AKP lideri Tayyip Erdoğan’a başbakanlık yolunun açılmasına ilişkin tartışmalar sürüyor.
Cumhurbaşkanı Sezer ve CHP lideri Baykal, başbakanın milletvekili olması zorunluluğu getiren Anayasa’nın 109. maddesinin değiştirilmesine karşı olduklarını açıkladılar. Sezer, "kişiye özgün değişiklik" yapılmasının yanlış olacağını belirterek, tutumunu belirlemiş oldu.
Sezer’in bu görüşünü açıklamasından sonra AKP yönetimi ne düşünüyor? 109. maddenin değiştirilmesi düşüncesinden vazgeçtiler mi? Baykal’ın ara seçim formülüne nasıl bakıyorlar?
AKP’nin teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Abdüllatif Şener’e dün bu soruları yönelttik.
Erdoğan’a henüz kesin bir karar oluşturmadıklarını, ancak Anayasa’nın 109. maddesinin değiştirilebileceğini söyleyen Şener, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Biz 109. maddeyi Anayasa’nın asli unsuru gibi görmüyoruz. Çünkü, daha önceki anayasalarda başbakanın milletvekili olması koşulu aranmıyordu. 1982 Anayasa’sı böyle bir düzenleme getiriyor. Ancak, ortada da milletin açık bir iradesi var. Bu bakımdan 109. maddede küçük bir değişiklik yapılarak sorunun aşılabileceğini düşünüyoruz. Milletin kimi başbakan olarak görmek istediği ortaya çıktı. Anayasa’nın 109. maddesinde yapılacak değişiklikle milletin bu iradesine uygun bir düzenleme yapılabilir. Ayrıca bu düzenleme kişiye özgü de olmaz. Genel bir kural getirilir. Biz hala 109. maddenin değiştirilebileceği görüşümüzü koruyoruz. Henüz parti yönetimi olarak bu konuyu kesin karara bağlamış değiliz."
Şener, CHP lideri Baykal’ın dokunulmazlıkların kaldırılması ve seçimlerin 4 yılda bir yapılması koşuluyla ara seçim koşullarını değiştirerek, Erdoğan’ın milletvekili olması ve sonra başbakanlığı üstlenmesi önerisini ise şöyle yorumladı:
"Bazı uzlaşma noktaları bulabileceğimiz anlaşılıyor. Ara seçim de bir yöntem olarak görülebilir. Ancak, Sayın Baykal’ın önerisindeki seçimlerin 4 yılda bir yapılması koşulu bir pazarlık niteliği taşıyor. Sanıyorum, 2007’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini düşünerek bu öneriyi geliştiriyor. Bu Meclis’e Cumhurbaşkanı seçme olanağı tanımamak için. Böyle pazarlık niteliği taşıyan öneriler ne kadar iyi niyetli olarak değerlendirilir, doğrusu tartışmaya açıktır."
Şener, Erdoğan’ın başbakanlık görevini üstlenmesi konusunda muhalefet partilerinin de, sivil toplum kuruluşlarının da görüş birliği içinde olduğunu vurguluyor ve "bu konuda hem millet iradesi ortaya çıkmışken, hem de toplumsal bir uzlaşma varken, 109. madde değişmez, deyip kestirip atmak çok demokratik bir tavır değil" diyor.
Şener’in bu değerlendirmeleri, AKP lideri Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı Sezer ve CHP lideri Baykal’a dün verdiği yanıtlarla birleştirilince, AKP’nin 109. madde değişikliğini gündeminde tuttuğu sonucu çıkıyor.
Erdoğan da, dün, "milli iradeyle uyumlu olmayan bir sıkıntı varsa bunu gidermek yasama organının görevidir, bu hukuku siyasallaştırmak değildir" diyerek, 109. maddenin değişebileceği sinyalini verdi.
AKP yönetimindeki hakim hava, halkın AKP’ye Anayasa’yı bile değiştirebilecek güçte destek verdiği, bunun gereğinin Erdoğan’a başbakanlık yolunun açılması olduğu yönünde. Bu yolun gerekirse Anayasa değişikliği ile de açılabileceği, milletin iradesine uygun düzenlemeler için Çankaya dahil bütün kurumların yardımcı olması gerektiği düşüncesi parti yönetimince de dillendiriliyor.
