İran mandacıları

CHP Lideri Deniz Baykal, durumu 12 Eylül öncesinden "vahim" görüyor:
"12 Eylül öncesinde terör vardı. Terörün demokratik mekanizmayla önlenemeyeceği kaygısı hakimdi. Oysa, bugün Cumhuriyet tehdit altında. RP'nin vizyonu belli. RP'nin vizyonunda bir İslam Cumhuriyeti kurmak var. RP, tarihle hesaplaşıyor. Kurtuluş Savaşı yıllarındaki İngiliz Muhibleri Derneği (mandacılar) gibi, RP de İran Muhibleri Derneği gibi çalışıyor. İran rejimi Türkiye'ye ihraç etmek istiyor. Para veriyor, cami yaptırıyor. RP de bu rejimi ithal etmek çabası içinde. Durum bu kadar açık."
Baykal, bu tehditin ordu müdahalesiyle değil, toplumun uyanık tutulmasıyla aşılabileceğini vurguluyor:
"Örgütlü yüzde 20, örgütsüz yüzde 80'i çekip götürüyor. Bu saptamaları yapmak ve halka anlatmak görevimiz. Yoksa süngüyü takıp, tankları sokağa çıkararak, askeri müdahaleyle köklü çözüm bulmak mümkün değil. Darbeler zaman kaybettiriyor. Demokrasi bir denge rejimidir. Demokratik - laik rejime inanmış çoğunluğu bu tehlikeye karşı uyarmak ve örgütlü hale getirmek gerekiyor."
Baykal, kısa vadede REFAHYOL hükümetinden kurtulmak gerektiğini belirtirken, "sol blok" kurulması ve bu blokun hükümete öncülük etmesi önerisini yineliyor:
"REFAHYOL hükümetinin kurulması yanlıştı. Bu hükümet kurulmadan önce biz önerimizi yaptık ve alternatif modeli ortaya koyduk. CHP ile DSP'nin 124 kişilik bir blok oluşturmasını ve hükümet kuruluşuna öncülük ederek ANAP'ın desteğini almasını önerdik. Ama, Bülent Bey bunu kabul etmedi. Bu model önerimiz bugün de aynen geçerlidir. CHP ve DSP blok oluşturur ve ANAP da bunu deskteklerse Meclis'te 250 milletvekiline ulaşan bir model ortaya çıkıyor. Bu sayı bulunduktan sonra gerisi kolay."
CHP Lideri, bu modelin yaşama geçmesi halinde hem Türkiye'nin sürüklendiği ortamdan çıkacağını, hem de solun birleşebileceğini vurguluyor:
"Türkiye'de demokrasinin sigortası sosyal demokrasidir. Demokrasi gerçekte sosyal demokratların derdidir. Laiklik gerçekte sosyal demokratların derdidir. Türkiye'de liberal parti yok. DYP de ANAP da gerçek anlamda liberal partiler değil. Demokratik - laik rejimi benimseyerek, isteyerek, savunacak olan sosyal demokratlardır. Bu nedenle demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi sosyal demokratların güçlü olmasına bağlıdır."
DYP lideri Çiller'in REFAHYOL'u "kişisel telaş" içinde kurduğuna dikkat çeken Baykal, 25 Şubat'ta gündeme gelecek olan gensoruyla hükümetin düşebilecğini belirtiyor:
"18 - 19 Şubat tarihlerinde Çiller hakkındaki araştırma raporları oylanacak. Eğer Yüce Divan kararı çıkarsa hükümet bozulabilir. Tersi karar çıkarsa, o zaman da, DYP'lilere çağrıda bulunacağız. RP ile ne işiniz var, diyeceğiz. Çiller, kişisel telaş içinde DYP'yi RP'ye tutsak etti, artık tutsaklığınız bitti, diyeceğiz. Çiller'in kişisel ipoteği kalktığına göre, siz de ülkeyi RP ipoteğinden kurtarın, diyeceğiz."
Deniz Bey, bayram sonrasındaki muhtemel gelişmelerden umutlu...
Bakalım hesabı tutacak mı?