altına çekilememiştir. OECD ülkelerinde ortalama enflasyon oranı yüzde 2.5 - 3 arasındadır. Enflasyonu savunmak hiçbir şekilde mümkün değildir."
Cumhurbaşkanı, bu saptamasıyla "Avrupa kuyruğu"ndaki "şansımızı" ortaya koyduktan sonra, "ekmek kuyruğu"ndakilerin "şansını" da şu sözlerle ifade etti:
"GSMH'den (brüt milli gelirden) alt gelirdeki yüzde 10'luk kesim yüzde 1.9, üst gelirdeki yüzde 10'luk kesim yüzde 34 pay almaktadır. En düşük yüzde 20, yüzde 5.3, en yüksek yüzde 20, yüzde 49.9 pay almaktadır. Tabii ki gelir dağılımının çarpıklığı bir günün meselesi değildir, düzeltilmesi de bir günün meselesi değildir."
Mesut Bey'in de, kendinden öncekiler gibi, bu "bir'den fazla günün meselesi" olan Ankara'daki "kuyruk meselesi"ni çözmeden, Avrupa'daki "kuyruk meselesi"ni çözmesi mümkün değildir.



Yazara EmailF.Bila@milliyet.com.tr