Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan'ın ziyaretinden önce ABD Kongre heyetinin KKTC'ye Ercan Havaalanı'nı kullanarak yaptığı ziyaret, Ankara'nın hem moralini yükseltmiş hem elini güçlendirmişti. Başkan Bush'un, Ercan Havaalanı'ndan ABD'ye doğrudan uçuşlar konusunu incelediklerini, Erdoğan'ın da Başkan'ın bu yönde ABD Dışişleri Bakanı'na talimat verdiğini açıklaması, Beyaz Saray'da en iyi görüşmenin Kıbrıs konusunda yapıldığını gösteriyordu.KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat gibi Ankara'nın da bu sorunun çözümünde Avrupa Birliği'nden çok ABD ve İngiltere'ye umut bağladığı söylenebilir. İngiltere'nin, dönem başkanlığında, ABD'nin KKTC'ye yaptığı ziyaret gibi adımlar atması halinde, Yunanistan ve Rum yönetiminin etkili bir baskı altına alınabileceği inancı var Ankara'da... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı George Bush'la yaptığı görüşmede en fazla memnuniyet duyduğu konunun Kıbrıs olduğu anlaşılıyor. Bu, açıklamalara da yansıdı. Başbakan Erdoğan, gezisinin New York ayağında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan'la bir araya geldi. Bu buluşma öncesinde, Ankara'nın, Kıbrıs konusundaki resmi önerisi de yansıdı. Erdoğan'ın ABD ziyareti öncesinde, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, Türkiye'nin önerisini bir mektupla Annan'a ve BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkelere ilettiği belirtildi.Öneri özetle, Türkiye'nin limanlarını Rum gemilerine açmasına karşılık, aynı anda KKTC limanlarının ve havaalanlarının da dünyaya açılmasını içeriyor.Bu öneri KKTC'de olgunlaştırıldı. KKTC Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, bu önerisini KKTC seçimleri öncesinde Lefkoşa'da yaptığımız görüşmede Milliyet'e açıklamıştı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Başbakan Ferdi Sabit Soyer'in katkılarıyla bu öneri olgunlaştırıldı.Son aşamada, Erdoğan ABD'ye gitmeden önce Ankara'da gerçekleştirilen zirvelerle, bu öneri resmi politika haline getirildi. Erdoğan, Gül, KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Başbakanı Soyer ve Dışişleri Bakanı Denktaş'ın Ankara'da yaptıkları ortak çalışma bu önerinin benimsenmesiyle sonuçlandı.Başbakan Erdoğan, bir mektupla önceden Annan'a iletilen bu öneriyi, New York'ta da yinelemiş oldu. Ortak öneri Türkiye, yakın zamanda ek protokolü imzalayarak Gümrük Birliği'ni Güney Kıbrıs'ı da kapsayacak şekilde yaygınlaştıracak. İmza günü yaklaşıyor. Erdoğan ve Gül, bu imzanın atılacağını çeşitli vesilelerle açıkladılar. Ankara, bu taahhüdü, 17 Aralık'ta AB'den müzakere tarihi alırken Brüksel'de yaptı.Şimdi bu imzayı atmaya hazırlanırken, KKTC'nin izolasyondan kurtarılması yönünde paralel bir öneri de bulunuyor.Rum tarafı bu öneriye soğuk. AB'den de destekleyici bir yansıma gelmedi.Brüksel'de yapılan gayri resmi görüşmelerden de somut bir ilerleme çıkmadı.Ankara, bu konuda Rum yönetiminden umutlu değil. Papadopulos yönetimi, AB üyeliğinin verdiği üstünlüğü sonuna kadar kullanma kararlılığında görünüyor. Müzakereye, pazarlığa yanaşmıyor.Bu koşullarda, AB verdiği sözleri tutmadığı için, KKTC yönetimi umudunu büyük ölçüde ABD'nin atacağı adımlara bağlamış durumda.ABD'nin atacağı adımlar ve İngiltere'nin dönem başkanlığı, Türkiye'nin önerisini yaşama geçirmesine yeter mi?Bu soruya hemen "evet" yanıtı vermek zor.Tabii, yanıtının bulunması gereken bir diğer soru da, Irak, İran ve özellikle Suriye konusunda Türkiye'den, "memnun" olmayan ABD'nin Kıbrıs'ta bu desteği neden verdiği...Ankara'nın bu "neden" üzerinde durması gerekiyor ki, sonradan, Irak konusunda olduğu gibi bir kriz doğmasın... fbila@milliyet.com.tr Rum tarafı