ABD Başkanı Bush, son günlerdeki açıklamalarıyla, Irak’a müdahale konusunda tansiyonu düşürüyor. Son olarak, Irak lideri Saddam Hüseyin’in yerinde kalabileceğini de söyledi.
Bölgedeki savaş bulutları dağılıyor mu?
Başkan Bush’un sözlerine bakarsanız dağılıyor. Ama askeri hazırlıklara bakarsanız dağılmıyor.
Bush’un, "Saddam yerinde kalabilir" dediği günlerde, ABD ordusu, dünyanın en büyük nakliye gemisine savaş malzemesi doldurarak Körfez’e doğru yola çıkardı. Bölgede askeri yığınak sürüyor.
Washington bu çelişkili görüntüyü neden veriyor?
Acaba bir taktik mi yoksa gerçekten ABD Irak’a müdahaleden vaz mı geçiyor? Bağdat’la sorununu savaşsız da çözebilecek bir yol mu buldu?
Ankara, Başkan Bush’un savaştan uzaklaşan son sözlerini memnuniyetle karşıladı. İngiltere dışında müdahaleye destek veren ülke yok gibi. Bölge ülkeleri her fırsatta karşı olduklarını açıklıyorlar. ABD uluslararası bir destek oluşturabilmiş, BM’den istediği yönden karar çıkarabilmiş değil.
Ancak yine de Washington, Irak’a müdahaleden vazgeçti demek için çok erken.
Tabii, bu süre içinde Irak lideri Saddam’ın ABD’ye müdahale bahanesi vermeyecek bir politika izlemesi de önemli. Bu süreyi değerlendirip BM kararlarına eksiksiz uyarak, ABD’nin gerekçelerini ortadan kaldırabilir.
Ankara açısından duruma bakarsak...
Savaş olasılığının azalması sevindirici bir gelişme. Ancak Kuzey Irak’taki gelişmeler Ankara açısından ABD’nin müdahalesinden bağımsız olarak yakından izleniyor. Kuzey Irak’ta Türkiye aleyhine gelişebilecek olaylar için Ankara tetikte bekliyor.
Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, dünkü görüşmemizde, Türkiye’nin kendi güvenliği ve ulusal çıkarları açısından Kuzey Irak’ta askeri güç bulundurduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bizim Kuzey Irak’ta askeri varlığımız bulunuyor. Neden bulunduğunu da bütün dünya biliyor. Türkiye, ulusal çıkarları ve güvenliği gerektirirse bu askeri varlığı istediği gibi artırır. Bu, ABD’nin Irak’a müdahale etmesi veya etmemesine bağlı değil. Türkiye gerekli görürse bu varlığını istediği düzeye çıkarır. Türkiye’nin amacı bu bölgede Türkiye aleyhine bazı oluşumların gerçekleşmeden önlenmesidir. Bunu yapacak güç ve kararlığımız var."
Gürel, Kuzey Irak’ta Türk askeri varlığına itiraz edenlere de şu karşılığı verdi:
"Körfez Savaşı sonrası Kuzey Irak’ta oluşan boşluğun Türkiye aleyhine nasıl kullanıldığı biliniyor. Türkiye’ye bu bölgeden yöneltilen terörist saldırılarla yıllardır mücadele ediyor. Keşke, Bağdat’ın egemenliği yönetimde kim olursa olsun Kuzey Irak’a kadar uzansa da biz de Kuzey Irak’la uğraşmak zorunda kalmasak. Ama öyle bir durum yok. Bu nedenle Türkiye’ye karşı oluşan ve oluşacak olan tehditlere karşı kendi askeri gücümüzle önlem almak zorundayız."
Ankara bir yandan ABD’yi, bir yandan da Kuzey Irak’ı gözlüyor. Kuzey Irak’taki askeri varlığını ise ABD’den bağımsız değerlendiriyor.