Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Jandarma Genel Komutanı Org. Aytaç Yalman'ın, 30 - 31 Ekim 2000 tarihlerinde katıldığı "Jandarma ve Demokrasi" konulu uluslararası kolokyumda izleyip, gözlediği ve paylaştığı görüşlerin bazılarını dün bu köşeden duyurmuştuk.
Org. Yalman, belli bir süreç içinde Türkiye'de de jandarmanın cezaevlerinden çekilmesi, yerine Adalet Bakanlığı bünyesinde oluşturulacak uzman zabıta güçlerinin görev almasının daha uygun olacağını düşünüyor.
Org. Yalman'ın, "Jandarma ve Demokrasi" çerçevesinde diğer görüşlerine geçmeden önce, son olaylar nedeniyle gündeme gelen cezaevi güvenliği konusundaki yaklaşımlarını özetlemekte fayda var.
Cezaevlerinin güvenliği ve yönetimi bugün, Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlığı arasında imzalanmış olan bir protokole göre yürütülüyor. Bugünlerde üç bakanlık yeni bir protokol üzerinde çalışıyor. Bu protokolün uygulanmasında ortaya çıkan aksaklıklar yeni bir protokolü gerekli kılmış durumda. Mevcut sistemde cezaevlerinin dış güvenliğinden sorumlu kılınan jandarmanın saptadığı sorunlar, sorumluluk ile yetki arasındaki dengesizlikten kaynaklanıyor. Jandarma Genel Komutanlığı, verilen sorumluluğu karşılayacak yetkinin jandarmaya tanınmadığı görüşünde. Örneğin, jandarma; dış güvenlik çemberinde, cezaevi yöneticilerini, personeli, avukatları arama yetkisi ile bayanları arama olanağının bulunmadığını ve bu nedenle de cezaevlerine sokulan silah, yasak araç - gereç gibi konularda, dış çemberde kontrol edilemeyen giriş - çıkışların sorun yarattığını düşünüyor. Sorumluluk ve yetki dengesinin kurulması gerektiğini savunuyor.
Jandarma Genel Komutanı Org. Yalman'ın, "Jandarma ve Demokrasi" kolokyumu bağlamında ifade ettiği bir diğer "denge" talebi de, "güç ile hizmet" arasındaki denge. Org. Yalman, jandarmanın, toplum olaylarına müdahale eden, bir suçu soruşturan, asayişi sağlamak için gerektiğinde zor kullanan bir "güç" ama aynı zamanda, halka yardım eden, vatandaşa yol gösteren, eğiten, bireyin hak ve özgürlüklerini koruyan ve onun güvencesi olan işlevleriyle de bir "kamu hizmeti" olduğunu vurguluyor. Bu açıdan bakıldığında da jandarmanın "zor kullanan güç" işlevi ile "kamu hizmeti" işlevinin de dengelenmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
"Çalışma koşulları ne olursa olsun, zabıta güçleri insan haklarının garantisidir" görüşünü aktaran Org. Yalman, zabıta güçlerinin, demokratik hukuk devleti ve kişi hak ve özgürlüklerini esas alarak çalışması gerektiği üzerinde duruyor.
Org. Yalman, jandarmanın bağlı olması gereken ilke ve standartları şöyle özetliyor:
- Jandarma; yaptığı görevlerde, insan hakları, kişisel özgürlükler gibi temel değerlere önem vermelidir,
- Halkın temel hak ve özgürlüklerini korumak için kurulan Jandarma, kendisine verilen yetkileri yine halkın güvenliğini sağlamak için kullanmalıdır. Bu yetkileri kendi çıkarı için kullanırsa emniyeti sağlamak yerine emniyetin bozulmasına neden olur,
- Jandarmanın görev sırasındaki hareket tarzı, kişisel düşünceden uzak, kanunlara ve verilen eğitime uygun olmalıdır,
- Jandarma, görev sırasında yaptığı hatalardan ve kanunsuzluklardan sorumlu olmalıdır.
Org. Yalman'ın jandarma için belirlediği ve uygulamaya geçirmeye çalıştığı bu ilke ve ölçüler, diğer zabıta güçleri için de esas alınması gereken niteliktedir. Özellikle demokratik hukuk devleti kuralları, insan hakları, birey hak ve özgürlükleri bakımından öncelikle polis için de geçerli ve uygulanır kılınmalıdır.