Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Milli Güvenlik Kurulu, önceki gün tarihi toplantılarından birini yaptı. Cumhurbaşkanı, siyasi otorite ve askerler, Irak olayını enine boyuna ele aldılar. Türkiye’nin yakın ve uzak gelecekte kaderini etkileyecek muhtemel gelişmeleri birlikte değerlendirdiler.
Bu toplantıda herkesin anayasal konumunda ve sınırlarında olmaya özen gösterdiğini söyleyebiliriz.

ASKERLER SEÇENEK SUNUYOR
Askerler, bütün olasılıkları göz önünde bulundurarak durum saptaması yaparken, alınacak siyasi kararlarda asker gölgesi olmaması, kararların asker zoruyla alındığı izlenimine yol açacak bir görüntü doğmaması için seçenekleri ortaya koyup kararı siyasilere bıraktılar.
MGK toplantısından yansıyan havadan anlıyoruz ki, askeri kanat, hükümet kanadına bazı kararları empoze etmekten kaçınan bir tutum içinde. Bunun nedeni ise ileride sorumluluğu tümüyle askerlere yükleyecek, askerleri bahane veya gerekçe olarak gösterecek bir siyasi istismara olanak vermemek.

KARAR RESMİLEŞECEK
Asker bu konuda duyarlı. Bu duyarlılık siyasi otoriteyi de rahatlatıyor. Askerden aldıkları detaylı bilgi ve saptamalar ışığında siyasi kararlar anayasal mekanizmalar içinde resmileştirilecek. Hükümetin bu kararları hızla resmileştirmek konusunda biraz sıkıntı içinde olduğu da gözleniyor. Ancak, Türkiye’nin güvenliği ve uzun vadeli çıkarları açısından MGK’da ortaya konulan durumun gerektirdiği kararların hukuka uygun biçimde alınacağından da kuşku yok.
Irak olayıyla ilgili olarak gündemdeki tartışmalara askerler nasıl bakıyor?
Özellikle, operasyonun ekonomik boyutu ve Türkiye’nin uğrayacağı kayıpların ABD ile müzakere edilmesi sürecine duyarlı yaklaşıyorlar. Bu süreçte Türk askerinin "paralı asker" gibi görülmemesi gerektiğini vurguluyorlar.

YARDIM, TAVRI ETKİLEMEZ
Türk askerinin, başka ülkeler için değil sadece Türkiye için, Türkiye’nin çıkarları gerektirdiği zaman görev yapacağını, bu görevin parayla ölçülemeyeceğini belirtiyorlar. Bu yaklaşımla da, olayın ekonomik ve mali yönleri müzakere edilirken, esas alınması gerekenin askerin işlevi ve görevi değil, sadece ekonomik ölçüler olması gerektiğine işaret ediyorlar. ABD Türkiye’nin ekonomik kayıplarını karşılasa da karşılamasa da, mali yardımda bulunsa da bulunmasa da bunun Türk askerinin tavrını belirlemeyeceğine, askerin Türkiye’nin çıkarları dışında başkaca bir ölçüyle hareket edebilecek bir anlayışı olamayacağının unutulmaması gerektiğine vurgu yapıyorlar.

Askerin vurgusu aynı zamanda, Türkiye’nin ABD’ye endeksli değil, Türkiye’nin uzun vadede çıkarlarına göre hareket edeceği mesajı da taşıyor. Tek ölçünün Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası olduğu belirtilerek şu anımsatmayı yapıyorlar: "3 - 5 yıl milletlerin, devletlerin hayatında hiç önemli değildir. 16 Türk devleti içinde en kısa ömürlü olan Karahanlılar’dır. O da 85 yıl yaşamıştır. En kısası bile 85 yıl yaşadığına göre Türkiye Cumhuriyeti’nin 3 - 5 yıla göre hesap yapmayacağı iyi anlaşılmalıdır. Bu konuda kimse yanlış hesap yapmamalıdır."
MGK’nın önceki günkü toplantısından sonra Ankara’ya yansıyan hava böyle. Ankara, bölgesinde neler olduğunun ve neler olabileceğinin farkında görünüyor.