Sık sık Türk televizyonlarına canlı olarak bağlanıp, "Türkiye tek başına Kuzey Iraka giremez. Girerse buna karşı koyarız" diyerek açık tehditler savuran Grossmanın bu sözlerine Türk Dışişleri yanıt verdi. Dışişleri Türkiye ile ABD arasındaki ilişkinin "karşı koyma veya çatışma senaryolarına dayanan bir ilişki değil, iki stratejik müttefik ülke arasındaki işbirliği ilişkisi" olduğunu vurguladı.Dışişleri Grossmana bir de şöyle bir anımsatma yaptı:"ABD, Irak konusunda Türkiye ile işbirliği yapmak isterken ve bu işbirliğinin Kuzey Iraktaki esas ve usulleri üzerinde mutabakata varılmışken, basın aracılığıyla bu tür beyanlarda bulunulması aramızdaki ittifak ve işbirliği ilişkisinin özünü zedelemektedir."Dışişleri, bu ifadelerle Grossmanın tehdit yüklü açıklamalarının Türk - ABD işbirliğinin özünü zedelediğini açıkça söylemiş oldu.Gerçekten de Grossman sık yaptığı açıklamalarla, Türkiyeyi baskı altında tutmaya, elini zayıflatmaya, ikinci tezkerenin geçmesine zemin hazırlamak üzere korkutmaya ve tehdit etmeye çabaladı. Bu çabaların, Dışişlerinin açıklamasından sonra da devam edip etmeyeceği belli değil. Bunu yakında göreceğiz.Türkiyeyi ve Türk Silahlı Kuvvetlerini, "Bize izin vermezseniz, Kuzey Irakta bizimle çatışmak - savaşmak zorunda kalırsınız" diyerek korkutmaya yönelik bu sözlerle, Barzaninin Saddama karşı değil Türkiyeye karşı yürüttüğü savaş hazırlıkları birlikte düşünülünce, Dışişlerinin çok isabetli bir yanıt verdiği daha iyi anlaşılıyor.ABD, ikinci tezkereyi çok istiyor. Bu ortada. Ancak, bunun için yaptığı baskı ve izlediği politikanın Türkiyeye, Türkiyenin karar mekanizmalarına, kurumlarına ve halkına saygısızlık ve tehdit ölçülerine varmasını kabul etmek mümkün değil.TBMM kararını mahalle maçında atılmış bir gole itiraz eder gibi, "bu saylanmaz" yaklaşımı ve üslubuyla değiştirmeye çalışmak ciddi devlet anlayışı ve ilişkisiyle bağdaşmıyor. İkinci bir karar çıkarmak için çalışmak, diplomasi yapmak başka birşey, TBMM kararına saygısızlık etmek, korkutmak, tehdit etmek başka bir şey.ABDnin tezkerenin reddedildiği güne kadar izlediği yanlış politika, yaklaşım ve üsluptan yeterince ders çıkarmış olması gerekiyor. fbila@milliyet.com.tr Dışişleri Bakanlığı önceki gün yazılı bir açıklama yaptı. Dışişleri Sözcü Yardımcısı Hüseyin Diriözün imzasını taşıyan açıklamanın diplomatik ifadeleri ve nezaketi bir yana bırakılırsa, ABD Dışişleri Müsteşarı Marc Grossmana sert bir yanıt olduğu söylenebilir.