Filiz Aygündüz

Filiz Aygündüz

filiz.aygunduz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Elinin değdiği her yeri güzelleştiren kadınlar vardır. Hayata karşı duydukları iştahı çevresindeki insanlara da geçirirler. Farklıdırlar. Yaratıcı, biraz çılgın, hem uyumlu hem uyumsuz, aklına koyduğunu yapan, tutkulu. Şahane kadınlardır!
Modern Türk resminin efsanevi sanatçısı Fahrelnissa Zeid bu kadınlardan biriydi! Genetiği de uygundu bu tanıma zira ünlü Şakir Paşa Ailesi’nden geliyordu. Aliye Berger kız kardeşi, Füreya Koral yeğeni, Halikarnas Balıkçısı ağabeyi... Çok sayıda zirve görmüş olağanüstü bir ömürdü onunki... Ölümünün üzerinden 22 yıl geçti. Bu hafta, ölmekle ölünmeyeceğini, zirve turuna devam edilebileceğini bir kez daha gösterdi Zeid. Christie’s’in Dubai’de düzenlediği müzayedede 2 milyon 741 bin dolara alıcı bulan “Break of the Atom and Vegetal Life” adlı tablosuyla Ortadoğu’nun en yüksek fiyata satılan eserini resmeden kadın sanatçı unvanını kazandı. Çağdaş Türk resminin en pahalı yapıtı “Kabe”nin ressamı Erol Akyavaş’ın rekorunu kırdı. Bu rakam, sanat piyasası açısından önemli elbet ama yaşasaydı, kendisi bu zirveyi önemser miydi bilmem. O kadar özel yüksekliklerde dolaşmış ki Zeid... Hayatının tamamı bir zirveler yolculuğu zaten.
1901 yılında ailesinin Büyükada’daki köşkünde dünyaya gelir Fahrelnissa Kabaağaçlı. Müzik, edebiyat, resim tutkunu ailenin en büyük dramına, babası Şakir Paşa’yı öldürerek yol açan Halikarnas Balıkçısı, kız kardeşinin kaderini de belirler. Onun yönlendirmesiyle 8 yaşında resme başlar sanatçı.

Haberin Devamı
Ressam Prenses’in zirve yolculukları

İstanbul Modern’in Gökkuşağında İki Kuşak adlı kitabından alınmıştır.

Herkes ona hayrandır
Dame de Sion’daki okul yıllarının, İngilizce, Fransızca, Farsça, Arapça ve piyano derslerinin ardından 18 yaşında İnas Sanayi-i Nefise Mektep-i Ali’sine başlar. 19’unda Servet-i Fünun yazarlarından İzzet Melih Devrim ile evlenir. Eşiyle birlikte yaptığı Avrupa seyahatlerinde gezdiği müzeler, galeriler, içine girdiği edebiyat çevreleri sayesinde vizyonu genişler. Evindeki atölyesinde resim yapmaya devam eden sanatçı, Paris’te Akademi Ranson’a yazılıp, ünlü ressam Roger Bissiere ile çalışmaya başlar. Paris dönüşü yan apartmanında oturan Irak’ın Ankara Elçisi, Irak Kralı I. Faysal’ın kardeşi Emir Zeid ile tanışır. On yıldır çoğu kavga gürültüyle geçen evliliğini bitirip 1934’te Emir Zeid ile evlenir. Zeid ile evliliği sırasında, eşinin elçilik görevleri nedeniyle Berlin ve Londra’da hem bir elçi eşi hem de sanat çevrelerinde tanınmaya başlayan bir ressam olarak herkesi kendine hayran bırakır. 1941’de resimlerini gören Fikret Adil’in yüreklendirmesiyle ilk sergisini henüz galerisi olmayan İstanbul’da, kendi evinde açan sanatçı, Avrupa başkentlerinde art arda kişisel ve karma sergilere imza atar sonraki yıllarda. Artık uluslararası bir sanatçıdır ‘ressam prenses’. Her sergisi “büyük bir sanat olayı”dır. Eleştirmenler yere göğe koyamaz onu.

Zirvede veda eder
Hayatı pespembe değildir aslında. Uzun depresyon dönemleri geçirir, intihara teşebbüs eder. Ama her defasında rengarenk paleti kadar zihnine de daldırdığı fırçalarıyla hayata daha sıkı bağlanır. 1958’deki Irak darbesinin ardından kendisini kocasına adamaya karar verip girdiği mutfaktan bile hindi ve tavuk kemiklerini kullanarak yaptığı sanat eserleriyle çıkar. Ne resim onu bırakır ne o resmi. Kocası Emir Zeid’in ölümünden sonra, 1976’da Amman’a yerleşir. “Ürdün Yıldızı” madalyası da eklenir o güne dek aldığı prestijli sanat nişanlarına. 5 Eylül 1991 yılında, doksanıncı yaş gününden üç gün önce yumar gözlerini, yaşlansa da ihtiyarlamadan, yine zirvedeyken. Bakalım sırada hangi zirve var?