Gökmen Aytaç

Gökmen Aytaç

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ak Parti iktidara geldiği gün akıllara şu soru vardı:
‘Türkiye, İran mı olacak? Kara çarşaf hayatımıza mı girecek?’
Yıl 2001’di...
Şimdi 2011’e geldik. İktidarı beğenen var, beğenmeyen var. Hizmetlerini seven var, sevmeyen var. Ama gelinen nokta belli. İktidarın başarısını ister, muhalefetin yetersizliğine bağlayın, isterseniz halkımızın duyarsızlığına, tepkisizliğine ya da çaresizliğine bağlayın... Mal ortada.. Yüzde elli aramızda...
10 yıllık süreçte hatalarıyla, kusurlarıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ustalığa kadar uzanan adımlarını hızlıca attıÖ 2001 yılında akıllara takılan bazı korkuların da yersiz olduğunu gösterdi... Bazı konularda da fazla cesur adımlar attı... İşte o adımlardan bir tanesi “Dumansız hava sahası” meselesi..
Bu sigara meselesinde tuzu kuru olanlardanım. Bazılarının “En iyi dostum” dediği bu dostla bir türlü tanışamadık. 40 yıllık ömrümüzde yediğimiz dost kazıkları bile bizi sigaraya yöneltmediğine göre, bu saatten sonra da sigara ile tanışmam diye düşünüyorum...
Bu mesele de fırtınalar koptu. Ne kahveciler kaldı bağırmadık, ne restoran sahipleri... Bu sektörden ekmek kazanan bir çok kişi de işsiz kaldı. Ama hükümet, kararından geri adım atmadı. Biraz esneklik beklenirken, tam tersine daha radikal kararlar peş peşe geldi. Yani tiryakinin hava sahası yerle bir oldu, işletmecilerin keyfi kaçtı...
Şimdilerde sıra, sigara satış noktalarına geldi. Sigarının teşhirinin yasak olduğunu daha yeni öğrendim. Dedim ya sigara ile işim olmadı diye. O yüzden bu konuda cahil kalmışım. Taaa ki bizim mahalle bakkalının müthiş zekası ile karşılaşıncaya kadarÖ
Gerçekten bu dumansız hava sahası olayında “Vur denince” yine bizim bürokratlar öldürmüş. Sigara, satış noktalarında teşhiri yasak, satışı serbest. Aslında onu yasaklasan sorun kökünden çözülecek. Bence en iyi fikir bu ama, büyükler daha iyi bilir.
Neyse, memlekette bir çok sigara çeşidi var. Serti var, light’ı var, zerosu var mı bilmiyorum ama yoksa bile o da çıkar. Uzatmayalım...
Çeşit çeşit sigara... Uzunundan, kısasına kadar...
Peki nereye konacak bu kadar mal? Görünmeyen bir yere... Artık görünmesi de yasak... Gösterdin mi? Basıyorlar cezayı... Belki de kökünden yasaklamamanın sebebi de bu. Satarken hem devlet kazanıyor, hem de bakkal. Ama gösterip satarsan bu kez sadece devlet kazanıyor. Basıyorlar işletme sahibine cezayı. Güzel iş doğrusu.
Peki benim bakkalım bu konuda çözümsüz kalır mı? Kalır mı hiç? Öyle fikirler üretmişler ki, mucitlere taş çıkartırlar. Sigara raflarının önüne kağıt mendil koyan mı ararsın, iskambil kağıdı mı? Ama en güzelini bizim bakkal yapmış. Sigaralarının üzerine kara çarşafı geçirmiş!