Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fikret Bila


Ankara dün nefesleri kesen bir gün yaşadı. İktidar liderleri, "yangından Başbakanlık kaçırır" gibi bir telaş içinde koşuşturdular.
Erbakan, istifasını sunmadan önce Çiller ve Yazıcıoğlu'yla sıkı bir pazarlık yaptı. Hükümet ortaklığını, MGK'da temsili, partisinin kapatılmamasını ve erken seçimi garanti altına almaya çalıştı. Çiller de Başbakanlığı alabilmek için Hoca'nın koşullarına koşulsuz "Evet" dedi. Yazıcıoğlu ise, kendisini parlamentoya taşıyan ANAP Lideri Yılmaz'a borcunu, Erbakan - Çiller ikilisine "koltuk çıkmayla" ödemeyi yeğledi.
Erbakan gibi Çiller de RP Lideri'nin başbakanlıktan niye istifa ettiğini unutup Refahyol'u ters yüz ederek Başbakanlığı beklemeye başladı.
Erbakan - Çiller - Yazıcıoğlu blokuna karşılık, gözler muhalefet liderlerindeydi. Anamuhalefet Lideri Mesut Yılmaz da, Ecevit ve Baykal'la alternatif blok oluşturmaya çalıştı. Sabah saatlerindeki grup toplantısında hükümeti kurma görevinin Yılmaz'a verilmesini öneren DSP Lideri Ecevit, öğleden sonra ANAP Lideri'ni konutunda ziyaret etti. Yılmaz - Ecevit ikilisi, "RP'siz uzlaşı hükümeti" konusunda anlaştılar. Daha sonra her iki lider CHP Genel Başkanı Baykal'ı ikna çabasına giriştiler.
CHP lideri Baykal, Erbakan'ın Cumhurbaşkanı'na istifasını sunduktan sonra yaptığı açıklamayı televizyondan naklen izlerken, Bedri Koraman üstadla birlikte yanındaydık. Erbakan'ı dinleyen Baykal'ın ilk tepkisi, "milleti aldatıyorlar" demek oldu. Deniz Bey, "ha Refahyol ha Yolrefah ne farkeder, millet buna kanar mı" diye ekledi. Baykal, Erbakan'ı tepkiyle dinlerken önemli bir telefon geldi. Arayan DSP Lideri Bülent Ecevit'ti.
Bu tarihi telefon görüşmesinde, Ecevit, Baykal'ı Yılmaz'a destek vermeye davet etti.
Bülent Bey'in, Deniz Bey'den ricası şuydu:
"Türkiye tarihinin en ağır bunalımından geçiyor. Rejim ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya. Refah'sız bir ulusal uzlaşı hükümeti kurulması tarihi bir önem taşıyor. Refahsız bir dörtlü koalisyon oluşturmak rejim için bir zorunluluktur. Bunun için hükümeti kurma görevinin Sayın Yılmaz'a verilmesine yardımcı olunması gerekli. Birlikte hareket etmeseniz bile görevin Yılmaz'a verilmesini kolaylaştıracak bir açıklama yapmanız, bu yönde tavır almanız etkili olabilir."
Deniz Bey ise Bülent Bey'e, "CHP'nin sorumluluğunun bilincinde olduğunu ve üzerine düşeni yapacağı" yanıtını verdi. Aynı saatlerde, grubunu toplayan DYP Lideri Çiller, Baykal'ın tutumuna işaret ederek, "üçü biraraya gelemiyorlar ki" diyerek kendi safını güçlendirmeye çalışıyordu.
Deniz Bey, Ecevit'in telefonundan memnuniyet duymuştu ama, Anamuhalefet Lideri'nin tavrından alınmış görünüyordu. Mesut Bey'in, bizzat Baykal'ı aramak yerine aracılarla nabız yoklaması CHP Lideri'nin düşündürmüştü. Ancak çok geçmeden beklediği haber geldi. Yılmaz, Baykal'ı ziyaret etmek istiyordu. Notu alan Baykal, sekreterine, "Sayın Yılmaz'ı burada bekliyorum" dedi. Kısa bir süre sonra Yılmaz - Baykal randevusu 21.30 olarak kesinleştirildi.
Erbakan - Çiller - Yazıcıoğlu blokuna karşı Yılmaz - Ecevit - Baykal blokunun işaretini Cumhurbaşkanı Demirel de veriyor gibiydi. Erbakan'la görüşen Demirel bugünkü randevularını Yılmaz, Ecevit ve Baykal'a ayırmıştı. Saat 10.00'da Yılmaz'a, saat 11.00'de Ecevit'e randevu veren Demirel, Baykal'ın randevu saatini 16.00 olarak verdi. Baykal randevusu için dört saatlik ara veren Demirel, sanki Yılmaz ve Ecevit'e "Baykal'ı ikna edin" der gibiydi.

Yazara EmailF.Bila@milliyet.com.tr