Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


"Beyaz Enerji" operasyonuyla, "asker - sivil" tartışmalarının titizlikle birbirinden ayrılması zorunlu. Tartışmaların operasyon zemininden kaydırılması bir çeşit hedef saptırılması anlamına gelebilir.
"Beyaz enerji" operasyonu ve ulaşacağı boyutlar, düğmeye kimin bastığından daha önemli görünüyor. İsmini vermeden basına açıklama yapan "üst düzey komutan" konusunun ise Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görüşünü yansıtmadığı, kim olduğunun saptanamadığı, saptanması halinde ise gereğinin yapılacağı Genelkurmay'ın açıklamasından da anlaşılıyor. Bu durumda ortada rejime dönük tartışmaları gerektirecek bir gelişme olmadığı söylenebilir. Tansiyonu yükseltmenin işin esasını gölgeleme olasılığı karşısında hem asker, hem de sivillerin sağduyu ile davranmaları en gerçekçi yol olarak görülüyor.
* * *

TEAŞ'la ilgili müfettiş raporunu ve sonuçlarıyla ilgili olarak öne sürülen iddialara Enerji Bakanı Cumhur Ersümer ne diyor?
Ersümer, dün yaptığımız görüşmede sorularımıza şu yanıtları verdi:

- TEAŞ yönetimiyle ilgili olarak ilk müfettiş raporu elinize ne zaman ulaştı?
- 1999 Aralık ayı ortalarında. Ben de gereğinin yapılması için ocak ayı başında TEAŞ Genel Müdürlüğü'ne gönderdim.
- Gereğini yapacak Genel Müdür'le, hakkında müfettiş raporu düzenlenen Genel Müdür aynı kişi miydi?
- Evet. Aynı kişiydi.
- Şu anda gözaltında bulunan Muzaffer Selvi miydi?
- Evet. Öyle olması lazım.
- Nasıl bir işlem yapması isteniyordu?
- Dava açması gerekiyordu.
- Genel Müdür kendisi hakkında mı dava açacaktı?
- Genel Müdürlüğün hükmi şahsiyeti olarak kendisi hakkında açması gerekiyordu.
- Böyle durumlarda Genel Müdür'ün açığa alınması gerekmez miydi? Hakkında müfettiş raporu bulunan görevlinin o raporu uygulamaya koymasını beklemek yerine, açığa alınarak işlemin sürdürülmesi daha doğru değil mi?
- Müfettiş raporunda görevden alınması veya açığa alınması gibi bir istem yoktu. Ceza hukuku bakımından kovuşturmaya yer olmadığı yazılıydı. Sadece uyarı cezası isteniyordu, disiplin cezaları da affa uğradığından ona da gerek olmadığı yazılıydı. Sadece Hazine kaybı olduğu, bunun tazmini için dava açılması isteniyordu.
- Genel Müdür nasıl davrandı?
- Ocak ayından eylül ayına kadar dava açmadı. Birkaç kez Teftiş Kurulu uyardığı halde açmamış.
- Neden? Böyle bir yetkisi var mı?
- Nedeni şu: Müfettiş raporunun aksine bazı görüşler alınmış. Örneğin Bayındırlık Fen Heyeti'nden Hazine zararı yoktur, diye rapor gelmiş. Üniversitelerden aynı yönde rapor gelmiş, bunlara dayanarak işlem yapmamış.
- Sonra nasıl işlem yapıldı?
- 2000 yılının eylül ayında bir müfettiş raporu daha geldi. O raporda Genel Müdür'ün ilk müfettiş raporuna rağmen dava açmadığı, bu nedenle görevden alınması isteniyordu.
- Siz ne yaptınız?
- Görevden aldım.
- Ne zaman aldınız?
- Ocak 2001'in başında.
- Eylülde rapor geldiği halde ocağa kadar neden beklediniz?
- Bu sürede yine aksi yönde raporlar getirdiler. Doğrusu görevden almaya yeterli gerekçe olarak da görmedim. Çünkü sonradan gidip mahkemeden karar alıyorlar ve geri dönüyorlar. Böyle bir durum olmasın istedim.
- Bu arada 2.5 - 3 aydır soruşturmanın sürdüğünü biliyor muydunuz?
- Hayır.
- Sayın Tantan size bilgi vermedi mi?
- Yasaya göre vermesi gerekmiyor. Yasayı uygulamış. Benim için önemi yok. Ancak soruşturmanın belli bir aşamasında Sayın Tantan bana geldi ve soruşturmayı sürdürdüklerini ve bu kişilerin görevden alınmasının soruşturma açısından gerekli olduğunu söyledi. Ben de onun üzerine görevden aldım.

ENERJİ Bakanı Cumhur Ersümer'in sorulara verdiği yanıtlar bunlar. Ersümer'in sözlerinden anlaşılıyor ki, ilk müfettiş raporlarındaki gerekçeleri TEAŞ'ın üst yönetimini görevden almak için yeterli görmemiş. Bu konuda ısrarda bulunmamış. İkinci müfettiş raporundan sonra da dört ay kadar beklemiş, karşı raporları değerlendirmiş. Ancak İçişleri Bakanı Tantan görevden alınmalarının yararlı olacağı tavsiyesinde bulununca bu işlemi yapmış. Ayrıca Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne TEAŞ yönetimi aleyhine dava açmış.
Hakkında düzenlenen müfettiş raporunu gereğini yapsın diye soruşturulan Genel Müdür'e göndermek, işin "gereğini" yapmak anlamı taşır mı?
Bu soruya olumlu yanıt vermek zordur. Eğer bir bakan, müfettiş raporunu onaylayıp işleme konulması için sevk edecek kadar ciddi buluyorsa, teamül, rapora konu olan kişinin, soruşturma sonuçlanıncaya kadar açığa alınmasıdır. Müfettişlerin hakkında dava açılmasını, talep ettikleri kişinin açığa alınmasını talep etmemeleri de denetim teamülüne pek uygun görünmüyor. Haklarında dava açılmasına gerek görüldüğüne göre müfettişlerin de, Bakan'ın da şimdi gözaltında bulunan TEAŞ yöneticilerini açığa almak için girişimde bulunmaları daha uygun bir davranış olur ve bugün kamuoyunun kafasında bu kadar çok soru işareti olmazdı.