Irak operasyonu için ABD, Türkiye’den ilettiği talep listesine yanıt bekliyor. Hem de mümkün olduğu kadar çabuk. ABD’nin isteği Ankara’nın salı gününe kadar yanıtını vermesi. Ankara’nın, havaalanlarında inceleme izni vermiş olması yetmiyor. Washington, diğer taleplerine de yanıt istiyor.
Türkiye ne yanıt verecek?
ZİRVE TOPLANDI
Çankaya’da Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın katıldığı Irak zirvesinde, ABD’nin talepleri tek tek ele alındı ve Türkiye’nin verebileceği yanıtın çerçevesi de büyük ölçüde belirlendi. Özellikle, askerlerin düşünceleri ve tavsiyeleri alındı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan, askeri yetkililerce bilgilendirildi.
ABD hem havaalanları ve limanlardan bildirimsiz yararlanmak hem de 90 bin kişilik ABD kara gücünün konuşlanmasına izin verilmesini istiyor.
Yapılan zirveler ve değerlendirme toplantıları sonucunda Ankara’nın ABD’ye vereceği yanıt şöyle özetlenebilir:
"Havaya evet, karaya hayır."
Bu yanıtı biraz açarsak...
Askeri çevrelerin hükümete tavsiyesi, Türkiye’nin 1. Körfez Savaşı’nda olduğu gibi BM kararına dayalı bir operasyonda hava desteği verebileceği, ancak büyük ölçekli ABD kara birliklerine izin verilmesinin sakıncalı olacağı yönünde. ABD’nin on binlerce askerle kuzeyden cephe açmasına sıcak bakmayan askerler, aynı gerekçeyle Washington’un Türk limanlarını kullanma talebine de ihtiyaç kalmayacağı düşüncesinde. Bu görüş, gerekçesiyle hükümete de aktarılmış durumda.
ABD’nin kara birliklerine hayır derken gözetilen ölçü de şu: Hava desteğinin ve hava harekatının gerektirdiği sayı ve nitelikte küçük kara birliklerine izin verilebilir ama bu kara operasyonu gerçekleştirecek sayıda olursa sıcak bakılmaz.
GENİŞ KOALİSYON TALEBİ
Ankara, hava desteğine olumlu baktığını, havaalanlarının incelenmesine izin vererek göstermiş oldu. İlk etapta ABD’li ve Türk subaylarca teknik açıdan incelenecek olan havaalanlarının başında, NATO standartlarında olan Diyarbakır, Batman, Muş ve Malatya Erhaç havaalanları geliyor. Ayrıca İncirlik’te kota ve kapasite artırımı talebi de var. Bu taleplere inceleme izniyle birlikte olumlu yanıt verileceği anlaşılmış oldu. Ancak, bu konuda Ankara’nın önemli bir koşulu da var. Söz konusu havaalanlarının operasyonda kullanılması için mutlaka hava savunma kalkanı kurulması isteniyor.
Siyasi yönüne gelince...
Ankara, Irak’a operasyonda uluslararası koalisyonun ABD, İngiltere ve Türkiye’yle sınırlı kalmasını istemiyor. Koalisyonun daha geniş tutulmasını, özellikle Türkiye dışında, bölgedeki Müslüman ülkelerin de katılımı ve katkısının sağlanmasını istiyor.
KARŞILIKLI GÜVENSİZLİK
Ankara’nın yanıtında, BM’den ikinci bir karar alınmasının da yararlı olacağına işaret edilmesi bekleniyor. Peki, Ankara, ABD’nin büyük ölçekli kara birliği konuşlandırma talebine neden sıcak bakmıyor ?
Aslına bakarsanız, bu sorunun yanıtı karşılıklı güvensizlikte yatıyor. Ankara, ABD’nin bu talebinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tek başına bölgede hakim ve etkin olmasını istemeyişinden kaynaklandığı kanısına sahip. Diğer bir deyişle, ABD, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgeye tek başına girmesine sıcak bakmıyor. Buna karşılık Ankara da, ABD’nin büyük kara birlikleriyle kuzeyden cephe açmasını ve bölgeyi tek başına kontrol etmesini sakıncalı buluyor. Bu nedenle ABD,Türkiye’ye "birlikte girelim" önerisini de getirdi. Ancak, "birlikte girme", Türkiye’nin de Irak’a savaş açması anlamına geleceği için, hükümet açısından her yönüyle değerlendirilmesi gereken bir nitelik taşıyor. Ankara, Irak’a karşı bu konumda olmak istemiyor.
Ankara zor kararlar arifesinde...