Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"ÖNCE titredi küçük İsmail.. Sonra dili sarktı, dişleri kilitlendi, morardı ve düştü yere..."
Üç yaşındaki İsmail böyle öldü.
Koymadı Duruca köylüsüne...
"Urfa'da İsmail öldü" deyip, gömdüler...
Beş yaşındakilerden bir de Mehmet öldü, aynı İsmail gibi...
Ardından yediliklerden Rukiye... Bir de Halil... Bir tane de Hanife öldü... Dört yaşındaki Fatma da duramadı, öldü, altı yaşındaki Salih de...
Yedi çocuğa bir soru sormadı Duruca...
Ama "Zarife" ölünce iş değişti...
Şevkat Baba, Zarife'de sordu soruyu:
"Zarifem ölünce, ciğerim parçalandı. Niye öldü Zarifem?"
Köyün bilgeleri Şevkat Baba'nın sorusuna cevap verdiler:
"Çocukları Fırat'ın cinleri çarpmıştır. Cinler külleri sever. Çocuklar da küllerin içinde oynadıklarından cinler kızmıştır ve çocukları öldürmüştür."
Savcıyla doktorlar "Fırat'ın cinleri"ni aradılar, bulamadılar...
Sonra savcı doktora, Sağlık Bakanı savcıya bağırdı...
Bağırtı - gürültü arasında Zarife'yi hangi cinin öldürdüğü anlaşılamadı...
Bakan savcıyı, savcı doktoru, doktor Zarife'yi unuttu gitti.
Sonra bakanlar toplandılar. Zarife'yi sual etmeden sağlık reformu yaptılar...
Önce Başbakan sordu:
- Sağlık reformu ne aşamada? SSK hastaneleri için ne düşündünüz?
- Sorunu çözdük efendim.
- Nasıl?
- SSK hastanelerinde büyük yığılma oluyor. Bunu önleyecek bir reform yapıyoruz.
- Ne yapıyorsunuz?
- Aktif ve pasif sigortalıları ayırıyoruz.
- Yani?
- Bundan böyle çalışan sigortalılar sabahtan öğleye kadar, emekliler de öğleden sonra hastaneye gidecekler. Böylece yığılma önlenecek.
Mikroplarla, virüsler de bu takvime uyarlarsa, sorun kalmayacak... Sabahları çalışanları, öğleden sonra emeklileri hasta edecekler, hepsi o kadar...
Reform, hükümetten geçti...
Başbakan da çocuklara müjdeyi verdi:
"Hızlı trenler yapacağız.. İçinde çocuk bahçeleri olacak."