Yasa, yoğun olarak imam hatip liseleri açısından tartışıldı ama rektörler, üniversitelerin idari özerkliği açısından da büyük sakıncalar taşıdığı görüşündeler.Yeni yasanın üniversitelerde idari özerkliği sıfırladığını vurgulayan rektörlere göre yeni düzen siyasi kadrolaşmaya olanak sağlayacak.Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, yasanın idari özerkliği ortadan kaldıran hükümlerini şöyle değerlendirdi:"Yeni yasa kadro açısından iki önemli düzenleme getiriyor. Birincisi yardımcı doçentlere, doçent olamasalar bile birinci derecenin dördüncü kademesine kadar yükselme olanağı tanıyor. Eğer bir yardımcı doçent sekiz yıl sonunda doçent olamamışsa, üniversiteyle ilgisini kesmiyor, öğretim görevlisi olarak devam etmesini öngörüyor. İkincisi ise kadro açma zorunluluğu getiriyor. Örneğin bir öğretim üye yardımcısı doçent oldu. Başvurması halinde kadro açılmasını zorunlu kılıyor. Bu iki hüküm üniversitelerin idari özerkliğini ellerinden almak anlamı taşıyor."Prof. Dr. Aras, bu iki hükmün yol açacağı sonuçları ise şöyle özetliyor:"Yabancı dil veya akademik yeterliliği olmadığı için doçent olamayanlara emekli olana kadar üniversitede kalma olanağı sağlıyor. O durumda akademik çalışma, yabancı dil bilgisini ilerletme ihtiyacı duymadan, üniversitede kalabiliyorsunuz. Oysa, yetersizlik halinde ilişkinin kesilmesi gerekir. Üniversite yönetiminin bu yetkisi elinden alınıyor. Buna bir de kadro zorunluluğu eklenince genç üniversitelere öğretim üyesi göndermenin de önü tıkanıyor. Bu hükümler sayesinde kimse Anadoludaki üniversitelere gitmek istemeyecek, büyük kentlerde, gelişmiş üniversitelerde yığılma olacaktır. Başarısız öğretim üye yardımcılarına ömür boyu üniversitede kalma olanağı, ihtiyaç olmasa bile doçent olan herkese kadro açma zorunluluğu, üniversite yönetimlerinin elini kolunu bağlayacaktır."Rektörler bu aşamadan sonra ne yapmayı düşünüyorlar?Prof. Dr. Nusret Aras bu sorumuza şu karşılığı veriyor:"Biz sonuna kadar demokratik tepkimizi göstereceğiz. Eğer, bütün hukuk yolları tüketilir ve sonuçta bu yasa yürürlüğe girerse o zaman rektörlük görevlerimizden istifa edeceğiz. Kararımız böyle. Çünkü, bu yasanın getirdiği düzen içinde rektörlük yetkisi kalmıyor, bu görev işlevsiz kılınıyor."Rektörlerin beklentisi, yasanın Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmesi halinde hükümetin ısrar etmemesi ve uzlaşmaya dayalı yeni bir düzenleme fırsatı yaratması... fbila@milliyet.com.tr Üniversite rektörleri, yeni YÖK yasasına tepkilerini dün de sürdürdüler. İzmirde sessiz yürüyüş yaptılar, Ankarada Anıtkabire gittiler.