Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Merkez bankası ve IMF
Merkez bankası ve IMF

Borsada düşüş ve faizdeki yükseliş dün de sürdü. Merkez Bankası döviz taleplerini karşılıyor.
Merkez Bankası durumu şöyle görüyor :
"Dalgalanma döviz çekişinden kaynaklanıyor. Merkez Bankası döviz isteyene istediği dövizi veriyor. Tabii döviz verince, karşılığı kadar Türk Lirası'nı da piyasadan çekmiş oluyor. Bu da TL'nin kıtlaşmasına ve faizin yükselmesine neden oluyor. Döviz talebi durursa bu dalgalanma da durur."
Merkez Bankası, açıktan para basmıyor, gelen döviz kadar piyasaya Türk Lirası veriyor çekilen döviz kadar Türk Lirası'nı piyasadan çekiyor.
Son dalgalanmalar üzerine Türkiye'ye gelen IMF heyeti ile Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, önceki gece yarısına kadar çalıştılar. Bu çalışmadan çıkan sonuç IMF heyetinin Erçel'in izlediği bu politikayı doğru bulması ve desteklemesi.
Erçel'in ise şu değerlendirmeyi yaptığı kaydediliyor :
"5 - 6 milyar dolar civarında bir döviz çekilişi oldu. Ancak rezervlerimiz uygun.İsteyene istediği kadar dövizi verecek durumdayız. Döviz rezervimiz 18.4 milyar dolar düzeyinde. Talepleri karşılamakta bir sıkıntımız yok."
Merkez Bankası'ndan dün de 500 milyon dolarlık bir döviz çıkışı oldu. Erçel'in Merkez Bankası kaynaklarını zorlayacak bir durum olmadığı görüşünü koruduğu ve dalgalanmanın geçmesi için IMF heyetiyle paylaştıkları görüşlerinin şöyle olduğu belirtiliyor :
"Sorun güven sorunudur. IMF heyeti programı destekliyor. Para politikamızı destekliyor. Eğer vereceği kredileri öne çekerse bu Türkiye ekonomisinin kredibilitesinin yükselmesi anlamına gelir ve piyasalara güven aşılanır. Döviz çekişleri de durur ve denge sağlanır."
Merkez Bankası'nın IMF heyetinin dün yaptığı yoğun temaslardan beklediği sonuç bu...
IMF heyetinin üzerinde durdurduğu bir konunun da Bankacılık Üst Kurulu'nun yönetimine geçen 10 bankanın rehabilitasyonu. Heyet bu sürecin hızlandırılması için de Zekeriya Temizel'le temasını sürdürüyor.
Maliye Bakanı Sümer Oral ise faizlerdeki ani yükseliş, borsadaki düşüşe karşın, makro göstergelerin umut verici olduğu düşüncesinde.
Bakan Oral, mali piyasalardaki dalgalanmaların geçici olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yapıyor :
"Bir yıldır uyguladığımız programın sonuçları ortaya çıkıyor. l3 yıldan bu yana ilk kez enflasyon rakamı yüzde 40'ın altında gerçekleşti. Enflasyonun 30'lar bandına inmesi, üç yıllık programın hedeflerine ulaşması bakımından çok umut vericidir. Makro göstergeler Türkiye'nin ödün vermeden uyguladığı ekonomik, mali programla düzlüğe çıkacağını gösteriyor."
Maliye Bakanı, temel sorunlarda zincirlerin kırıldığı kanaatini ise şöyle dile getiriyor :
"Sorunun temel kaynağı kamu finansmanının yapısındaki bozukluktu. Kamunun borçlanma gereğinin yüksek oluşu bir borç - faiz - enflasyon sarmalına neden olmuştu. Şimdi uygulanan program sayesinde kamu borçlanma gereği Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 11'inden, 2001 yılı için yüzde 3,5 düzeyine indirilmiştir. Faiz ödemelerinin bütçe içindeki payı 2000 yılında yüzde 45 iken 2001 yılı için yüzde 34 düzeyine çekilmiştir. Faiz yükünün Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranı yüzde l7'den yüzde 10.5'e indirilmiştir. Enflasyon ilk kez yüzde 40'lar bandının altına çekilmiştir. 2000 yılında toplanan her 100 lira verginin 88 lirası faiz ödemesine giderken bu rakam 2001 yılında 52 lirayı geçmeyecektir. Bütün bu makro göstergeler kamu kesiminde finans yapısının hızla daha sağlıklı bir hale getirildiğini gösteriyor."
Bakan Oral'ın bu iyimserliğine karşın, borsadaki düşüş ve faizlerdeki olağanüstü artış piyasalardaki tedirginliği sürdürüyor.
Beklenti IMF heyetinin ziyaretlerinden Türkiye'yi rahatlatacak bir sonucun ve desteğin çıkması...