Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan'ın türban yasağını imam hatip okulları ve ilahiyat fakültelerinden kaldıracak bir yasa önerisi hazırlayabileceklerini söylemesi, yeniden türban tartışmalarına neden oldu.
Aslan'ın bu açıklaması ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın bilgisi ve desteği dahilinde mi?
Hayır, değil...
Aksine Yılmaz'ın, Aslan'ın bu açıklamasını zamansız ve yanlış bulduğunu, bu konuda kendisini eleştirdiğini söyleyebiliriz.
ANAP lideri Yılmaz, Anayasa Mahkemesi'nin türbanla ilgili kararının böyle Aslan'ın ifade ettiği gibi bir yasanın çıkarılmasına engel olduğunu, bugünkü mevzuat ve içtihat karşısında, türban yasağını kaldıran bir değişikliğe gidilemeyeceğini vurguluyor.
Yılmaz, dünkü görüşmemizde bu konudaki düşüncesini şöyle özetledi:
"İmam hatip okulları ve ilahiyat fakültelerinde kız öğrencilerin başlarını örtmelerinde bir sakınca yoktur. Tıpkı, Batı'da rahibe okullarında olduğu gibi bizde de serbest bırakılabilir. Bana göre böyle olması gerekir. Ancak, bizim hukukumuz buna engel. Anayasa Mahkemesi, okullar dahil bütün resmi dairelerde türban takılmasına laikliğe aykırı buluyor. Refah Partisi'ni kapatma gerekçelerinden biri budur. Bu nedenle bugün bu durumu değiştirecek bir yasa çıkarmak mümkün değil. Çıkarsa, Anayasa'ya aykırı telakki edilecektir. Bu nedenle ben böyle bir yasa girişiminin bugünkü koşullarda da yanlış olduğunu düşünüyorum. Bunu Sayın Aslan'a da ilettim."
ANAP lideri, ayrıca Türkiye'de kız imam hatip okulları ve öğrenci sayısının da fazla olduğu düşüncesinde:
"Bildiğim kadarıyla 130 bin civarında kız imam hatip öğrencisi var. Bu Türkiye'nin ihtiyacının çok üzerinde. Bu okul ve öğrenci sayısının azaltılması gerekir. Türkiye'nin ihtiyacı kadar kız öğrenci okutulması yeterlidir."
Yılmaz, dini eğitim veren okullarda kız öğrencilerin başını örtmesine olanak sağlayacak düzenlemenin ancak çok ileride belki toplumsal uzlaşmaya dayalı bir yeni Anayasa düzenlemesiyle mümkün olabileceği kanısında. Bugün ise buna olanak bulunmadığını vurguluyor.
Yılmaz, bu ve benzeri konuların siyasete alet edilmesine, siyasi malzeme yapılmasına da karşı olduğunu belirtiliyor.
Yılmaz'ın bu açıklamaları, Beyhan Aslan'ın sözleriyle yeniden başlayan türban tartışmasına nokta koyduğu gibi, ANAP'ın yaklaşımına da açıklık getiriyor.