Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



ANAP lideri Mesut Yılmaz’ın dün yaptığına ne denilebilir?
- Bahane...
- Neyin bahanesi?
- Seçimden kaçmanın bahanesi... Yılmaz, MHP’nin AB yasalarının iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasını gerekçe göstererek, Başbakan Ecevit’e çekilmesini önerdi. Ayrıca, Türkiye’nin önünü tıkadığını düşündüğü böyle bir hükümette ANAP’ın yeri olmayacağını da vurguladı.

BAHANE OLDU
Doğrusu, bir süredir seçimi erteletmek için bahane arayan ANAP’a, MHP bir fırsat vermiş oldu. Açıktan seçimi ertelemek istiyoruz, diyemeyen Yılmaz’a, Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak aradığı "bahane"yi sunmuş oldu. Yılmaz, fırsatı kaçırmadı ve Ecevit’i istifaya zorladı. Asıl amacın hükümet veya AB değil, seçimin ertelenmesi olduğunu herkes biliyor. ANAP, bu bahane eline geçmeden önce de yeni hükümet kurulması ve seçimin ertelenmesi konusunda başta DYP ve YTP olmak üzere birçok parti ve kişiyle temasa geçmişti. Onlardan bir sonuç çıkmadı, şimdi umut, hükümetten çekilmek veya Ecevit’i çekilmeye razı etmek.

ANAHTAR PARTİ
Ecevit, çekilmeyeceğini açıkladı. Geriye ANAP’ın bugün hükümetten çekilmesi ve SP’nin bekleyen gensorusuyla hükümeti düşürmesi kalıyor. Bu da garanti değil. Çünkü, SP de Meclis’te bekleyen gensorunun seçimi ertelemek için kullanılmasına destek olmayacaklarını açıkladı. Bu durumda da ANAP hükümetten çekilmekle kalabilir. Bu koşullar ana muhalefet partisi DYP’yi yeniden anahtar parti konumuna getirdi. DYP, ANAP’la birlikte hareket ederek hükümeti düşürüp, seçimlerin ertelenmesine destek olur mu? DYP lideri Tansu Çiller’le dün iki kez görüştük. Ecevit’in çekilmeyeceğini açıklamasından önce olan birinci görüşmemizde şu değerlendirmeyi yaptı:
- Doğrusu ben de gelişmeleri basından izliyorum. Yılmaz’ın girişiminden yeni haberim oldu. Bizim duruşumuz şu: Biz hükümet ve seçim işini birbirinden ayırıyoruz. Sayın Ecevit çekilirse, ülkeyi hükümetsiz bırakmayız. Bu konuda sorumluluk üstleniriz. Ama seçimin ertelenmesine destek olmayız. Eğer hükümetin düşürülmesi seçimin ertelenmesi oyununun bir parçasıysa ona da alet olmayız. O zaman gensoruyu da desteklemeyiz. Bunu daha önce de söylemiştim. Biz seçimin 3 Kasım’da yapılmasını istiyoruz. Ecevit’in çekilmeyeceğini açıklamasından sonra yaptığımız ikinci görüşmede ise Çiller şu yorumu yaptı:

‘BARAJ DA DÜŞER’
- İnanın kim ne yapmak istiyor anlamış değilim. Biz seçim çalışmalarına yoğunlaştık. DTP ile görüşmeleri sürdürüyoruz. Mehmet Ali Bayar’la temasımız var ama henüz bir sonuca varılmadı. Sayın Ecevit çekilmeyeceklerini açıklamış. Aynı noktada duruyoruz. Hükümetle seçimi birbirinden ayırıyoruz. Bu hükümeti elbette başarılı bulmuyoruz. Türkiye’ye bir hizmetleri olmamıştır. Ama yine de hükümetin düşürülmesi girişimi seçimi erteleme oyununun parçasıysa alet olmayız. Korkarım, bunlar sadece seçimi erteletme girişimiyle kalmaz bir de barajın düşürülmesi için de uğraşırlar ki, her ikisi de ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük olur. Biz sağlıklı biçimde sandığa ulaşmak istiyoruz. Millet de öyle.

YILMAZ TEK DEĞİL
Çiller’in, bu sözleriyle, "yeni hükümete evet, seçimin ertelenmesine hayır" mesajı verdiğini söyleyebiliriz. Çiller, seçimin 3 Kasım’da yapılması koşuluyla hükümetin düşürülmesine ve kendi başbakanlığında hükümet kurulmasına evet diyebilir. Ancak, seçimin ertelenmesine şimdiden "hayır" diyor. ANAP, dünkü girişimiyle seçimden kaçış için düğmeye bastı... Sonuç alması, arkasından gelecek diğer partilere ve küskün milletvekillerine bağlı. Yılmaz seçimden kaçışta yalnız mı?
Elbette değil... En azından YTP ve "küsecek" milletvekilleri var...