Gözde Yener Birman

Gözde Yener Birman

gozdeyener1@hotmail.com

Tüm Yazıları

Tanıdığım en özel, mistik, yetenekli, renkli kadınlardan... Türkiye’nin ilk kadın meddahı. Eniştesi Erol Günaydın’ın izinden giden, işine âşık bir oyuncu, yönetmen, müzisyen, yazar... Tek kişilik sahne performansı olan ‘Kül Kızı’ mutlaka görülmesi gereken bir oyun. Önümüzdeki günlerde de ‘Bir Eylül Uykusu’ adlı, uzun metrajlı filmi gösterilecek. Böyle çalışkan, üretken insanları tanıdıkça ülkem adına gurur duyuyorum. Bugün, Sevinç Pastanesi Pazar Sohbetleri’nde değerli oyuncu Mutlu Polat’la yaptığım röportaj sizlerle... Mutlu’yla mutlu pazarlar!

Haberin Devamı

Mutlu Polat nasıl Mutlu Polat oldu? Sanat yolculuğu nasıl başladı?

Doğuştan gelen bir şansım var. Ressam bir annenin büyüttüğü bir çocuk olarak oyuncaklarım boyalar, fırçalar ve renkli kalemlerdi. Üstelik bizim evde hayal kurmak bir meziyetti. Babaannem keman ve piyano çalardı, daha küçük yaşta gitar derslerine başlatıldım ama piyano tercihim oldu. 6 sene Vedat Çorbacıoğlu’ndan klasik piyano eğitimi aldım. Ama benim kalbim hep tiyatrodaydı. Sevgili eniştem Erol Günaydın ve kuzenlerim ile tüm sömestir tatillerimi ve yaz tatillerimi birlikte geçirirdik. Doğal olarak tiyatro kulisi, orada tanıdığım harika sanatçılar, bu renkli hayatın bir parçası olma isteğimi hep kamçıladı. Sonra uzun soluklu bir yolculuk başladı, eğitimler, farklı ustalardan alınan eller...

Uzun ve zorlu bir yolu tercih etmiştim ve gerçekten de tırnaklarımı kazıya kazıya, azimle ve çok çalışarak, daha çok yeni, yavaş yavaş düşlerimi gerçekleştirmeye başladım. Bir sürü değerli sanatçının, ustanın emeği ve sanırım benim düşlerimin peşinden koşabilme cesaretim ve azmim de işe yaradı. Diyorum ya, daha yeni yeni “Evet, yapmak istediklerim bunlardı” demeye başladım. İşin aslı, önümde daha uzun bir yol var.

Birçok dizi ve filmde oynadın. Seni en heyecanlandıran ve şaşırtan deneyimler...

İzmir 9 Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi Güzel Sanatlar Bölümü’nden mezun olduktan sonra Universita di Bologna’da reji üzerine tahsil görmeye başladığımda Treviso’da bir dans tiyatrosunda çalışmaya başladım. Çalışma ekibi içindeki uyum ve ekibin birbirlerini destekleme tarzları beni derinden etkiledi. Büyüdüğüm topraklarda hiçbir başarı cezasız kalmaz derler ya, işte tam tersi bir tutum ile karşılaştım. Bilakis, kendini geliştirenin yolunu açıyorlar ve onu destekliyorlar. Orada içimdeki bir sürü şeyi tamir edebilme fırsatı ve farklı bir bakış açısı ile olaylara bakabilmeyi yakaladım. Orhan Oğuz’un yönetmenliğini yaptığı ‘Kara Kentin Çocukları’ adlı sinema filmi, benim ilk soundtrack çalışmamdır. Orhan Oğuz, benim yapmış olduğum birkaç çalışmayı dinledikten sonra “Yeni filmimin müziklerini sen yapacaksın” dedi. Kendisi zaten çok özel bir sanatçı ve muhteşem bir insandır. Kendi yaratımı ortaya dökme konusunda bana çok destek oldu. Onunla çalışmak harika bir deneyimdi. Aynı şekilde Kartal Tibet ve Ferzan Özpetek ile yönetmen yardımcısı olarak filmlerinde görev alırken sanatsal bakış açıma ve kişisel gelişimime çok değerli katkılar oldu. Şaşırtan, etkili sanatçılar ile çalışmanın size kattığı deneyimler bir ayrıcalığa dönüşebiliyor.

