Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Atilla Ateş, Kara Kuvvetleri'nin kuruluş yıl dönümü nedeniyle bir konuşma yaptı.
Bir önceki konuşmasını, Güneydoğu'da yapmış ve Suriye'yi uyarmıştı.
Bu konuşmanın arkasından Cumhurbaşkanı Demirel de Suriye'nin dikkatini çekmiş ve sert bir üslupla teröre desteğini çekmesini istemişti.
Daha sonra Suriye sınırına asker yığıldı.
Ankara, Şam'ı sıkıştırdı ve Öcalan'ı teslim etmesini, PKK'nın Suriye'den çıkarılmasını ısrarla talep etti.
Ankara bunu her zaman istiyordu. Ancak bu kez, askeri güç göstererek, "savaşı göze aldığını" ortaya koyarak Suriye'yi baskı altına aldı ve istediği sonucu elde etti.
O dönemde Dışişleri uzmanları bu olaya "askeri güçle desteklenmiş diplomasi" demişlerdi.
Org. Ateş'in önceki gün yaptığı konuşmada da acaba benzeri ipuçları var mı?
Ateş, ülke ismi belirtmeden, "Komşularımız teröre destek olmasın. Kimseden korkumuz yok. Kimsenin toprağında gözümüz yok. Çıkarlarımızı, gerekirse savaşarak koruruz" dedi.
Ardından da "Türk milleti, bölücü bozguncuların ve bizi ümmet anlayışına götürmek isteyen vatansız akılsızların gizli ve kirli emellerini anlamayacak kadar saf değildir" diye konuştu.
Komutanların, kamuoyuna açık biçimde sık konuşmadıkları biliniyor.
Org. Ateş'in bu sözleri, Suriye'ye karşı izlenen politikanın izlerini taşıyor.
* * *
ATEŞ bu kez hem "komşu" veya "komşular"ı uyardı, hem de Batı'nın tavrını, "kimsenin aklına ihtiyacımız yok" diyerek eleştirmiş oldu.
Türkiye bölücü teröre karşı mücadelesinde çok önemli başarılar elde etti ve son olarak Ateş'in konuşmasıyla başlayan süreç, Öcalan'ın yakalanmasıyla sonuçlandı.
Türkiye açısından bölücü terör kadar, laik Cumhuriyet'i ortadan kaldırmaya ve din devleti kurmaya yönelik terör faaliyetleri, kalkışma eğilimi ve hazırlıkları da yaşamsal önemdedir.
Asker - sivil devleti yönetenler kadar vatandaşlar da bu gerçeğin bilincine varmalıdır.
Org. Ateş'in konuşması bu açıdan değerlendirilmelidir.



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr