Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Rahşan Ecevit: Laiklikten vurulursa Türkiye çöker

Rahşan Ecevit’le laikliği konuştuk. Rahşan Hanım, laiklik konusundaki tartışmaları yakından izliyor. Laikliği Türkiye için yaşamsal önemde sayıyor.

Aşil’in topuğu
Rahşan Hanım, konuya Bülent Ecevit’in sözlerini anımsatarak girdi:
“Rahmetli Bülent, laikliği mitolojideki Aşil’in (Ahilleus) topuğuna benzetirdi. Siz de yazmıştınız. ‘Laiklik Türkiye Cumhuriyeti için Aşil’in topuğu kadar yaşamasal öneme sahiptir. Yani laiklikten vuruldu mu, bu cumhuriyet yıkılır, bu toplum çöker ve bu ulus çözülür’ derdi. Laikliğin yıkılması halinde Türkiye’nin çağın gerisine düşeceğini söylerdi.
Bülent’in, endişesinde ne kadar haklı olduğu bugün görülüyor. Türkiye, laiklikten vurulursa Aşil topuğundan vurulmuş gibi olur. Biliyorsunuz Aşil mitolojide önemli bir kahraman. Söylenceye göre, annesi, Kral Aşil’in Truva savaşlarında öleceğini bildiği için onu sihirli bir yeraltı suyuna sokmuştur.
Topuğundan tutarak suya soktuğu için bir tek topuğu sihirli suya değmemiştir. Vücudunun hiçbir tarafından yaralanması mümkün değildir. Sadece topuğundan vurulursa yaralanıp ölür. Nitekim de öyle olmuştur. İşte laiklik Türkiye için Aşil’in topuğu kadar önemlidir.”

‘Laiklik İslama alternatif değil’
Rahşan Ecevit, laikliğin yanlış yorumlandığını düşünüyor ve şöyle diyor:
“Laikliğin kabul edilişi sırasında Atatürk ve arkadaşlarının hiçbiri laikliği İslamiyete alternatif, onu ortadan kaldırmaya yönelik bir uygulama olarak görmemiştir. Laiklik eğer İslama karşı bir anlayış olsaydı günümüze kadar yapılan uygulamalardan sonra ülkemizde tek bir Müslümanın kalmaması gerekirdi.
Oysa bütün Müslüman ülkeler arasında İslamiyetin en temiz yaşandığı ülke Türkiye’dir. Laiklik dünya işlerinde bilimin ve aklın verilerinin kullanılması gerektiğini söylüyor. Bizim dinimiz de bize sürekli bilimi ve aklı kullanmamızı öneriyor. Herkes bilir ki, ‘aklı olmayanın dini de olmaz’ yargısı Müslümanlığın temel kavramlarından biridir.”

Din ve vicdan özgürlüğü
Rahşan Hanım’a göre, din ve vicdan özgürlüğü de her yerde dilediği gibi yaşamak anlamına gelmiyor. Rahşan Hanım, din ve vicdan özgürlüğü anlayışını şöyle açıklıyor:
“Bazı kimseler laikliği çok yanlış ve tehlikeli biçimde sadece din ve vicdan özgürlüğü olarak yorumluyor. Burada din ve vicdan özgürlüğü, insanların inançları yüzünden zorlanmaması gerektiği anlamındadır.
Yoksa inançlarını her ortamda ve her yerde istedikleri gibi yaşamaları anlamında değildir. Dünyanın hiçbir döneminde ve hiçbir ülkesinde böyle bir uygulama olmamıştır, olamaz. Çünkü bu durum büyük bir iç kargaşaya sebep olur. Grupların inançlarını her yerde istedikleri gibi yaşama istekleri batıda mezhep savaşlarına sebep olmuş ve yüzlerce yıl kan ve gözyaşı akmıştır.”
Rahşan Ecevit, laikliği Türk gençliğinin koruyacağına inanıyor. Atatürk’ün de bu inancını Bursa nutkunda dile getirdiğini vurguluyor. Rahşan Ecevit, milliyet.com.tr’ye Bursa nutkuyla ilgili bir yazı yazdı. Rahşan Hanım’ın Bursa nutkuyla ilgili çalışmasının tamamını, bugün, Milliyet internet sitesinde okuyabilirsiniz.

‘AB yargıya müdahale ediyor’
Rahşan Ecevit, Avrupa Birliği’nin (AB), AKP hakkında açılan kapatma davasına müdahale ettiğini vurguluyor ve şöyle diyor:
“AB Komisyonu Bakanı Barroso ve Genişlemeden Sorumlu üye Rehn, AKP’ye kapatma davası vesilesiyle yargı organlarımızı ağır bir dille eleştirdiler. Burada AB kriterleri bakımından demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı bakımından Türk yargısının uymadığı bir kural yok.
Kaldı ki, AİHM yolu da açık. Avrupa standartları açısından sorun olmamasına rağmen yargıya müdahalede bulunuyorlar. Kendi isteklerini kolayca kabul ettirdikleri AKP lehine müdahale ediyorlar.”

Haberin Devamı

Rahşan Ecevit'in yazısının tamamını okumak için tıklayınız...