Ordu - Mesudiye'de gerçekleştirilen köy - kent projesine Dünya Bankası'nın gösterdiği ilgi, hükümeti bu projenin yaygınlaştırılmasına yöneltmiş durumda.
Mesudiye örneğinden sonra Başbakanlığa köy - kent projesi için 81 ilin valisi başvuru yaptı. Projeyi yöneten Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Selçuk Polat, Dünya Bankası'yla birlikte oluşturduğu ölçülere göre öncelikler belirliyor.
Hükümetin 120 milyon dolar, Dünya Bankası'nın da 300 milyon dolar katkıda bulunduğu köy - kent projesi, 420 milyon dolarlık dev bir projeye dönüşünce, idari ve siyasi organizasyonda da yeni bir düzenleme ihtiyacı ortaya çıkmış görünüyor.
Bu ihtiyacı ilk saptayan projeyi başından beri yürüten ve Ordu - Mesudiye'de çok kısa sürede yaşama geçiren Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Selçuk Polat oldu.
Polat, geçtiğimiz günlerde Başbakan Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit'e, Başbakanlık Konutu'nda bir köy - kent brifingi verdi. Mesudiye örneğinden sonra yapılan yeni köy - kent projelerini, kapsamını, finansmanını, gerektirdiği idari ve siyasi kararları aktardı.
Köy - kent projesindeki başarısı nedeniyle Ecevitler'in takdir ettiği Polat, bir de öneri sundu. Köy - kent projesinin ulaştığı boyutlar itibariyle artık Müsteşar Yardımcılığı koordinasyonunda yürütülecek boyutları aştığını belirtti. İşlerin hızlı yürümesi ve bürokratik engellerin aşılabilmesi için, projenin bir bakanın sorumluluğuna verilmesi gerektiğini ve buna uygun bakanlığın da Köy Hizmetleri'nin bağlı olduğu Devlet Bakanlığı olduğunu kaydetti. Köy - kent projesinin başına Köy Hizmetleri'nden sorumlu Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'ın getirilmesini önerdi.
Bir bakanın sorumlu olmasının, milletvekilleri ve valilerin ortak çabalarıyla yürüyen işlerin sonuçlandırılmasında daha etkin olacağını savunan Polat, aylardır üstlendiği idari sorumluluğu, siyasi sorumluluğa devretmiş oldu.
Başbakan Ecevit, Selçuk Polat'ın projenin yürütülmesine yardımcı olması koşuluyla öneriyi kabul etti ve köy - kent projesinin sorumluluğunu geçtiğimiz günlerde imzaladığı bir olurla Köy Hizmetleri'nden sorumlu Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'a verdi.
Böylece bir anlamda köy işleri bakanlığı, köy - kent bakanlığına dönüşmüş oldu. Bu karar, bölge müdürlüklerinin kapatılması gündeme gelen bakanlığın yeni bir işlevle canlanması ve istihdam olanağı yaratması sonucunu da doğuracak.
Dünya Bankası'yla varılan anlaşma sonucu Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Selçuk Polat'ın hazırladığı 23 köy - kent projesi, Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz'a devredilecek.
Bu ilk 10 proje şöyle belirlendi (alfabetik sırayla): Afyon, Bolu, Düzce, İçel, Kastamonu, Kayseri, Muş, Niğde, Siirt, Van.
İkinci 13 projenin illeri de şöyle saptandı (alfabetik sırayla): Amasya, Ankara, Antalya, Batman, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, İzmir, Nevşehir, Osmaniye, Rize, Samsun ve Şanlıurfa.
İkinci listede Osmaniye ve Rize'nin bulunması, başbakan yardımcıları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz'ın seçim bölgelerinden de yoğun köy - kent talebi geldiğini gösteriyor.
Dünya Bankası'yla yapılan müzakerelerde bir nokta da dikkati çekiyor. Dünya Bankası, sınır aşan sulara yakın bölgeler ile Güneydoğu'da güvenlik nedeniyle birleştirilmiş veya boşaltılmış bölgelerde köy - kent projelerine destek vermekte isteksiz davranmış. Nedeni, siyasi görünüyor. Ancak, Selçuk Polat'ın saatler süren müzakereleri sonucunda Dünya Bankası bu tutumunu esnetmiş durumda.
Dünya Bankası, köy - kent projesini Afganistan ve Tayland'da da uygulamak istiyor.
Ecevitler'in, "30 yıllık rüyamız" dedikleri köy - kent projesi bir bakanlığın sorumluluğunu gerektirecek ölçüde yaygınlaşmış durumda. Bir kırsal kalkınma modeli olarak Dünya Bankası'nın onayından geçmesi Ecevitler'in bu konudaki heyecan ve şevkini de artırmış görünüyor.