Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ADALET Bakanı Şevket Kazan, "Susurluk kapanmıştır" dedikten bir - iki gün sonra "Uğur Mumcu dosyası"nı açtı.
Kazan'ın, "elimizde, resmi görevli çok önemli bir tanık var" sözlerinden sonra gözler yeniden Uğur Mumcu dosyasına çevrildi.
Rahmetli Uğur Mumcu'nun ağabeyi Avukat Ceyhan Mumcu'ya sorduk:
- Kazan'ın açıklamasını nasıl karşıladınız?
- Önce parlamentoya teşekkür etmek istiyorum. Oybirliğiyle araştırma komisyonu kurulmasını kabul ettiler. Bu DGM'nin kapatmaya çalıştığı Uğur Mumcu dosyası konusunda Meclis'in bir direnişidir. Sayın Kazan'ın, "tanık var" demesi elbette önemlidir. Ama, aklıma, "acaba Susurluk dosyasını kapatmak için mi Uğur Mumcu dosyasını açıyorlar" sorusu da gelmiyor değil.
Ceyhan Mumcu devam ediyor:
- Ben de, Güldal da, devlet içindeki çatışmaların Uğur'un suikastını çözeceğine inanıyorduk. Gelişmeler bizi doğrular gibi görünüyor.
- İran üzerinde durulmuştu?
- Suikasttan İran'ı sorumlu tutmak, bana göre, adres saptırmasıydı. Ben Uğur'un bütün yazılarını taradım. Uğur, İran aleyhine hiç yazı yazmamış. İran, rejimi aleyhine yazı yazmayan birini niye öldürsün? Bu Nusret Demiral'ın hedef saptırmasıydı. Ben de Güldal da hep devlet içindeki bu çetelerden kuşkulanmıştık. Çünkü, Uğur, daha 1992 yılında bu çeteleri görmüş ve yazmıştı. Behcet Cantürk olayını yazmıştı. Bu nedenle, Uğur'un öldürülmesiyle, Susurluk'la ortaya çıkan çeteler arasında bağlantı olabilir. Susurluk kazasından bu yana izlediğimiz devlet içindeki hesaplaşma, Uğur Mumcu suikastını çözebilir.
Ceyhan Mumcu, Çetin Emeç cinayetinin de bu "çatışma" sonucunda çözülebileceğine inanıyor:
- Çetin Emeç cinayetini de Suriye'ye yıkmak gayretleri vardı. Oysa, Emeç, altın kaçakçılığı olayını yazdı ve bu konuyu iyi araştırdı. Buna altın kaçakçıları tepki gösterdiler. Onlar da devlet içinde bazı birimlerle işbirliği içindeydiler. Bana göre, Çetin Emeç cinayeti de böyle bir çete işi.
Ceyhan Mumcu, Kazan'ın açıkladığı "tanık"ın, Topal cinayetine karıştıkları iddiasıyla tutuklanan üç özel timciden biri olduğu, hatta "tanık" değil, "sanık" olduğu yolundaki duyumları ise şöyle değerlendiriyor:
- Bu tür iddialar geldi. Olayı iyi izlediğim için böyle duyumlar alıyorum. Ama, bir hukukçu olarak temkinli yaklaşıyorum. Devlet içindeki çetelerden şüpheleniyorum. Ama, tutuklu olan özel timciler suikastla ilgili mi, kestiremiyorum. İfadelerini okumam veya onları dinlemem lazım. Ancak, şu kadarını söyleyebilirim, bu polisler veya içlerinden biri sanık olmasa bile, bu konuda bilgileri vardır. Kimin yaptığını veya yaptırdığını biliyorlardır.
Ceyhan Mumcu, Uğur Mumcu'nun "Güneydoğu ve federasyon" tartışmaları nedeniyle de hedef olduğunu vurgulayarak, "bu polislerden biri televizyonda (federasyoncular bize karşıydı) gibi bir ifade kullandı. Bunun üzerinde durmak lazım" diyor.
Güldal Mumcu ise "Kazan'ın açıklamasıyla, özel timcilere dönük kuşku arasında çelişki var" diyerek, devam ediyor:
- Bu üç polis zaten ellerinde. Onların ifadelerini almak için yeni bir işleme veya yazışmaya gerek yok. Ama bu devlet içindeki çeteler birbirlerinin nasırına daha kuvvetli bastıkça, Uğur Mumcu suikastı çözülebilir.
Mumcu dosyası, Susurluk dosyasını kapatmak bir yana, daha da açacağa benziyor.