Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Milli Güvenlik Kurulu’nun 30 Mayıs toplantısında aldığı kararlar hem siyasi partiler, hem de Avrupa Birliği açısından önemli mesajlar içeriyor.
MGK kararlarının siyasi partiler açısından taşıdığı mesajın, Avrupa Birliği hedefinin bir devlet politikası niteliğinde olduğudur. MGK, bir anlamda Avrupa Birliği konusunun partilerüstü bir ulusal politika halinde görülmesi gerektiğini kayda geçirmiş olmaktadır. Bu bağlamda, Avrupa Birliği ile ilgili olarak yapılan idamın kaldırılması, Abdullah Öcalan’ın durumu, anadilde yayın gibi konuların siyaset malzemesi yapılmaması gerektiği de duyurulmuş olmaktadır.
MGK kararlarının bir diğer mesajı da siyasi partilerin bu konuda bir uzlaşmaya varmaları gerektiğidir. İç politik kaygılarla çıkan farklı seslerin hatta zaman zaman bir parti içindeki farklı yaklaşımların da siyasi beklentilerle bağlantılı olduğunun altı çizilmektedir.
MGK’nın son toplantısında alınan kararlar, askerlerin Avrupa Birliği’ne karşı oldukları savını da geçersiz kılmaktadır. Çok duyarlı konularda dahi askerlerin, MGK’da aldıkları tutum, AB’ye karşı olmadıklarının en somut kanıtıdır. Bundan böyle askerlerin bahane olarak kullanılması ve engel olarak gösterilmeleri de mümkün olmayacaktır.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 7 Haziran’da Çankaya Köşkü’nde toplayacağı liderler zirvesine MGK’da gösterdiği yaklaşımla başkanlık edeceği söylenebilir. MGK kararları, Cumhurbaşkanı Sezer’in bu konuda ağırlığını artırmış, inisiyatif almasını kolaylaştırmıştır.
MGK’nın Avrupa Birliği’ne girişi ulusal bir hedef ve devlet politikası olarak görmesi, Türkiye’nin AB ilişkilerini Abdullah Öcalan ve PKK’ya endeksleyen dar bir bakış açısı taşımadığını da ortaya koymuştur.
MGK, içeriye dönük bu mesajlarının yanı sıra Avrupa Birliği’ne de Türkiye’nin taahhütlerini yerine getirmede samimi olduğunu ve çok duyarlı olduğu konular dahil kısa sürede önemli adımlar atacağı mesajını vermiştir. Ancak, bu adımları atarken, ulusal sorunlarda bir ödün politikası izlemeyeceğini de duyurmuş olmaktadır. Son kararlarıyla kendinden beklenen adımları atacağını gösteren Türkiye’ye karşı Avrupa Birliği’nin de adım atması gerektiği mesajı da son MGK kararlarında net olarak ortaya konmuştur.
Türkiye, Avrupa Birliği konusunda gösterdiği samimiyete karşılık beklemektedir. AB’nin aynı samimiyeti taşıyıp taşımadığı yakında ortaya çıkacaktır.