Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, Genel Sekreter Tümg. Aslan Güner’in verdiği basın kokteylindeki konuşmasını henüz yeni bitirmişti ki, Diyarbakır’dan uçak faciası haberi geldi.
Gazi Orduevi’nin kokteyl salonu aniden dalgalandı. Gazeteciler ve subaylar, facianın boyutunu öğrenmek için cep telefonlarına sarıldılar. Maalesef alınan haberler çok kötüydü. Kokteyl salonuna hüzün çöktü.
Kazanın yankıları sürüyor. Her uçak kazasından sonra olduğu gibi çeşitli tahminler, spekülasyonlar yapılıyor. Kesin bilgiler ortaya çıkmış değil.
Diyarbakır’daki uçak kazasında yaşamlarını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyoruz. Henüz bu kazanın şoku sürerken, dün de Malatya’dan havalanan iki F - 4 uçağının çarpıştığı ve pilotlarının da şehit olduğu haberi geldi. Şehit pilotlarımıza da Allah’tan rahmet, yakınlarına bağsağlığı ve sabır dilemekten başka elden bir şey gelmiyor.
Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök’ün önceki gün basın kokteylinde yaptığı konuşma, siyaset dünyamız açısından önemli mesajlar içeriyordu. Org. Özkök’ün konuşması, son günlerin moda ifadesiyle, "kırmızı hatlar"ın belirlenmesi konuşmasıydı. Org. Özkök’ün zaman zaman geçmişteki "muhtıra"ları anımsatan ifadeleri, hükümete ve AKP’ye uyarı niteliğindeydi.
Org. Özkök’ün kırmızı çizgileri, Cumhuriyet’in temel nitelikleriydi. Bu niteliklere dokunulamayacağını, bunu amaçlayan davranışların hoş görülemeyeceğini vurguladı. Örnek olarak türbanın bir siyasi simge olarak dayatılmasını ve Yüksek Askeri Şura kararlarına Başbakan Gül ve Milli Savunma Bakanı Gönül’ün şerh koymasını gösterdi. Org. Özkök, türbanda Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarının esas alınmasını isterken, YAŞ kararlarına şerh konulmasını Anayasa’nın uygulanmaması olarak niteledi. Gül ve Gönül’ün şerh koymalarının, irticai faaliyetlerde bulunanlara cesaret verdiğini söyledi. Org. Özkök, bu ifadesiyle, bir kırmızı hattı da, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin işleyiş ve disiplin mekanizmasında çizmiş oldu. Anayasa’nın 125. maddesine atıfta bulanarak, YAŞ kararlarına karşı yargı yolunun kapalı olduğunu anımsattı.
İrticai faaliyetlerde bulunanların Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızmaya çalıştıklarını ve bu kararlarla kurumsal olarak ordunun buna engel olduğu mesajını verdi.
Org. Özkök’ün açıklamasının perde arkasına bakıldığında şu bilgiler ortaya çıkıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, irticai faaliyetlerde bulunanların Türkiye’de birçok kuruma sızmayı başardıklarını, bazı yargı kuruluşları dahil anayasal kurumlara sızmaya özen gösterdiklerini, bunu başardıkları kurumlarda etkin olduklarını, hatta bazılarında yönetime geldiklerini düşünüyor. Bu tür sızmalara karşı kendini koruyabilen nadir kurumların başında ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geldiği saptamasını yapıyor. Bu durum, üst düzey komutanlarca, değişik vesilelerle ve bazı ziyaretlerde AKP yöneticileri, hükümet ve Meclis yetkililerine de yansıtılmış durumda. Buna karşın, Gül ve Gönül’ün irticai faaliyetlere karıştıkları için ilişiği kesilen subaylar lehine karara şerh düşmeleri bir "yol açma" çabası olarak değerlendiriliyor. Org. Özkök’ün çıkışında bu yolun açılmasını başından önleme amacı da yatıyor.
Genelkurmay Başkanı’nın, AKP iktidarının henüz 50. gününde, "kırmızı hatları" kamuoyuna açıklaması, ileriye dönük mesajlar taşıyor.