Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İstanbul zirvesi
İstanbul zirvesi

Fikret BİLA
Piyasaların dengesi neden bozuldu?
Bankalar neden sürekli döviz talep ediyor?
Borsa neden düşüyor, faiz neden yükseliyor?
Ne oluyor?
Bu soruların yanıtları önceki gün İstanbul'da yapılan bankalar zirvesinde yatıyor. Kamu otoriteleri olarak Bankacılık Üst Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ve Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp'ın, "piyasa yapıcı" olarak bilinen 19 banka yöneticisiyle yaptıkları zirvede konu masaya yatırıldı.
Yapılan saptamalar şöyle:
Piyasa yapıcı olarak bilinen bankalar üzerinden Türkiye'ye giren yabancı yatırımcılar çekiliyor. Bankalar gitmek isteyen yabancı yatırımcılara talepleri nedeniyle döviz alıp ödüyorlar. Bugüne kadar Türkiye'den çekilen yabancı yatırımcıların götürdüğü para tutarı 3 - 3.5 milyar dolar düzeyinde.
Neden gittikleri sorusuna, yabancı yatırımcıların bankalar aracılığıyla verdikleri yanıtlar da şöyle sıralanabilir:
- İstikrar programının akıbeti belli değil, hükümet yeterince titiz davranmıyor,
- Özelleştirme programı Telekom'da görüldüğü gibi takıldı,
- Fazilet Partisi kapatılırsa erken seçim atmosferi doğabilir.
- İdam konusu başta olmak üzere hükümet ortakları arasında önemli konulardaki görüş ayrılıkları büyüyor.
Bu ve benzeri gerekçeleri öne süren yabancı yatırımcıların borsa, Hazine kağıdı, döviz gibi araçlardaki yatırımlarını çekmeleri, aracı olarak kullandıkları bankaların da talebi karşılamak için nakit döviz toplama çabasına girdikleri gözleniyor. Bu gelişme üzerine de Merkez Bankası'nın talep edilen dövizi karşıladığı, Türk lirasını döviz karşılığı olarak ayarladığı ve açıktan para basmadığı için, TL daralmasının ortaya çıktığı, bunun da faizleri yükselttiği saptaması yapılıyor.
Dolayısıyla borsanın düşmesi, faizin çıkması ve döviz talebinin sürmesi bu nedenlere bağlanıyor.
Bu arada oluşan ortamdan yararlanarak büyük bankaların küçük bankalarla rekabeti kızıştırdıkları da bir saptama olarak gündeme geliyor.
Bu saptamaların dışında "İstanbul zirvesi"nde kamu otoritelerinin banka yönetimlerine verdikleri mesaj ne?
Bu soruya verilen yanıt da şöyle özetlenebilir:
- Merkez Bankası'nın elindeki 21 milyar dolarlık döviz rezervi her türlü talebi karşılayacak düzeydedir.
- IMF kredisi öne çekilerek aralık ayında 600 milyon dolarlık bir giriş yapılacaktır.
- Serbest piyasa koşullarında kısa vadeli para hareketleri normaldir.
- Yabancı yatırımcıların çekerek yurtdışına götürdükleri tutar, sistemi ve uygulanan sıkı para politikası ile istikrar programını etkileyecek düzeyde değildir.
- Bu koşullarda yurtdışına çekilen yabancı yatırımcının kısa sürede yine dönmesi büyük olasılıktır.
- Bu saptamalar ve olanaklarda piyasalardaki dalgalanmaların uzun süreli olması ve programı etkilemesi mümkün değildir.
- Kamu fonlarının düzeyi her türlü dalgalanmayı karşılayıp piyasaları stabilize edecek güçtedir.
İstanbul zirvesinin yaptığı bu saptamalar ve mesaj alış - verişi dışında üzerinde önemle durduğu bir konu da, piyasa yapıcı bankalarla kamu otoritelerinin diyalog içinde bulunmaları.
İstanbul toplantısında görüldüğü gibi bu diyalog anlayışının karşılıklı olarak devam etmesi halinde, piyasalardaki dalgalanmaların bir krize dönüşmesi mümkün değil.