Haberin Devamı

‘İşime âşığım’

Haberin Devamı

Sanatını ele alış şeklin müthiş! Her yönü ile o kadar hâkim ve donanımlısın ki, oyunculuktan, senaryoya, müziğinden animasyonuna... Seni bu kadar iştahlı kılan nedir?

Benimkisi sanırım tutku. Koyu, kıpkırmızı bir tutku. Aşk gibi! Kendini adamışlık duygusu ile işlerimi yapıyorum. Hayatımın en mutlu zamanlarını sanatsal bir üretim içindeyken geçiriyorum. Zaman kavramı bitiyor. Bazen yemek yemeyi bile unutuyorum. Yaratı aşamasında tutku ile bağlandığım, gerçek olan ile düş olan arasındaki salınımın keyfi, özgürlük ve kurtulmuşluk duygusu... Ben işime âşığım. Oradan besleniyorum. Çok okuyorum, araştırıyorum. Farklı dünyaları tanımak için dünyanın bir başka ucuna bile gözümü karartıp gidebiliyorum. Bu arada iştahlı sözü ne güzel bir yaklaşım. Bayıldım doğrusu.

Sahne performansını izledim, hayran kaldım. ‘Külkızı’ performansından bahsedebilir misin? Bu oyunun özelliği nedir?

Yapısı itibari ile çok yeni olan bir tarz. Benzer örnekleri yok değil, ama yine de Kül Kızı kendine has bir kurgu içinde. Epik bir anlatı. Bazı yerlerde hipnotik bir etkisi var.

‘Gerçeklikle yüzleşmek’

Bir filmin geliyor önümüzdeki günlerde ve biliyorum ki uzun bir hikâyesi var. Filmden bahsedebilir misin lütfen?

Yaşasın. İlk uzun metrajlı filmimi nihayet çektim. Gerçekten ama gerçekten çok sevinçliyim. Beni anlayan ve fikirlerimizin, sızılarımızın uyuştuğu bir yapımcım var. Ercan Mertbilek ile çalışmak gerçekten çok zevkli. ‘Bir Eylül Uykusu’ adlı filmin konusu için kısaca şöyle diyebiliriz: Bir toplumsal travmanın ikinci nesil hikâyesidir! Hikâye, gerçek kişi ve olaylardan yola çıkılarak kurgulanmıştır. Kahramanların özlük haklarının korunması adına isimler değiştirilmiştir. Metin, başarısız bir aşk ilişkisi ve iki antikahraman hakkındadır. Herhangi bir siyasi ve politik unsur taşımaz. Sadece Nazlı karakterinin ailesine dair anıları ile 12 Eylül hatırlanır. Gerçek anlamda sokağın hikâyesidir. Uyumsuz ve aykırı bulduğumuz hayatlara samimi bir pencere açar. Sorunu görmek ve genel anlayışın gözlerini kaçırmaya çalıştığı bir gerçeklikle yüzleşmek amaçlanmıştır. Sahne üzerinde sıra dışı bir meddah tarafından film anlatılacak.

Durmuyorsun... Sanatın hayatındaki yeri nedir?

Aşk neyse benim için sanat da odur. “Ben aşksız nefes bile alamam.”

Sevinç Pastanesi...

İzmir’in Saat Kulesi gibi şehre mal olmuş bir mekân.

‘KALIPLAR ZORLANMALI’

Gurur duydum, “İlk Kadın Meddah’ unvanını almışsın. Bize biraz bundan bahsedebilir misin?

Eniştem Erol Günaydın, bu topraklar üzerine iz bırakmış önemli bir oyuncu ve bir meddahtır. Kendisinin izinden yürüyorum bir şekilde.

Meddahlık, ataerkil bir tarzdır ve kalıpları zorlamak benim en sevdiğim şeylerden biri. Neden kadın meddah olmasın ki? Bunun dışında ‘ilk’ unvanını ben kendi kendime koymadım elbette. Akademik bir çalışma neticesi böyle bir şey ortaya çıktı. Önemli olan, oyunculukta yalnızca erkeklere addedilen bu tarzı kadın oyuncuların da yapabilmesi. Dilerim, pek çok genç kadın oyuncunun önünü açmaya vesile olur bu çabalar.