Milli Güvenlik Kurulu'nun dünkü toplantısında idam cezasının kaldırılması ve Öcalan konusunun masaya yatırıldığını söyleyebiliriz.
Sonuç olarak idam cezasının kaldırılması veya bırakılması yönünde bir karar alınmış değil. Milli Güvenlik Kurulu'nun sivil ve asker üyelerinin "bilinen görüşleri"ni yineledikleri toplantı sonucunda konu her yönüyle tartışmaya açılmış durumda.
Başbakan Yardımcısı ve ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın, idam cezasının kaldırılması, Türkiye'nin bundan korkmaması gerektiği yönündeki görüşünü dün MGK zemininde de dile getirdiği kaydediliyor. Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde Türkiye'nin idam cezasını kaldırmak durumunda olduğunu belirten Yılmaz'ın, MGK üyelerini bu yönde iknaya çaba gösterdiği vurgulanıyor. Yılmaz'ın daha önce dil yasağının kaldırılması ile ilgili endişeleri anımsattığı, ancak, bu yasağın kalkmasıyla endişe duyulan hiçbir gelişmenin yaşanmadığı örneğini verdiği de ifade ediliyor.
Yılmaz'ın bu görüşüne karşılık Başbakan Yardımcısı ve MHP lideri Bahçeli'nin idamın kaldırılmasına karşı görüşünü yinelediği ve böyle bir girişime destek vermelerinin mümkün olmadığını MGK'da da dile getirdiği kaydediliyor. Bahçeli'nin böyle bir kararın Türkiye'nin geleceğini etkileyecek bir nitelik taşıyacağını, terörle mücadeleden başarıyla çıkan Türkiye'de halkın, Öcalan'ın yararlanacağı bir düzenlemeyi içine sindiremeyeceği üzerinde durduğu belirtiliyor.
MGK'nın asker kanadının ise bu konuda daha önce Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu tarafından kamuoyuna yapılan açıklamaya bağlı olduklarını bildirdikleri kaydediliyor. Org. Kıvrıkoğlu tarafından dile getirilen, "Biz bu konuda tarafız. O nedenle bu konuyu bize sormayın. Karar verecek olan siyaset ve yargı kurumudur" biçimindeki görüşün dünkü MGK toplantısında yinelenmiş olduğunun altı çiziliyor.
Kürtçe eğitim ve yayın konusu da MGK'nın dünkü toplantısında gündeme gelmiş durumda...
Başbakan Ecevit'in Kürtçe eğitime karşı olduğu, ancak, Kürtçe televizyon yayınına sıcak baktığı MGK toplantısında, Yılmaz'ın Başbakan'a yakın görüş açıkladığı, MHP lideri Bahçeli'nin ise kamuoyuna daha önce açıkladığı kaygılarını tekrarladığı bildiriliyor.
Sonuç olarak, ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Avrupa Birliği Konvansiyonu'na katılmak üzere Brüksel'e hareketinden önce katıldığı MGK toplantısından idam cezasının kaldırılması yönünde bir tavsiye kararı alamadan hareket etmiş oldu.
Öcalan ve PKK gibi özel bir sorunu olan Türkiye'nin bu konuda Avrupa'nın beklediği yönde süratle karar vermesini beklemek elbette gerçekçi değildir. Konu, MGK toplantısında Türkiye'nin geleceği ve muhtemel gelişmeler açısından detayıyla masaya yatırılmış durumdadır. Olayın bir hukuk kuralını değiştirmekle veya bir - iki kişinin cezasıyla veya yaşamıyla sınırlı, basit bir olay olmadığı açıktır. Bu nedenle verilecek kararın Öcalan'la sınırlı olduğunu düşünmek de yanıltıcı olur.
Bu konu Türkiye'nin milli güvenliğiyle ilgilidir. Bu nedenle milli güvenlik konsepti içinde ve Türkiye'nin geleceği dikkate alınarak karara bağlanması gereken önemdedir.
Siyasi partilerin de bu bilinç içinde partilerüstü bir yaklaşım geliştirmeleri ve konuyu günlük politika malzemesi olarak görmemeleri gerekmektedir.