Yılmaz'ın tavrı

ANAMUHALEFET lideri Mesut Yılmaz ortada kaldı:
- Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık.
Hükümetin "asker müdahalesiyle düşürülmesi" gibi bir sonucu içine sindiremiyor, ama, Erbakan'ın demokrasiden yararlanarak, "laik devleti" biçmesine de seyirci kalmak istemiyor.
Kurmaylarına ifade ettiği düşüncesi şöyle:
- Bu hükümet gitmeli ama, asker müdahalesiyle değil. Laikliği koruyacağız diye demokrasiden ödün veremeyiz. Hem laikliği, hem demokrasiyi korumalıyız.
Yılmaz, Erbakan ve Çiller'in bu yaklaşımdan yararlanarak iktidarlarını sürdürmelerini önlemeye çalışıyor.
Söylediği şu:
- Son gensoru oylamasında fark beşe kadar düştü. Biraz daha yüklenirsek, hükümet demokratik yoldan düşürülebilir. Gensorulara devam etmeliyiz. Hükümet, Meclis dışı müdahalelerle değil, mutlaka Meclis'te düşürülmeli.
Yılmaz, Erbakan'la yaptığı görüşmede, bu görüşlerini özetledi. Hoca'yı sadece "laikliğe aykırı" uygulamaları nedeniyle değil, MGK bildirisinde yer alan hususların dışında da uyardı. Örneğin, Susurluk'un ortaya çıkardığı "çeteler" sorununu örtbas etmekle, yolsuzlukları kapatmakla, muhalefette kovaladığı Tansu Hanım'ı, iktidarda aklamakla, halkı kandırmakla suçladı.
Sonuçta işi, "hükümeti askerin vesayeti" altına sokacak bir noktaya getirmekle eleştirdi ve bu noktada sorumluluğun tümüyle kendisine ait olduğunu vurguladı. Muhalefet turlarıyla bu sorumluluğa ortak aramasının yanlış olduğunu söyledi.
Erbakan'ın, "asker müdahale ediyor, müdahale sadece bize değil, tüm Meclis'edir. Birlikte karşı duralım, rejimi beraber savunalım" şeklindeki önerisini ise, "ANAP'ın şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da rejime sahip çıkmakta tereddüt etmeyeceğini, ama, REFAHYOL'un sorumluluğuna ortak da olmayacağını" vurgulayarak yanıtladı.
Mesut Bey, Hoca'ya, "asker rüzgarından" yararlanıyormuş gibi bir konuma düşmemek için, "hemen istifa et" demiş, ama, "siz devletin, Cumhuriyet'in temel nitelikleriyle mutabık değilsiniz. Türk halkıyla mutabık değilsiniz, sizi Meclis'te düşüreceğiz" mesajını verdi.
Erbakan, "MGK'ya karşı" muhalefetten destek bulmak için yaptığı liderler turundan "eli boş" dönmüş görünüyor. MGK bildirisinin adresini yayma çabası sonuç vermedi.
Hoca'nın bu aşamadan sonra MGK kararlarını imzalaması veya imzalamaması fazla önem taşımıyor. Hoca, artık ne MGK kararlarını, ne de bu kararların tam tersini uygulayabilecek güçte.
Bundan böyle hükümet olmayı bir süre sürdürebilse bile, hükümet etmesi, iktidar olması zor.