Şekere "evet" de, tütüne niye "hayır" diye bir soru geliyor insanın aklına?
Veya...
Elektriğe niye "evet" de tütüne "hayır".
Şekerle tütün, tütünle elektrik arasındaki fark nedir, diye de sorulabilir.
Türkiye bir sistem değişikliği içinde.
Piyasa ekonomisine, özelleştirmeye, yabancı sermayeye toz kondurmayıp, hatta savunucularının önde gideni olup da bazı konularda veya noktalarda "devletçi" ve "sıkı solcu" kesilmek hem siyaset hem de basın dünyamızda sık sık görülmeye başladı.
Diğer bir deyişle "nabza göre devletçilik" yapılıyor.
Oysa, bu konuda bir fikriniz olacak ve o fikrinizle uyumlu politika veya yazarlık yapacaksınız. Duruma göre değil...
Bunu yapanlar yok mu?
Var, elbette...
İşte Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel...
Fikriyle, zikriyle tutarlı bir politika izledi. Borun özelleştirilmesine karşıydı. Hep karşı oldu. Konuyu kameralar karşısında değil Bakanlar Kurulu'nda çözdü. İkna etti, sonuç aldı. Bunun şovunu da yapmadı.
Ancak, Gürel'in izlediği yol maalesef yaygın olarak kullanılan yol değil.
Çoğunluk dolambaçlı yollar izliyor.
Bir taraftan özelleştirme diye tutturacaksınız, ama ucu politik çıkarınıza dokununca, devletçiliğiniz tutacak.
Bir taraftan Derviş'i destekleyip göklere çıkaracaksınız, bir taraftan sigara tekelleri bizi yutacak, diye feryat edeceksiniz.
Bir taraftan Türkiye'nin yeni lider ve politikacı tipi diye Derviş'i örnek göstereceksiniz, bir taraftan, "aaa bu programda insan yok, emek yok" diye eski günlerinizle kişilik attıracaksınız.
Bir taraftan ABD bir dolar versin diye bin takla atacaksınız, bir taraftan, "yabancı tütüne geçit yok, sigara tekellerine hayır. Yoksa IMF mi dayatıyor" diyeceksiniz.
Bir taraftan Türk sigarasını ağzınıza sürmeyeceksiniz, ismi bile duyulmamış özel tip sigaralar içeceksiniz, bir taraftan, "hani benim Samsun'um" diye, ağlayacaksınız.
Bir taraftan devleti, devletçiliği, KİT'leri yerin dibine batırıp özelleştirme ve özel sektör şampiyonu olacaksınız, bir taraftan holdinglere, çokuluslu şirketlere karşı olacaksınız.
Artık bu nabız siyasetçiliği ve yazarlığını bir tarafa bırakıp, herkesin bir karar vermesi gerekmiyor mu?
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025