Kıvrıkoğlu: Aftan PKK yararlandı

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Gürcistan Cumhurbaşkanı Şevardnadze onuruna verdiği akşam yemeğinde Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'yle sohbet olanağı bulduk.
Yemek öncesi Köşk lobisinde başlayan sohbetin üç temel konusu, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve beş polis memurunun şehit edilmesi, Fransa'nın sözde Ermeni soykırımı iddiasını yasa haline getirmesi ve şartlı salıverme olarak uygulanan af yasasaydı.

Yemek öncesinde sorularımızı yanıtlayan Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu önce bir üzüntüsünü dile getirdi:
- Şehit Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın cenazesine katılmadığım şeklinde haberler çıktı. Buna üzüldüm. Cenazeye elbette katılmak isterdim. Ama aynı saatlerde Cumharbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer'le haftalık olağan görüşmemiz vardı ve görüşme biraz uzadı. Bu nedenle katılmam mümkün olmadı. Ama Genelkurmay İkinci Başkanı Sayın Org. Büyükanıt ve diğer komutanlar katıldı.
Konu Okkan'ın cenaze töreninden açılınca, Org. Kıvrıkoğlu'na sorduk :
- Diyarbakır suikasti bir işaret sayılabilir mi? Terör yeniden bölgede tırmanışa geçebilir mi?
Org. Kıvrıkoğlu, bu sorumuza "hayır" yanıtını verdikten sonra şu değerlendirmeyi yapıyor :
- Bu tür terör eylemleri her zaman olabilir. Ama bir yaygınlık kazanmasını ve bölgede eski yıllarda olduğu gibi bir terör ortamı doğacağını sanmıyorum. Bir tek terörist bile kalsa terör var demektir. Tümüyle bitti denilemez. Bu nedenle Diyarbakır suikasti gibi münferit olaylar yapılabilir. Bir terörist kalsa bile bunlar mümkündür. Ancak bölgede yaygın bir terör tırmanışı olması artık kolay kolay gerçekleşmez.
- Olayda bir istihbarat eksikliği söz konusu mu? Bu yönde bilgiler var mı?
- İstihbarat alınır. Nitekim biz birliklerimizi bu yönde uyardık. Böyle münferit bir olay bekliyorduk. Ama ne zaman olacağını bilemezsiniz. Eğer içlerinde adamınız yoksa...

Org. Kıvrıkoğlu'na Kuzey Irak'taki durumu ve PKK'nın oradaki konumunu sorduk. Genelkurmay Başkanı, "şimdilik sakin" yanıtını verdikten sonra devam etti:
- Toplam 4500 - 5000 bin civarında terörist olduğunu tahmin ediyoruz. Şimdilik durum sakin görünüyor. Barzani ve Talabani'yle birlikte harekat etmemizden çekiniyorlar, bunun endişesini taşıyorlar. Biz normal çalışmalarımızı ve denetimlerimizi sürdüyoruz.
Org. Kıvrıkoğlu, Öcalan'ın İmralı'dan vermeye çalıştığı mesajları Türkiye'nin Talabani ve Banzani'yle birlikte bir harekata girişmesi beklentisinden kaynaklanan endişe olarak değerlendiriyor.
Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu, PKK'nın durumunu değerlendirirken, şartlı salıverme olarak uygulanan af yasasının sonuçlarına da işaret ediyor:
- Şartlı salıverme uygulamasından bizim hesaplarımıza göre l660 PKK'lı yararlandı. Şimdi bunlar dışardalar. Şu anda savaş durumu olmadığı için belki eyleme kalkışmazlar ama onları da başka alanlarda kullanmaya çalışabilirler. Dikkatli olmak ve izlemek gerekir.

Genelkurmay Başkanı, Fransa'nın sözde Ermeni soykırımını yasa haline getirmesi konusunda ise şu değerlendirmeyi yapıyor :
- Aslında Fransa o tarihte bu olayların perde arkasındaki güç. Onların kışkırtmaları söz konusu. Şimdi böyle bir tavır içine giriyorlar. Bu tür konularda karşılılık esası geçerli olmalı. Onlara karşı bizim meclisimiz de benzeri kararlar alabilir. Soykırım söz konusu olduğunda Avrupa'nın tarihi çok daha kirlidir. Bizim tarihimiz ise temizdir, bizim tarihimizde soykırım yoktur ama Avrupa devletlerinin tarihinde vardır.
Org. Kıvrıkoğlu, İngiltere'nin tutumunu değerlendirirken de şöyle diyor:
- Tam İngiliz polikitası. Kapıdan baktığınızda birşey göremiyorsunuz ama bacadan giriyorlar. İngiltere'deki Fransa benzeri gayretler bunu andırıyor.
* * *

Yemek saatini beklerken Başbakan Yardımcısı ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'yle de sohbet olanağı buluyoruz. Bahçeli de, Org. Kıvrıkoğlu gibi Güneydoğu'da terörün yeniden yaygınlık kazanmasına ihtimal vermiyor:
- Böyle bir gelişme beklemiyoruz. Diyarbakır'da Okkan'ın cenazesinde görülen tablo artık terörün destek bulacağı bir ortam kalmadığını gösteriyor. Artık eskisi gibi bir ortamın bir daha doğacağını sanmıyorum. Halkın suikaste karşı gösterdiği tepki bunun kanıtıdır.

Bahçeli, Fransa'da alınan sözde Ermeni soykırımı kararını değerlendirirken de uyarıyor:
- Fransa'nın bu haksız tutumu Avrupa'da yaygınlık kazanmamalı. Orada durmalı. Hatta Fransa geri adım atmalı. Aksi halde, iki ülke arasında tarihe dayalı, köklü ilişkiler büyük yara alır. Beklentimiz Fransa'nın bu karardan geri adım atmasıdır.
Bahçeli, Avrupa'nın yıllardan beri güçlü bir Türkiye istemediğini, Türkiye'nin jeo - politik konumu nedeniyle dış güçler tarafından sürekli zayıf düşürülmek istendiğini, yakaladığı istikrarın bozulmasına çalışıldığını vurguluyor.
İç politikaya yönelik olarak kulislerde sürekli yer bulan bir konuyu Bahçeli'ye soruyoruz:

- Siyasi kulislerde, ANAP ve DYP'den MHP'ye geçmek isteyen milletvekilleri olduğu, bu gerçekleşirse MHP'nin birinci parti konumuna ulaşacağı ve sizin de Başbakanlığı alabileceğiniz söylentileri dolaşıyor. Bu söylentilerin gerçek payı var mı, varsa sizin düşünceniz nedir?
- Evet. Böyle söylentiler çıkıyor ve basına yansıyor. Biz de izliyoruz. Ancak biz koalisyonu kurarken bir söz söyledik. Dedik ki, koalisyon kurmaya sayınız yetmiyorsa milletvekili transferi yoluyla sayı tamamlamaya çalışmak yanlıştır. Biz aynı görüşü koruyoruz. Bu amaçla milletvekili transferini ben siyasi ahlaka aykırı bulurum. Ama bir milletvekili partisinde görüş ayrılığına düşmüşse, ayrılmışsa o başka birşeydir. İktidar için milletvekili transferi ayrı bir şeydir. Bu tür yöntemler bize ahlaki gelmez.
Bahçeli sorumuz üzerine, bu tür transferlere ve bu yolla gelecek başbakanlık görevine kapalı olduğunu söylüyor.
Köşk'ün protokol görevlilerinin işaretiyle sohbet kesiliyor.
Gündem yemekle birlikte Türkiye - Gürcistan ilişkilerine ve işbirliğine dönüyor.