Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu üç kararın birini Anayasa Mahkemesi, ikisini de Yüksek Seçim Kurulu verecek.Anayasa Mahkemesinin vereceği karar HADEPle ilgili. HADEPin kapatılmasına ilişkin dava Anayasa Mahkemesinde sürüyor. Yüksek Mahkeme, henüz karar vermedi. Bunun nedeni, HADEP hakkında Ankara ve Diyarbakır Devlet Güvenlik mahkemelerinde süren davalar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu davaları HADEPin kapatılması davasında delil olarak sunduğu için Anayasa Mahkemesi bu davaların sonuçlandırılmasını bekliyordu. Ancak, son yasal düzenlemeler karşısında bu davaların bazıları düştü, bazıları sonuçlandı, birkaç tanesi de devam ediyor. Anayasa Mahkemesi, delil olarak sunulduğu için bu davaların bitip bitmediğini sık sık soruyor. Bu süreç iki yılı aşkın bir süre almış durumda.Anayasa Mahkemesi çevreleriyle yaptığımız görüşmeler, Yüksek Mahkemenin HADEPle ilgili tüm davaların sonuçlanmasını beklemeden de karar verilebileceği yönünde. Bu konuyu sonuçlandırmak için adli tatilin bittiği 5 Eylül tarihinden sonra Anayasa Mahkemesi bu konuyu gündemine alma eğilimi gösteriyor. Mahkeme heyeti toplanarak, mevcut delilleri değerlendirecek. Eğer Yüksek Mahkeme, eldeki delillerin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde hüküm vermeye yeterli olduğu kararına varırsa, devam eden DGMdeki davaları beklemeden, HADEPin kapatılması davasını sonuca bağlayabilecek.Anayasa Mahkemesinin vereceği karar hangi yönde olursa olsun 3 Kasım seçimlerini etkileyecek... Yüksek Seçim Kurulunun vereceği iki karar ise AKP lideri Tayyip Erdoğan ve kapatılan Refah Partisinin eski Genel Başkanı Necmettin Erbakan hakkında. YSK, Erdoğan ve Erbakan milletvekili adaylığı için başvurduklarında, durumlarını inceleyerek karara varacak.Erdoğan ve Erbakan, mahkum oldukları Türk Ceza Yasasının 312. maddesinin değiştirilmesinden sonra, eylemlerinin suç olmaktan çıktığını, dolayısıyla siyasi yasaklı olmadıklarını savunuyorlar. Yasaların ve mahkeme kararlarının kişilere göre uygulanamayacağını, herkese eşit uygulanması gerektiğini vurguluyorlar.Buna karşın yüksek yargı çevreleri, Erdoğanın milletvekili seçilme koşullarına sahip olmadığı için AKPnin kurucu üyesi olamayacağı, bu sıfatla genel başkanlık yapamayacağı, kendisine tanınan süre içinde genel başkanlıktan ve kurucu üyelikten istifa edip, normal üye olabileceğini kaydediyorlar. Ancak normal üye olduktan sonra genel başkan olabileceğini, bunun ise milletvekili adaylığına engel olan durumunu değiştirmeyeceğini savunuyorlar. Erbakanın da siyasi yasağının Şubat 2003te dolduğunu, bu süreye kadar yasaklı olduğunu kaydediyorlar.Hasan Celal Güzel ile Tayyip Erdoğanın durumlarının farklı olduğuna dikkat çeken aynı çevreler, Güzelin basın affı ve şartlı salıvermeden yararlandığını, Erdoğanın ise yararlandırılmadığına işaret ediyorlar. Söz konusu yüksek yargı kararlarında karşı oya sahip üyeler ise, TCKnın 312. maddesinin 1. fıkrasının kaldırılmış olması nedeniyle suçun ortadan kalktığını, dolayısıyla bu fıkradan mahkum olanlar için mahkumiyet sonuçlarının da ortadan kalkmış olacağını savunuyorlar.Erdoğan ve Erbakanın milletvekili adaylığı YSKnın söz konusu kararları yorumlamasıyla kesinleşecek.Eylülün ikinci yarısında alınacak bu üç kritik karar 3 Kasım seçimlerini ve yakın gelecekte siyasi yaşamı etkileyecek. fbila@milliyet.com.tr Yakın gelecekte verilecek üç kritik karar 3 Kasım seçimlerini ve siyasi yaşamı etkileyecek önemde.