Fark Yaratmak İçin Yola Çıkan Taraftar Derneği; İzmit Beşiktaşlılar Derneği

17 Nisan 2018

Bütün röportajlarım keyifli geçer benim hayatta keyif almadığım hiçbir şeyi yapmıyorum uzun süredir ama bir Beşiktaşlı olarak hem keyif aldım hem de çok gurur duydum.

İzmit Beşiktaşlılar Derneği 2016 yılında kurulmuş ve gerçekten kurumsal bir şirket yönetir gibi yönetiyorlar derneklerini. Sohbetlerine, iletişim hallerine ve dokümanlarına baktıkça daha da iyi anlıyorsunuz. İzmitli olmanın ruhundan da sık sık bahsediyorlar.

Ben, gala yemeklerini sosyal medyadan takip etmiştim. Çok farklı ve gerçekten şık bir geceydi. Dernek kurucu üyelerinin ağzında zaten hep bu söz var ‘ Farklı bir bakış açısıyla taraftar derneği ‘ olmak.

Yani futbol şöyle bir şey…

Yazının Devamı

Aşk ile Kalbe Dokunan Adam… Ersan Özbudak…

23 Mart 2018

Türkiye’nin başına gelmiş en güzel değerlerden bir tanesi. O bir marka ve o bir başarı hikayesi… ERSAN ÖZBUDAK

Bunu ben söylemiyorum bu sözleri onun için çevresindeki herkes söylüyor. Sosyal medyada resmini paylaşmamla birlikte beğeniler ve yorumlar kesilmek bilmedi. Duymuştum efsane bir bir insan olduğunuzu ama teyit etmiş olduk. Ersan Özbudak sevilmek ne güzel şey…
Hayal Ettiğim mesleği ve Hayal ettiğim hayatı yaşıyorum. Hayallerimi yaşamak çok keyifli. Aslında temelinde insan sevgisi var. Hangi meslekten olursak olalım bizim insanımızı sevmemiz gerekiyor. İnsanlık için çok kaygılanırım, çok üzülürüm.

Ersan Özbudak bu söylediğiniz o kadar kıymetli ki…
İnsan canına kıyanlara çok kızıyorum. Çünkü biz bir insanı yaşatmak için saatlerce uğraşıyoruz. Artık biliyorsunuz 3. Sayfa haberleri manşetten yer buluyor. İnsan hayatı çok kıymetliyken ve biz bu kadar emek veriyorken insana kıyanlara gerçekten çok kızıyorum.

Yazının Devamı

Gençlerimizi Sınırları Olan Dünyalarda Hapis Etmeyelim…

9 Ocak 2018

REKLAMLARIN GÜCÜ ama lütfen biraz dikkat…

Malum bir bankanın son zamanlardaki reklamını dinler dinlemez bu zamana kadar verdiğim savaşın koskoca bir marka tarafından alt üst edildiğine şahit oldum.

Kişilerin kendi değerlerine sahip çıkmalarını savunuyor yeni dünya…

Hayatta ne yapmaktan hoşlanıyorlarsa onu yapmalarını savunuyor gelişmiş eğitim sistemi…

Çünkü kişi severek yaptığı işte daha yaratıcı olabilir ve daha verimli bir çalışan olabilir falan filan…

Falan filan diyorum çünkü o kadar uzun bir konu ki bu…

Son zamanlarda kurumsal hayat bile personelini keşfetmek için çaba veriyorken bu kişilerin üstüne neden böyle büyük bir sorumluluk yükler ki?

Şöyle başlıyor reklam;

Yazının Devamı

Etlere Dans Ettiren!!! Mavi Gözlü Adam…

25 Aralık 2017

Eveeet sevgili okurlar yine bir başarı hikayesi ile satırlarınızdayım.

Bu mavi gözlü Jön kıvamındaki bu yakışıklı kasap ta kim derseniz hemen soruyum, hadi onu tanıyalım biraz;

Sevgili Murat Pala, sen kimsin? Nesin, kimin fesisin?

VEEEE Bu hikaye nasıl başladı ?

1977 doğumluyum. Selanik kökenli bir ailenin en ufak çocuğuyum. Babam biz çocukken Almanya’ya çalışmaya gittiği için 4 kardeş olarak birbirine bağlanarak hayata karşı gardımızı aldık yıllarca. Babam Almanya’dayken babam ve amcamla çok uzun yıllar beraber kasap dükkanı işlettiler. Ben askere gidene kadar da kasap dükkanında çalıştım. Yıllarca etlerin içinde büyüdüm diyebilirim. Ama biliyorsunuz akraba içinde iş yapmak çok zor olur. Aynı zorluğu biz de yaşadık ve işimizi amcamlarla ayırmak durumunda kaldık. Sonrasında eniştemle birlikte İzmit merkezde züccaciye dünkanı açtık. İnsan ilişkileri benim için çok kıymetli ve çok sevdiğim bir detay olduğu için züccaciyeliği de çok sevdim. Ancak ekonominin durumu gereği BABA Mesleğine dönemeye karar verdim.

