Katılım Ortaklığı Belgesi'nde örtülü olsa da talep edilen
"Kürtçe televizyon yayını ve eğitim" konusu hükümet ortakları arasında tartışma yarattı.
Başbakan Yardımcısı ve ANAP lideri Mesut Yılmaz, açık bir dille, Kürtçe televizyon yayını yapılmasında bir sakınca olmadığını, aksine, teknolojinin bugün ulaştığı boyutlar karşısında yasakların anlamsız kaldığını belirtti. Güneydoğu'da halkın çanak antenlerle Kürtçe yayınları izlediğini ve bu yayınların PKK kaynaklı olduğunu vurguladı.
Başbakan Ecevit ise
"çağdaş iletişim teknolojisi sınır tanımıyor. Kuzey Irak ve Avrupa'dan Kürtçe yayın yapılıyor. Bunu göz önünde tutarak bir sonuca varmak gerekir" sözleriyle, Kürtçe yayına karşı bir tavır almadı.
Ancak hükümetin MHP kanadından gelen tepki, koalisyonun diğer iki ortağıyla aynı görüşte olmadıklarını ortaya koyuyor. MHP sözcülerinin yaptığı açıklamalar Kürtçe yayının bir ihtiyaç olmadığı, Güneydoğu'ya Türkçe ile ulaşmanın mümkün olduğu yönünde...
Bu tartışma ortamında insan hakları ve TRT'den sorumlu Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, dün toplanan İnsan Hakları Koordinasyon Üst Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, siyasi otoritenin karar vermesi halinde Kürtçe yayın yapılabileceğini belirtti.
Yücelen, dünkü görüşmemizde, bu görüşünü İnsan Hakları Üst Kurulu Başkanı olarak değil, TRT'den sorumlu Devlet Bakanı olarak yaptığının altını çizdi ve şu değerlendirmeyi yaptı:
- Benim açıkladığım görüş Üst Kurul'un görüşü değildir. Zaten söz konusu Kurul'un böyle bir yetkisi de yok. Benim söylemek istediğim şu: Kürtçe yayın, tek başına benim vereceğim bir karar değil. Eğer hükümet böyle bir karar verir ve Meclis'te gerekli yasal düzenleme yapılırsa, TRT bir ay içinde bu yayını gerçekleştirebilir. TRT'den sorumlu Bakan olarak benim ifade ettiğim budur.
Yücelen, ayrıca, Güneydoğu'da Türkçe ile ulaşılmayan kişi yok, biçiminde görüşlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek şöyle dedi:
- Bu gerçek değil. Terörün dorukta olduğu dönemlerde Türk Silahlı Kuvvetleri de, terörle mücadele amacıyla seyyar radyo istasyonlarıyla Kürtçe yayın yapmış, Kürtçe bildiriler dağıtmıştır. Bu da gösteriyor ki, Türkçe anlamayanlar var ve demek ki onlara ulaşmak ihtiyacı söz konusu.
Yücelen, Kürtçe yayın yapılabilmesi için hükümetin karar vermesi ve RTÜK Yasası'nın değiştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Bu konuda asker ne düşünüyor?
Genelkurmay Genel Sekreteri Tümg. Aslan Güner gazetecilere verdiği kokteylde bu konudaki soruyu yanıtlarken çok dikkatli konuştu:
- Türk Silahlı Kuvvetleri adına açıklama yapamam. Bu konunun üniter bütünlüğü bozup bozmayacağı yönünde görüşler var. Ben orasını bilemem ama TSK'nın tek kaygısı üniter bütünlüktür. Varlığımızın temeli budur. Bölünmesi mümkün değil. Biz hayattayken müsaade etmeyiz.
Tümg. Güner'in sözlerinden Genelkurmay'ın Kürtçe yayın konusuna
"üniter bütünlüğün zedelenip zedelenmeyeceği" yönünden bakacağı anlaşılıyor.
Hükümetin üç ortağı arasında henüz kesin bir görüşbirliği yok, askerler de tereddütlerini ifade etmiş oldular.
Bu durumda konunun hükümetle birlikte Milli Güvenlik Kurulu'nda da ele alınacağı söylenebilir.
Önümüzdeki günlerde de Kürtçe yayın konusu gündemde önemli bir yer tutacağa benziyor.
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr