Bugüne kadar Kıbrıs konusunda ortaya konulan tablo, Türkiye ve Türk tarafı açısından tanımlanacaksa şu söylenebilir:
"Türkler birbirlerine girdiler. Bırakın birbirlerini yesinler."
Ulusal bir sorun niteliği taşıyan Kıbrıs ilgili olarak tartışmalara dışarıdan bakan bir gözün kolayca varacağı yargı bu olacaktır.
Haftalardır tartışılmasına karşın Ankara’nın ne dediği, AKP iktidarının Denktaş’a niye muhalefet ettiği henüz anlaşılmış değildir.
AKP lideri Tayyip Erdoğan, Annan planı ortaya çıktığından beri ara vermeden KTTC Cumhurbaşkanı’nı suçlayıcı bir üslupla eleştiriyor. Bu eleştirilerini kamuoyu önünde sürdürüyor.
Başbakan Abdullah Gül de, Erdoğan’a yakın durarak, Kıbrıs’la ilgili olarak yeni bir politikaları olduğunu söylüyor.
Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış da başlangıçta benzeri bir söylem içindeyken, son günlerde "görüş ayrılığı olmadığını, Denktaş’ın arkasında olduklarını" söylemeye başladı.
Başbakan olmasa da AKP lideri Tayyip Erdoğan, bütün ağırlığıyla, gündemdeki tüm konulara ilişkin politikaları açıklıyor. En çok üstünde durduğu konuların başında da Kıbrıs, Annan planı ve Denktaş geliyor. Erdoğan, böyle bir politika izlediğine göre iktidar partisi olmanın sorumluluğunu da kuşkusuz taşıyor. Bu sorumluluk devlet adamlığını tanımı gereği içerir.
Bu durumda şunu sormak gerekiyor:
- İktidar partisinin lideri olarak Tayyip Erdoğan, Kıbrıs’ta ne yapılmasını istiyor?
- Çözüm istiyor.
- Peki nasıl bir çözüm istiyor?
- Annan planını müzakere edilebilir buluyor ve masaya çözüm bulunması niyetiyle oturulmasını istiyor.
- Şu anda Annan planı zaten müzakere ediliyor. Plan üzerinde çözüm aranıyor.
Ancak Erdoğan, aynı eleştirilerini, suçlamalarını sürdürüyor.
O halde akla şu soru geliyor:
- Erdoğan, Denktaş’tan, Annan planını aynen kabul edip imza atmasını mı istiyor?
- Hayır. Erdoğan da planın aynen kabul edilmesini istemiyor. Değişiklik yapılmasını gerekli görüyor.
- Peki, şu anda Denktaş ne yapıyor?
- Planın değiştirilmesini istediği yönlerini BM’ye ve Rum tarafına bildiriyor.
- Peki, Erdoğan, Denktaş’a yüklenmeye niye devam ediyor?
İşte bu sorunun yanıtı yok.
AKP lideri Erdoğan da, Başbakan Gül de, Dışişleri Bakanı Yakış da KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş’la görüştüler. Görüşüyorlar...
Bu görüşmelerde Erdoğan ve Gül, Denktaş’tan bir şey istediler mi? İstediler de Denktaş buna karşı mı çıktı? Erdoğan veya Gül, Denktaş’a, Türkiye ve Kıbrıs Türkleri için Annan planının şu şu maddeleri şöyle değişmelidir, diye bir öneride bulundular mı? Erdoğan, nasıl bir planın altına imza atılabileceğini söyledi? Erdoğan, Denktaş’a, müzakerelerde Klerides’e karşı nasıl bir tutum takınması gerektiği konusunda bir taktik tavsiyesinde bulundu mu? Annan planında Türkiye ve Türk tarafı lehine değiştirilmesini istediği hususları Denktaş’a gerekçeleriyle aktardı mı?
Erdoğan, "Kıbrıs, Denktaş’ın şahsi meselesi değildir, milli meseledir"
derken, KKTC Cumhurbaşkanı’nın, Erdoğan’dan gelen bir milli çözüm önerisini, dikkate almadığını mı ima ediyor?
Yoksa bunlardan hiçbiri söz konusu değil mi?
Erdoğan’ın artık, Kıbrıs konusunda ve Annan planı hakkında ne düşündüğünü somut biçimde açıklaması, nasıl bir çözüm istediğini de söylemesi gerekiyor.
"Çözümden yanayız" demek yetmiyor.
Aklında bir çözüm varsa kamuoyuna olmasa bile en azından Denktaş’a, ne istediğini söylemesi gerekiyor.