ŞOK ŞOK ŞOK, Dur bir dakika Hikayenin en havalı kısmına ‘’ BABA MESLEĞİNE DÖNMEYE KARAR VERDİM’’ diyerek usulca haksızlık edemezsin… O zamanları anlatsana neler yaptın da bu

Yazının Devamı

Sezgi Beşli; O Bir Marka Kadın...

10 Ekim 2017

O bir tasarımcı,
O bir yenilikçi,
O bir güzel yürek,
O bir hayal avcısı,
O bir çılgın,
O bir hayvansever,
…….

Yazının Devamı

Nar Anne ve Düşü...

14 Eylül 2017

Sevgili NARDANE KUŞÇU…

Onunla tanışmadan efsanesiyle tanıştım… Birçok kişiden duydum onu. Sohbet edip te onun dilinden ve yaşanmışlığından etkilenmeyen yok gibi…

Her şeyden bir öğretisi var… Hele o mihenk taşı gibi eski deyimleri ve ifadeleri yok mu insanı kendinden alıyor. Gerçekten de birçoğumuzun istediği gibi doğayla iç içe yaşıyor. Ama sosyal medyaya koyulan işte huzur bu fotoğraflarındaki gibi değil. O gerçekten doğanın bir parçası. Toprağını hayvanlarını gelen çocukları ve insanları için bir bütünün parçası olduğunun çok farkında.

Bir düşüm vardı benim şimdi benim düşüm bizim işimiz oldu dedi ve beni kalbimden vurdu. Biliyorsunuz benim içinde bir hayali olan ve peşinden koşan insanlara karşı olan hayranlığımı. Nede olsa bende hayalinin peşinden koşan bir deliyim kimilerine göre… Ama Nar Anne'nin dediği gibi ADINI DELİYE VERECEN SIRTINI ÇALIYA VERECEN VARIP YOLUNA GİDECEKSİN… Ben de öyle yapıyorken bu güzel insanla tanıştım.

Nar Anne adı gibi gittiği yere bereketi götürüyor. Gelin şimdi bu güzel başarı hikâyeyi ondan ve ailesinden dinleyelim…

Nar Anne, bize hikayenin bilinmeyen yönlerini anlatsana. Çünkü seni hepimiz internetten araştırdığımızda çok şey öğreniyoruz. Ama bize

Yazının Devamı

İzmit O'nun İçin Her Zaman Bir Markaydı...

29 Ağustos 2017

Bu O'nun hayal ettiği bir projeydi…

Kurumsal bir yapı sistemiyle herşeyi o kadar iyi yönettiki tek başına dev bir marka yarattı…

Hadi o girişimci kafasını ve başarı hikayesini birde O'ndan dinleyelim…

Tolga Bozüyük kim önce biraz bunu anlatır mısın?

Tolga, İzmit’te doğup büyüyen bir İzmitli…

İzmit’i çok seven şehrin değerlerine sahip çıkan bir vatandaş.

İzmit‘li bir esnafın oğlu …

Esnaflığı küçük yaşlardan bu yana babadan, babanın müşteriyle olan ilişkisinden öğrenen bir İzmit‘li…

Yazının Devamı

UNUTULMAYAN 17 Ağustos 1999

16 Ağustos 2017

Aynı bugünkİ gibi bulutlu bir gündü. O zaman radyo programcılığı yapıyordum. Akşam 17:00 de programım bitti. Hatta o gün programı yaparken plajyolundan bir arkadaşımıda görmüştüm, o da kahve içiyordu. Vedalaştık ben eve geçtim.

Geçtim geçmesine ama evde yalnızdım ve içim sıkılıyordu. Koltukta oturamıyordum, nefes alamıyordum adeta . Annemde, ablam yeni doğum yaptığı için ablamın yanındaydı. İzmit’ in 60 evler semtinde oturuyordu ablam. Babam eve gelmişti en iyisi evde durayım geçer sıkıntım dedim. Ama geçmek bilmedi sıkıntım. Gece 23: 00 de annemi aradım ve ağlayarak ‘’ben evde duramayacağım ne olur eniştem beni almaya gelsin ‘’ dedim. Hemen geldi eniştem aldı beni… Çokta sıcaktı o gün , birde gökyüzü çok herzamankinden değişikti. Balkonda oturduk biraz, sonra yattık. Ablamın çocuğu ufak olduğu için biz ablamların yatağında annemle birlikte yatıyorduk, ablamın oğluda hemen yanımızda. Sonra bir anda annemin sarsmasıyla uyandım. İnsan uyanırken elini yastığında gezdirirya, ben gezdirdiğimde elime beton parçaları gelmişti. Daha önce duymadığım sesler geliyordu kulağıma. Annem fırtına oluyor kızım korkma diyordu. Ablamın oğlu beşiğinden yere düşmüştü.Onu aradık bir süre çünkü

Yazının Devamı