Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan emekli olduğu gün Ceviz Kabuğu programına konuk olan Vural Savaş'ın açıklamaları ilgiyle izlendi.
Birikimli bir hukukçu olduğu bilinen Savaş'ın Türkiye ile ilgili birçok saptaması ve analizi yerindeydi. Demokratik rejim, Cumhuriyet'in temel nitelikleri, demokrasinin kendini koruması konularında verdiği Türkiye ve dünya örnekleri hem aydınlatıcı, hem de yol gösterici nitelikteydi. Savaş'ın, konusunda, dünya literatürüne hakim bir başsavcı olduğu açıklamalarıyla bir kez daha anlaşıldı.
Ancak Savaş'ın, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na seçilişi ve Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç'a dönük eleştirileri yadırgandı. Özellikle bu eleştirileri yöneltirken kullandığı üslup, Kılıç ve eşinin özel yaşam alanına giren konularda aktardığı "hukuk", "bilim" ve "resmi makam" dışı dedikodu nitelikli sözleri yakışık almadı ve tepki gördü.
Kendi evine eşini ziyarete gelmiş bir bayan hakkında "dedikodu" sayılabilecek bir üslupla bilgiler aktarması söyleşiyi hafifletti. Haşim Kılıç'ın ve eşinin dünya görüşünü ve kıyafet tercihlerini beğenmemek başka bir şey, böyle bir konuyu Başsavcılığa yeniden atanmayışının irdelendiği bir programda, "mesleki", "hukuki" veya "siyasi" bir konu gibi sunmak başka bir şey...
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç'la dün konuşma olanağı bulduk. Kılıç, Vural Savaş'ı televizyonda izlediğini ve bir ara programa bağlanmak için girişimde bulunduğunu ancak bağlanamadığını söyledi. Tabii Kılıç'ın bu sözleri aynı zamanda "evinde televizyon yokmuş" iddialarını da çürütmüş oldu. Kılıç, "izlerken hukuk adına, yüksek yargı ve organları adına utanç duydum" dediği Savaş'ın konuşmasında kendisine ve ailesine dönük iddiaları şöyle yanıtladı:
"Eşim birçok yargı mensubunun eşiyle birlikte Sayın Savaş'ın eşine 'hoş geldiniz' ziyaretine gitmiş. Bir saatten sonra Sayın Savaş eve gelmiş. Sayın Savaş diyor ki, Haşim Bey'in eşi beni görünce kendini yerden yere attı, halıyı kafasına geçirmeye çalıştı, sara nöbeti geçirir gibi davrandı. Sayın Savaş'ın bu sözleri yakışıksız sözlerdir. Eşim böyle bir davranışta bulunmamıştır. Bulunması da akıl ve mantık dışıdır. Kaldı ki söz konusu evin tabanı boydan boya halıdır. Bu halının kaldırılıp kafaya geçirilmesi herhalde düşünülemez. Eşim, medeni bir insan olarak böyle davranışlara girecek biri değildir. Sayın Savaş'ın bu sözlerini teessüfle karşıladığımı bildirmek isterim."
Kılıç, Savaş'ın, Cumhurbaşkanı Sezer'in, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na seçilirken, kendisiyle pazarlık ettiğine dönük eleştirisine ise şu karşılığı verdi:
"Sayın Sezer'in Anayasa Mahkemesi Başkanı seçilmesi için oy verdiğim doğrudur. Ancak bunun pazarlıkla bir ilgisi yoktur. Anayasa Mahkemesi'nde oylama gizli yapılır. Sayın Sezer ilk turda da 4 oyla en fazla oy alan kişidir. Son oylamada da 6 oy almıştır. Oylar da dağılmıştı. Yani iki adaydan biri 6, diğeri 5 oy almış değildir. Bu nedenle Sayın Sezer'in sadece benim oyumla seçildiğini öne sürmek gerçeğe aykırıdır. Ben Sayın Sezer'i, 11 yıl Anayasa Mahkemesi üyeliği görevi yapmış biri olarak yakından tanıma olanağı buldum. Kişiliğini, karakterini, hukuka hakimiyetini her zaman takdir ederim. Bu nitelikleriyle de Anayasa Mahkemesi'ni başkan olarak en iyi temsil edebilecek birisi olarak gördüm ve bu nedenle oy verdim. Bugün seçim olsa yine tercihimi Sayın Sezer'den yana kullanırım."
Haşim Kılıç, bu tercihinden Vural Savaş'ın siyasal bir sonuç çıkarmaya çalışmasının da doğru olmadığını kaydetti:
"Sayın Sezer'le aynı yönde düşündüğümüz konular olduğu gibi farklı düşündüğümüz konular da olmuştur. Nitekim, bu Anayasa Mahkemesi kararlarında da görülür. Farklı oy kullandığımız, farklı karşı oy yazıları yazdığımız birçok karar vardır. Kaldı ki, Anayasa Mahkemesi gibi bir yüksek yargı organında hukuki kararlara siyasi görüşlerimizi yansıttığımızı ileri sürmek de abestir."
Savaş'ın konuşmasında, Sayıştay kontenjanından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmesi ve Eskişehir Akademisi'nden mezun olmasını, "hukukçu değil" anlamında küçümseyen bir üslupla konu etmesini de yadırgadığını belirten Kılıç, meslek yaşamıyla ilgili olarak da şu bilgiyi verdi:
"Ben 18 yıl Sayıştay'da görev yaptım. 11 yıldır da Anayasa Mahkemesi'nde üye olarak hizmet ediyorum. Yüksek yargı organlarında tam 29 yıldır görev yapıyorum. Herhalde bu kadar yıl bu alanda görev yapmış birinin mesleki niteliği hakkında bir tereddüt olamaz. Sayın Savaş da bunu ölçmeye yetkili değildir."
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim kılıç'ın yanıtları böyle...
Eski Başsavcı Vural Savaş, Ceviz Kabuğu programında sabaha kadar süren uzun söyleşisinde Haşim Kılıç ve ailesine dönük sözleriyle, ayrıldığı makam ve söyleşinin niteliği açısından "çıta"yı düşürdü...
Rejim ve hukuk konusundaki analizleriyle alacağı desteği, bu nedenle gördüğü tepkilerin gölgesinde bıraktı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gibi yüce bir görevi, belki konuşmadan devretseydi, çok daha uygun davranmış olurdu.
Haşim Kılıç, Turgut Özal tarafından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş olmasını Savaş'ın eleştirmeye hakkı olmadığını da anımsattı:
"Sayın Savaş, Sayın Özal'ın da kendisini iki kez Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na seçtiğini unutuyor. Anayasa Mahkemesi, cumhurbaşkanları tarafından, mesleki değerler dikkate alınmadan, her önüne gelenin doldurulduğu bir kurum değildir."
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025