Başbakan Bülent Ecevit, Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'ın sunuşunu tamamlamasından sonra, Bakanlar Kurulu toplantısını bitirmek üzereyken, Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu söz alıyor ve "hortum" konusunu gündeme getiriyor.
Çakmakoğlu, Başbakan'dan izin aldıktan sonra, Devlet Bakanı Kemal Derviş'e dönerek, banka hortumcularıyla ilgili olarak bilgi istiyor.
Sabahattin Çakmakoğlu'nun söylediği özetle şu:
"Fon'daki bankalardan boşaltılan paraların durumu nedir? Ne kadardır? Toplum bu paraların geri getirilmesinde çok hassas? Bunlar nasıl geri getirilecek? Banka boşaltanların sermayeleri ve paralarının olduğu anlaşılıyor? Acaba yeni yasa bu paraların geri getirilmesini sağlamak konusunda yeterli görünüyor mu?"
MHP kanadı bir süredir hortumlanan paraların geri getirilmesi konusu üzerinde çalışıyor. Bakanlar Kurulu'nun dünkü toplantısı öncesinde Bahçeli'nin başkanlığında biraraya gelen MHP'li bakanlar, konunun Çakmakoğlu tarafından Bakanlar Kurulu'nda dile getirilmesini kararlaştırıyorlar.
Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun, savunma harcamalarının daha da kısılmasını isteyenlere yanıt olarak, "savunma harcamalarının kısılması yerine hortumlanan paraların geri getirilmesi üzerinde durulsa daha iyi olmaz mı" türündeki sorusu ve "hortumlama olmasaydı kriz olmazdı" biçimindeki yorumundan sonra, konunun Milli Savunma Bakanı tarafından Bakanlar Kurulu'na yansıtılması hem asker, hem de sivil kesimdeki duyarlılığın bir göstergesi.
Çakmakoğlu'nun hortum sorusu üzerine Devlet Bakanı Tunca Toskay da, konuya giriyor ve banka boşaltanların malvarlıklarına el konulabilmesine olanak sağlayacak düzenlemenin detaylı biçimde yapılmasını istiyor.
Devlet Bakanı Kemal Derviş, Bankacılık Üst Kurulu'nda bankalardan ne kadar para boşaltıldığının ve paraların nerede olduğunun saptanması konusundaki çalışmaların sürdürüldüğünü belirttikten sonra bir noktaya dikkat çekiyor. Derviş, kamuoyunda genel olarak "hortum ve hortumcular" olarak nitelenen olay ve kişilerin tek tek değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Bunların hepsini hortumcu diye aynı kefeye koymamak lazım. Bankaların zor duruma düşmelerinde veya boşaltılmalarında çok çeşitli yöntemler kullanıldığını görüyoruz. Belki bunları üçe ayırmak lazım: 1- Kötü niyetle bankalardaki kaynakları kişisel malvarlıklarına eklemeye çalışanlar veya kendi şirketlerine kredi olarak alanlar. Kamuoyunun hortumcular dedikleri bunlardır. 2- Kötü niyet taşımamakla beraber kötü yönetim nedeniyle zor duruma düşenler, 3- Hem kötü niyet taşımayan, hem de kötü yönetim göstermeyen ama bazı ekonomik nedenlerle zor duruma düşenler. Belki ilk iki kategoriye girenleri cezalandırmak gerekir. Bu nedenle hepsini aynı görmek yanlış olur. Yeni düzenlemede bunlara dikkat ettik."
ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz da, Derviş'in bu ayırımına katılıyor ve şöyle diyor:
"Bunları iyi ayırmak lazım. Hepsini bir tutarsanız sonra bankaları yönetecek kişi bulamazsınız. Malvarlıklarına el koyma kanununu da iyi düzenlemek lazım. Çünkü, bankaların yabancı ortakları olabilir. Türk ortağın malına el koyarken, diğerine koyamayacaksınız. Bu hususlara dikkat etmek gerekir."
Yeni düzenlemeye en son şeklini vermek üzere görevlendirilen devlet bakanları Recep Önal, Faruk Bal ve Yüksel Yalova dün yaptıkları çalışma sonucunda hem Kemal Derviş'in hem de Çakmakoğlu'nun önerileri doğrultusunda bankalar kanununu düzenliyor.
Düzenlemede, Derviş'in kategorik olarak ayırdığı suçlar tek tek sayılarak banka boşaltanlarla kötü niyet taşımadan batanlar ayrıldığı gibi MHP kanadının ısrarla üzerinde durduğu kötü niyetli banka sahipleri birinci derece akrabalarıyla birlikte tüm mal varlıklarıyla sorumlu tutuyorlar.
Böylece bankalar yasası sorunu aşılıyor.
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025