Uzmanlar birkaç aydır yüksek sesle söylüyor. Yeni Türk Ticaret Kanunu, ülkedeki ticari hayatı büyük ölçüde değiştirecek. 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan bu kanun, bu haliyle uygulamaya konulduğu takdirde, memlekettin hapishaneleri bayağı şenlenecek. Çünkü yer kalmayacak.
Bu kanun içinde öyle maddeler var ki, paranızda olsa kendinizi kurtaramıyorsunuz. Artık eskisi gibi uzlaşma, parası neyse ödeyelim devri kalkıyor. Yerine hem para cezası, hem de hapis uygulaması başlıyor.
İkisi bir arada dönemi.
Bu kanunu yazan komisyonun başkanı Prof. Ünal Tekinalp’in seminerine katılıp, kanununda ne var, ne yok anlamaya çalıştım. Tabi hocamız kendi başkanlığını yaptığı komisyonun hazırladığı kanuna muhalefet edecek hali yoktu. Salondaki katılımcılara dört dörtlük bir ticaret kanunumuzun olduğunun müjdesini verdi. Biz de helal olsun dedik.
Geçen hafta Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın etkinlik programında ticaret kanununu sonra bir de Gazi Üniversitesi Maliye Bölüm Başkanı Prof. Şükrü Kızılot’tan dinledim. Kızılot, ticari hayatı değiştirecek kanunundaki eksikleri ve yanlışları anlatmaya başlayınca, dehşete kapıldım. Allah ticaret ile uğraşanlara yardım etsin dedim. Çünkü hoca öyle şeyler anlatıyor ki, yolun sonu hep demir parmaklıkların arkasında sonlanıyor.
Hocam kanundaki yanlışları verdiği muhteşem örneklerle açıklıyor. Bir tanesini yazayım. Biraz da siz gülün. 1 Temmuz ayından itibaren tüm şirketlerin internet sitesi olacak. Zaten hemen hemen her şirketin var. Burada sıkıntı yok. Ama bu sitede ne kadar paranız var, ne kadar borcunuz var hepsi olacak. Olmazsa gel bakalım hapse diyorlar.
Peki bunda kötü bir şey var mı? Görünürde yok. Ama bir de başka gerçekler var. Hocanın doğu illerinden bir devletin, bir de diğer unsurun kazanca göre aldığı çifte vergi örneğine girmeyeceğim. Ben eğlenceli örneği yazayım. Şirketiniz var, kasada da paranız var. Allah daha da versin. Ama sevgiliniz, ya da eşiniz sizden son model bir araba istiyor. Sizde uzun süredir aman yapma etme banka borçları, işler ters gibi cevaplarla işi geçiştiriyorsunuz.
1 Temmuz sabahıyla bu mazeret ortadan kalıyor. Çünkü sitenizden tüm hesaplarınızı herkes görebilecek. Kasanızda da nakit para varsa, artık eve gitmek ölüm. Senelerdir söylediğiniz yalanlar yüzünüze vurulacak. Ama böyle bir örnek için mi kıyamet kopuyor diyebilirsiniz. Bu en hafif ve en neşeli olanı.
Şükrü Hoca’nın dediği gibi bu kanunun iyi yanları var. Ama eksikleri çok. Hele bu haliyle hayatımıza girerse, uygulaması bir hayli zor.
Bu kanunu hazırlayanlar öyle bir çalışma yapmış ki, insanın evine girmek istiyorlar; tamam diyorsunuz... Evi gezmek istiyorlar; misafir odasına, mutfağa, banyo ya kadar bakmak istiyorlar, tamam diyorsunuz... Sona bir oda kalıyor, o da yatak odası... Mırın kırın ederseniz ucunda hapis var; ona da tamam diyorsunuz. O da kesmiyor, yatak odasında canlı yayın da görmek istiyorlar, e artık biri şunları durdursun diyorsunuz.
TOBB 50’ye yakın maddede topladığı sıkıntılarını hükümete bildiriyor. Çalışmaları sürüyor. Hükümet, gelen uyarıları değerlendirecek gibi görünüyor.
Bu ülkede ticaret yapmanın zor olduğunu herkes biliyor. Herkes de ticaretin kuralının olmasını istiyor. Ama yatak odasında canlı yayın yapılmasını da kimse istemiyor.
