"Bahse girerim ki, kısa bir süre önce Washington'da anlaşmaya varıldığı gibi Türk tank tugayları ve ABD özel birlikleri Bağdat yolunda olacak. Saddam bir yerlerde Usame ve Molla Ömer'e katılıp saklanacak."
Bu sözler, dünyanın en saygın gazetelerinden New York Times'ın ünlü yazarı William Safire'e ait...
Safire, daha önce de öbür dünyadan eski başkan Nixon'la hayali bir röportaj yapmış, Kerkük ve Musul'un, Türkiye'ye verilmesinin "uygun" olacağını dolaylı biçimde gündeme getirmişti.
Ünlü yazar Türkiye'yi Irak'a sokmaya kararlı gözüküyor!
Bu kez, Türk tanklarını Bağdat yoluna çıkarırken, kendinden emin bir ifadeyle, bu konuda Washington'da anlaşmaya varıldığını da belirtiyor. Hayli iddialı bir yaklaşım. Safire, Ecevit'in Washington ziyaretini kastederek kısa süre önce böyle bir anlaşmanın yapıldığını öne sürüyor.
Safire'in bu yazısı Başbakan Ecevit'i de şaşırtmış görünüyor.
"Böyle saygın bir gazetenin böyle saygın bir yazarı nasıl bunları yazabiliyor, şaşıyorum" diyor, dünkü görüşmemizde.
"Kesinlikle böyle bir anlaşma yok" diye ekledikten sonra şunu söylüyor:
"Tam aksine biz Irak'a bir müdahalenin yanlışlığı üzerinde duruyoruz. Tüm gücümüzle müdahaleyi önlemeye çalıyoruz. Bunu Washington'da da defalarca dile getirdik. Türkiye'nin Irak'ta bir savaşa karşı olduğunu herkes biliyor. Washington da biliyor."
Ecevit, böylece William Safire'i kesin bir dille yalanlıyor.
Safire'in tezlerinin aksine Ecevit, önceki gün, Saddam Hüseyin'e bir mektup göndererek, müdahale olasılığını ortadan kaldırmak için Irak Lideri'nden BM kararlarına uymasını, silah denetçilerine kapılarını açmasını tavsiye etti. Washington'un bu konudaki kararlığını, ziyareti sırasında edindiği izlenimi aktararak, bir anlamda Saddam'ı uyardı ve tavsiyelerini aktardı. Ecevit'in bu çabaları Irak'a dönük bir askeri müdahaleyi önlemek. Böyle bir müdahaleden en fazla Türkiye'nin etkileneceğini, bunun Körfez Savaşı sırasında görüldüğünü vurgulayan Ecevit, Safire'in iddiasının tam aksine bir çaba içinde.
Ankara, muhtemel bir müdahale ve Irak'ın parçalanmasına karşı. Bunu önlemek amacıyla bölge ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.
Irak'ın bölünmesinin yaratacağı sakıncalar konusunda hem Washington'u, hem de bölge ülkelerini detaylı biçimde bilgilendiriyor. Diğer taraftan İran, Suriye ve Ürdün gibi ülkelerle Bağdat'ın olumlu adım atması ve BM kararlarına uyup, silah denetimine kapılarını açması halinde, Irak'a uygulanan ekonomik ambargonun gevşetilmesi veya kaldırılması yönünde ağırlığını koyacağı mesajları veriyor.
Ankara'nın bu yoğun çabası da Safire'in iddiasının gerçeği yansıtmadığını gösteriyor.