Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


İsrail'in Filistin'i işgali, Şaron'un Arafat'ı sıkıştırıp onurunu kırmaya çabalaması, aç, susuz bırakması, Türk halkından büyük tepki görüyor.
Görüntüler yansıdıkça bu tepki daha da büyüyor. Teslim olmuş insanların kulaklarına sıkılan kurşunlarla yargısız infaz edilmeleri, çocukların tek kurşunla kanlar içinde yere serilmeleri, İsrail'in operasyonunu vahşete dönüştürmüş durumda...
İşin siyasi yönü bir tarafa...
İnsanlık yönü tartışma götürmeyecek bir biçimde İsrail'e, "dur" denilmesini, bu vahşetin en sert biçimde kınanmasını ve önlenmesini gerektiriyor.
Bu görüntüler kafa karışıklığına izin verecek görüntüler değil. Bu nedenle de olaya, diplomasideki, "karşılıklılık" esasıyla bakmak doğru değil. "Sen, benim insanım vahşete maruz kalırken bizi desteklemedin, ses çıkarmadın, o halde ben de şimdi senin insanlarına yapılan vahşete, istesem ses çıkarmam; ama insanlık bende kalsın, hadi çıkarıyorum" gibi bir yaklaşım yakışık almaz.
Çağdaş insan hiçbir şekilde vahşete seyirci kalamaz. Tepkisiz kalamaz. Nedeni ne olursa olsun, vahşeti yapan kim olursa olsun, vahşete uğrayan kim olursa olsun, tepki gösterilmelidir.
Elbette, biliniyor...
Arap ülkelerinin, Türkiye'nin ulusal sorunlarında gerekli ilgi ve desteği göstermedikleri. Destek bir yana çoğu kez Türkiye'nin karşısında yer tuttuklarını. Sınır komşumuz Arap ülkesinin yıllarca terör örgütünü koruyup, geliştirip Türkiye'nin üzerine saldığını...
Bunlar gerçek. Ama bu gerçekler de, Türkiye'nin ve Türk halkının, Filistin halkına ve liderine uygulanan vahşeti görmezlikten gelmesine neden olamaz, olmamalı. Tıpkı terör olaylarıyla canlarından olan, terör vahşetine uğrayan İsraillileri görmezlikten gelemeyeceği gibi...
Bugün konu Türk - Arap ilişkileri, Türkiye - Suriye sorunları değil. Sorun, Filistinlilere uygulanan ve artık vahşet ölçüsüne varmış olan saldırıdır.
Bunun durdurulması için bütün dünya elinden geleni yapmalıdır.
Türk halkının tepkisi giderek büyüyor.
Böyle bir zamanda Türkiye'nin İsrail'e tank modernizasyonu projesini vermesini ve bunun olaylar sürerken imzalanmış olmasını da halkın benimsemediği, onaylamadığı, içine sindiremediği de gerçektir.
Türkiye'nin uzun vadeli stratejik çıkarları açısından, Yunanistan'la askeri güç dengesi açısından projenin zorunluluğu olduğu yetkililerce açıklanmış olsa bile, bu açıklamalar da kamu vicdanını rahatlatmaya yetmemiştir.
Türkiye de İsrail'i durdurmak için elindeki her türlü olanağı ve aracı kullanmalıdır.
Vahşete, karşılıklılık esasıyla bakılamaz...